Ali Babacan ve ekibine tasfiye başladı
Abone olHazine Müsteşarlığı'nda yaşanan görevden alma ve müşteşar krizinin ardından Ali Babacan ve ekibine tasfiye süreci mi var?
Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam,
geçen hafta görevden alma depremiyle sarsılan Hazine
Müsteşarlığı'na 2.5 aydır müşteşar atanmamasını bugünkü köşesine
taşıdı.
Eski müsteşar İbrahim Çanakçı'nın IMF'e atanmasının ardından, 1
Eylül itibariyle Hazine'deki koltuğun boşaldığını hatırlatan
Sağlam'a göre atama yapılmamasının nedeninin hükümet ile Çankaya
arasındaki kriz olduğunu ileri sürdü.
"Bu koltuk için fazla bir sorun olması beklenmiyordu ama
uygulamada hiç de öyle olmadı. Cumhurbaşkanlığının olaya müdahil
olduğu kesin" yorumunda bulunan Sağlam'a, Ali Babacan ve
ekibine karşı tasfiye sürecinin başladığını ileri sürdü.
Sağlam, Babacan'ın durumuyla ilgili "Babacan ve ekibinin 12
yıldır bu işi başanyla yürütmesi. Babacan'a karşı doğrudan sert
tavır alınmasını belki engelliyor ama bir yandan da artık bu
anlayış ve ekipten kurtulmak isteyenler var" yorumunda
bulundu.
SÖYLENTİLER ARTIYOR
".... Kendisine (Cumhurbaşkanı Erdoğan) kararname ile gönderilen
bir isim var O'nu mu onaylamadı, yoksa kendisinin istediği ismin
atanmasını istedi de Başbakan Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan bunu kabul etmediği için henüz atama kararnamesi mi
imzalanmadı, o kadarını bilmiyoruz. Ancak Ankara'da Hazine
Müsteşarlığı ataması, Cumhurbaşkanı ve çevresinin olaya nasıl
müdahil olmak istediği, Babacan'ın konuyla ilgili rahatsızlığı
konusunda söylentiler giderek artıyor.
Ali Babacan, AK Parti iktidarları
döneminin en uzun soluk isimleri arasında yer
alıyor.
İLK KRİZ BAŞBAKANLIK MÜŞAVİRLİĞİ İÇİN
YAŞANMIŞTI
Bu arada gecikmeli gerçekleşen Başbakanlık Müsteşarlığı atamasında,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kemal Madenoğlu'nun ataması için kendisine
gelen kararnameyi 29 gün beklettiği, bir Bakanlık Müsteşarı'nın bu
göreve getirilmesini, Madenoğlu'nun kararnamesinin çekilip bu ismin
kararnamesinin gönderilmesini istediğini de öğrendik.
BABACAN'IN İSTEDİĞİ İKİ
İSİM
Hazine Müsteşarlığı için de benzer bir görüş ayrılığının yaşandığı,
yani uzlaşma sağlanamadığı için bu önemli makamın 2,5 aydır boş
kaldığı anlaşılıyor. 1 Eylül'den itibaren Hazine Müsteşarlığı
görevini vekaleten, Müsteşar yardımcıları Cavit Dağdaş ve
Burhanettin Aktaş dönüşümlü olarak yürütüyorlar. Babacan'ın bu iki
isimden birinin atanmasını istediği, belki kararnamenin Köşk'e
gönderildiği ama imzalanmamış olabileceği konuşuluyor.
BABACAN'A KARŞI KAMPANYA MI
BAŞLADI?
Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının yoğun kulis çalışmaları yaptığı,
bu iki isim ya da bürokrasiden başka bir isim yerine, dışandan
atama yaptırmak istedikleri de konuşuluyor. Bu arada özellikle
sosyal medya kullanılarak, kampanyalar halinde Babacan'ın istediği
isimlerin yıpratılmaya çalışıldığı, Hazine'de paralel yapı bahanesi
ile köklü görevden almalar yapılıp, kurumun mevcut yapısının
zayıflatılmaya çalışıldığı da bir süredir gözleniyor.Tüm bunların
Babacan'ın moralini bozduğu, geçen hafta orta kademe bazı Hazine
mensuplarını görevden almak zorunda kaldığı kaydediliyor.
RP'Lİ BİR İSMİN OĞLUNUN ADI
GEÇİYOR
Bu arada eski Refah Partisi milletvekili bir ismin oğlunun
kulislerde adı geçiyor. Uluslararası kuruluşlarda çalışmış,
akademik ünvanı olan, özel üniversitelerde ve piyasada görev yapan
bu kişinin hem devleti bilmediği, hem de ideolojik katılığı
nedeniyle Babacan tarafından kabul görmediği de konuşulanlar
arasında.
Özetle; yürütme organının çalışması, bu arada ekonominin
yürütülmesinde çift başlı bir yönetim görüntüsü giderek
büyüyor.
KURTULMAK İSTİYORLAR!
Babacan ve ekibinin 12 yıldır bu işi başanyla yürütmesi. Babacan'a
karşı doğrudan sert tavır alınmasını belki engelliyor ama bir
yandan da artık bu anlayış ve ekipten kurtulmak isteyenler var.
Geçen hafta yazdığımız; Babacan'ın ekibini oluşturan DPT kökenli
bürokratların, Babacan ın Haziran'da ayrılmasından sonra ekonomide
söz sahibi olmalan engellenmeye çalışılıyor.
Anlaşılan o ki; Babacan sonrası için şimdiden
"Cumhurbaşkanına tam bağlı bir ekonomi
bürokrasisi" hazırlanma gayreti var.
Piyasalar şimdi bu ikilik tablosunu tam hissetmiyor ama kritik
gelişmeler kapıda ve yetkinliğini ispatlamış kadroların tasfiyesi,
önemli kararlar alınırken ciddi hatalara neden olabilir. İşte o
zaman anlayış ve kadronun önemi ortaya çıkacak. Önümüzdeki
dönemde yürütmedeki çift başlılığın görünür olmasını
bekliyorum.