Ali Babacan İran için umutlu

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, yarın düzenlenecek Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 18. Bakanlar Konseyi toplantısına katılmak ve 11 Mart'taki EİT 10. zirve toplantısında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e refakat etmek üzere İran'ın başkenti Tahran'a gitti.

Babacan, Esenboğa Havaalanı'nda Tahran'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, EİT'nın en önemli amacının bölgede ekonomik istikrarın tesisi ve refahın artırılmasına katkıda bulunacak çok taraflı bir ekonomik işbirliği platformunu oluşturmak olduğunu söyledi.

İşbirliği alanları arasında ticaret, ulaştırma, iletişim ve enerji gibi konuların bulunduğunu ifade eden Babacan, teşkilat çerçevesinde bölgede serbest piyasa ekonomisinin kurallarının yerleşmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti.

Dışişleri Bakanı Babacan, toplantı çerçevesinde çok sayıda ikili temasları da olacağını kaydetti.

İran ziyareti sırasında Ankara'nın Tahran'a yönelik mesajlarının ne olacağına ilişkin bir soru üzerine Babacan, "İran ile ilgili baştan beri diyalog, diyalog, diyalog dedik. Eğer sorunlar varsa, karşılıklı güven bunalımı varsa, endişe ve korkular varsa bunların mutlaka diyalogla giderilmesi gerektiğini hep vurguladık" dedi.

İran ile Türkiye'nin işbirliğinin dönem dönem eleştirildiğini anımsatan Babacan, ancak ABD'deki yeni yönetimin de seçim kampanyası boyunca yaptığı gibi, işbaşına geldikten sonra da İran'a diyalog yoluyla yaklaşacaklarını ifade ettiklerini bildirdi.

Bu diyalogun zamanı, düzeyi ve yerinin iki ülke arasında konuşulacak konular olduğunu ifade eden Babacan, şunları söyledi:

"Ancak ABD ile stratejik ortak, dost ve müttefik olan bir Türkiye, aynı zamanda İran ile komşu ve dost olan bir Türkiye kuşkusuz bu iki ülkenin birbirlerini daha iyi anlamaları konusunda elinden gelini yapacaktır. Arabuluculuk ifadesi kullanılıyor bazen. Bu, her iki taraftan da somut talep gelirse değerlendirilir. Ancak bizim iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha iyi bir noktaya gitmesiyle alakalı katkılarımız olur. Umarız ki bu diyalog arayışları somut sonuçlar da getirir. Bu hem ABD hem İran için önemli bir fırsattır. Bu diyalog fırsatını her iki ülkenin de en iyi şekilde değerlendireceğini inanıyorum."

Suriye ile ilk açılım yapılan dönemde Türkiye'nin yine bir miktar eleştirildiğini hatırlatan Babacan, ancak bugün itibariyle bu yaklaşımın ne kadar doğru olduğuna ilişkin kimsenin şüphesinin olmadığını vurguladı.

Babacan, Suriye'nin Orta Doğu'daki barış ve istikrara bundan sonraki dönemde katkısının artarak devam etmesini beklediklerini belirterek, Suriye'nin pek çok bölge sorunuyla alakalı katkıda bulunma potansiyeli bulunduğunu, Suriye ile yapılan tüm temaslarda bu açılım arzusunu gördüklerini söyledi.