Ali Babacan'dan flaş AB önerisi
Abone olDevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB üyeliği için ilk defa Norveç modeline vurgu yaptı.
Bu yıl 10'uncusu düzenlenen Forum İstanbul Ekonomi
toplantıları kapsamında konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan, AB üyeliği için ilk defa Norveç modeline
vurgu yaptı.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için AB üyeliğinden uzaklaşmamanın gerektiğini belirten Babacan, "AB üyeliği değil, üyelik hedefinden bahsediyorum. Üyelik tamamen siyasi bir konu elbette. Aslında bugün Avrupa'daki birkaç gelip geçici politikacının laflarına bakarak bu hedefen uzaklaşmamız gerekiyor" dedi. Babacan, şöyle devam etti:
BELKİ NORVEÇ GİBİ OLURUZ
"Ekonomik konularda AB'den öğreneceğimiz şeyler azaldı. Ancak
bir demokraside, bir temel hak ve özgürlüklerde, bir yargı
sisteminde henüz AB standartlarından uzağız. Bizim için dışsal bir
çapa olmadan bu konularda reform yapmamızın ilerde daha da
zorlaşacağını düşünüyorum. Her zaman için Türkiye şu hataya
düşebilir, 'Biz Türkiye'yiz, en büyük biziz, ekonomide şunu
başardık, demokraside de tamam işte bizim kendimize özel
şartlarımız var, daha fazlası sakıncalı olur' diye bir hatanın
içine düşebiliriz. 'Bu yargı bizim için özel ve iyi yargıdır'
diye olduğumuz yerde saymaya, patinaj yapmaya başlayabiliriz.
İşte bu alanlarda AB, bizim için çok önemli çıpa, çok önemli
bir ölçüt. AB hedefi, kim ne derse desin mutlaka orada sapa
sağlam durması gereken hedef. Hedef diyorum, çünkü üyelik
olur olmaz ayrı mesele... Bizim AB hedefine ulaşmak için
yapacağımız reformlar bizim için önemli. Belki Norveç gibi
oluruz, dışarda kalırız, belki AB'nin aklı başına gelir, 'biz
gittikçe küçülüyoruz, önemimiz azalıyor, bari Türkiye'yi
alalım da yeniden güçlenelim' diyebilir.”
NORVEÇ MODELİ NEDİR?
Norveç, AB üyeliğini 1972 ve 1994’te düzenlenen referandumlarla
reddetti. 1994’ten bu yana, balıkçılık ve tarım hariç tüm Avrupa
Birliği iç pazarı uygulamaları Norveç’e açılmış durumda.
AB müktesebatına ve ekonomisine büyük ölçüde entegre olan Norveç,
oy hakkı olmaksızın Avrupa Ekonomik Alanı aracılığıyla sanayi,
çevre, eğitim ve araştırma programlarından yararlanabiliyor.
Malların, kişilerin, hizmetlerin serbest dolaşımı ve Schengen
sistemi de Norveç’in dâhil olduğu uygulamalar arasında.
'CESUR HEDEF BELİRLEDİK'
Forum İstanbul'un ilk düzenlediği zamanlarda 2023'te Türkiye'nin
dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olarak gösterme hedefinin
oldukça cesur bir girişim olduğunu belirten Babacan, "İşlerin kolay
gittiği zamanlarda böyle öngörülerde bulunmak zor değildir. Ancak
biz 2002'de tam da ekonominin ciddi bir krizden çıktığı zamanda
böyle bir hedef belirledik. O zaman için kimilerine göre gerçekçi
değildi ama o hayalin bugün hükümetin resmi hedefi olduğunu
görüyoruz" dedi.
Babacan, Türkiye'nin 2023 hedeflerini ele almadan önce şu andaki
küresel ekonomik ortamın, bölgenin içinden geçtiği köklü siyasi
sosyal dönüşümün dikkate alınması gerektiğinin altını çizerek, 2008
sonunda başlayan küresel ekonomik krizin, 'kriz öncesi' ve 'kriz
sonrası' olarak dünyayı ikiye ayırabilecek kadar önemli olduğunu
söyledi.
