Ali Babacan’dan Kanal İstanbul çağrısı: İnadınızdan derhal vazgeçin
Abone olDEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Marmara Denizi’nde görülen müsilaj sorununa ilişkin konuştu. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kanal İstanbul inadından vazgeçmeye çağırdı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Babacan, partisinin
genel merkezinde yaptığı açıklamada Marmara Denizi’nde görülen
müsilaj (deniz salyası) sorununu değerlendirdi. İleri biyolojik
arıtmanın zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Babacan,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Kanal İstanbul inadından vazgeçmeye
çağırdı.
Ali Babacan, “Bir çalıştay da Kanal İstanbul için yapın. Ama sadece yandaşları davet etmeyin.” dedi.
Babacan hükümete şu önerilerde bulunup şöyle konuştu:
‘İleri biyolojik arıtmayı zorunlu hale
getirin’
“Sanayi tesislerinin ve belediyelerin tam arıtma yöntemine
geçmesini sağlayın. Marmara Denizi’ne dökülen atık suların
tamamının, ileri biyolojik arıtmadan geçmesini zorunlu hale
getirin. Bu hedef doğrultusunda gerekli tüm eğitimi ve desteği
ilgili kuruluşlara sağlayın. Atık su arıtma tesislerinde kullanılan
teknolojinin geliştirilmesi için yatırım yapın. Kirletici
tesislerin tarafsız ve sıkı denetimi sağlayarak, kurallara
uymayanlara cezai yaptırımları tavizsiz bir biçimde uygulayın.”
‘Çalıştay için geç değil mi?’
“Bir çalıştay yapacaksanız yapın. Ancak Marmara denizi bu hale
geldikten sonra artık çok geç değil mi? İş işten geçtikten sonra,
Marmara Denizi ölümle karşı karşıya geldikten sonra çalıştay için
geç değil mi?”
‘Kanal İstanbul inadından vazgeçin’
“Sayın Erdoğan’a çağrı yapıyorum: Tamamen rant gözlüğüyle
baktığınız Kanal İstanbul projesindeki inadınızdan artık vazgeçin.
Bilim insanları endişelerini sürekli dillendiriyorlar. ‘Kanal
İstanbul, Marmara Denizi’nin oksijensizleşmesine sebep olacak,
İstanbul’un nüfusu daha da artacak ve bu Marmara ekosistemine geri
dönülmez zararlar verecek’ diyorlar.”
‘Bir çalıştay da Kanal İstanbul için yapın’
“Madem çalıştaylar yapmaya başlıyorsunuz, derhal bir çalıştay da
Kanal İstanbul için yapın. Ama sadece yandaşları davet etmeyin.
İlgili tüm kurumları, muhalefet partilerini, akademisyenleri ve
meslek odalarını toplayın. İstanbul hepimizin, bir kişinin duygu ve
dürtüleriyle yönetilen bir şehir olamaz. Kanal İstanbul’un Marmara
Denizi’ne, tatlı su kaynaklarına ve tüm çevreye olan etkileri enine
boyuna tartışalım. Akılla hareket edin, bilimin ışığında karar
verin. Rant dürtülerinin esiri olmayın. Çalıştayları çevre
katliamından sonra ‘ne yapacağız şimdi’yi tartışmak için
toplamayın. Gelin, yol yakınken durun. Çalıştay yapacaksanız, çevre
katliamını daha işin en başında önlemek için yapın.”
‘Rant gözlükleriyle bakan zihniyet İstanbul’a ihanet
ettiğini itiraf edenlerin zihniyetidir’
“Doğaya sadece rant gözlükleriyle bakan bu zihniyet, ‘İstanbul’a
ihanet ettiğini’ itiraf edenlerin zihniyetidir. Bu zihniyet ihaneti
itiraf eden ama hâlâ inadından vazgeçmeyen bir zihniyettir.
Ülkesini, doğasını, insanını seven bizler ise Marmara’nın
mavi-yeşil sularını yarınlarımıza, gelecek nesillerimize,
sapasağlam teslim etmek için canla başla çalışmaya hazırız. Biz her
türlü pislikten arınmış bir ülke için buradayız.”
‘Balıkçılık ve turizm sektörleri risk
altında’
“Konunun uzmanları uyarıyor. Şu an Marmara Denizi’nin dibinde, bir
ölü tabaka oluşmaya başlamış durumda. Derinlerde yaşayan balıklar
ve diğer pek çok canlı türü ölüyor. Derhal önlem alınmazsa, Marmara
Denizi’nin ekosistemi geri dönülemez bir zarar görecek. Balıkçılık
ve turizm sektörleri ise büyük bir risk altında.”