Kriz öncesine kıyasla dünyada ekonomik güç dağılımının çok
farklı olacağını belirten Babacan, 1995 yılında gelişmekte olan
ekonomilerin dünya ekonomisi içindeki büyüklüğünün yüzde 18.4 iken,
2010'da bunun yüzde 34'e yükseldiğini, 2015'te yüzde 40'lara
ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi.
AB VE ABD'YE SERT ELEŞTİRİLER
Günümüzde küresel ekonomik büyümenin üçte ikisinin gelişmekte olan
ülkeler tarafından tetiklendiğine dikkat çeken Babacan, "Bugün
dünyanın en büyük yedi ekonomisi olan G7 ile gelişmekte olan en
büyük ülkelerden olan E7'yi kıyasladığınızda, E7'nin çok daha iyi
bir büyüme performansı sergilediğini göreceğiz" diye konuştu.
Babacan, ABD'de bugün kamu borcunun ülkenin GSYİH'sının yüzde
100'üne denk geldiğini söylerken, bu oranının önümüzdeki yıllarda
yüzde 110'a çıkacağını söyledi.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİ BEKLEYEN RİSK
Bireysel olarak ülkelerin kamu borcunun GSYİH'ya oranının yüzde
60'ı geçmemesi gerektiğini ancak Avrupa'da yüzde 87-88 oranında
kamu borcunun bulunduğunu ifade eden Babacan, gelişmiş ülkelerde
merkez bankalarının borç yükünden kurtulmak için "nerdeyse
karşılıksız" denebilecek oranda para bastıklarını, bunun da
aralarında Türkiye'nin de yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin
önündeki en büyük risk olduğunu söyledi.
İŞSİZLİKTE YÜZDE 10'UN ALTINA İNMEK ZOR
Türkiye'nin 2023 hedefine ulaşması için öncelikle kendi içindeki
reformları tamamlaması gerektiğini belirten Başbakan Yardımcısı,
"Ekonomik anlamda son sekiz yılda oldukça başarılı
reformlara imza attık ancak aynı şeyi sosyal ve siyasi alanlarda
görmek zor. Türkiye olarak kendi politikamızı belirlememiz
gerekiyor. Kendi içimizdeki reformları tamamlamadan 2023'te yüzde
5'lik işsizlik hedefine ulaşmak imkansız. Reformlar olmadan yüzde
10'un altına bile inemeyiz" dedi.
"YARDIM ALANDIK YARDIM EDEN OLDUK"
Türkiye'nin 2004 yılına kadar dışardan yardım alan ülkeler arasında
yer aldığını söyleyen Babacan, 2004'ten sonra diğerlerine yardım
eden bir ülkeye dönüştüğünü belirtti ve "2010 yılında
dışarıya sağladığımız yardımın 1 milyar doların üzerine çıktığını
gördük" ifadesini kullandı.
2023'TE HEDEF 500 MİLYAR DOLAR İHRACAT
Forum İstanbul toplantılarının diğer konuşmacılarından biri olan
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2023 yılında
Türkiye'nin ihracat hedefini 500 milyar dolar olarak
belirlediklerini söyledi.
Büyükekşi, "Forum İstanbul toplantılarının ilkinin düzenlendiği
2002 yılında Türkiye'nin ihracatı 36 milyar dolardı. 2010'a
gelindiğinde bu rakamın 110 milyar dolara çıktığını gördük.
Önümüzdeki on iki yılda 500 milyar dolarık hedef ulaşmak zor değil
ancak bunun için çaba sarf etmek gerekiyor" dedi.
Bu süreçte mevcut yatırım alanlarına yenilerini ekleyeceklerini
belirten Büyükekşi, "Havacılık, yenilenebilir enerji, savunma
sanayi ve bilgi işlem gibi yeni yatırım alanlarına yönelmemiz
gerekiyor" diye konuştu.
Dünyada'da bu sektörlerde önümüzdeki yıllarda 1.5 trilyon dolarlık
ihracat hedefinin olduğunu belirten Büyükekşi, doğru yatırımlarla
Türkiye'nin bu pastadan 1.5 milyar dolarlık pay kapabileceğine
dikkat çekti.
Büyükekşi, bu hedefe ulaşmak için tüm tarafların birlikte hareket
etmesi gerektiğini belirtti.