Ali Babacan: Ekonomide krizin sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır
Abone olDEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ''Faturayı bir-iki kişiye kesip, ekonomik krizin sorumluluğundan kurtulamazlar. Krizin sorumlusu hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Ekonomide yanlış yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılmıştır.'' dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bu sabah FOX TV'de İsmail
Küçükkaya'nın sunduğu "Çalar Saat" adlı programına konuk oldu. Ali
Babacan'ın program sırasında öne çıkan sözleri şu
şekilde;
''Pandemiden önce ülkenin kaynakları tüketildi; hükûmet esnafa destek olarak borç verdi. Küçük işletmeler perişan olmuş durumda. Esnafın mecburi giderleri, elektrik, muhtasar, sigorta gibi en azından devlete karşı yükümlülüklerinin ciddi bir süre ötelenmesi lazım.
''Ekonomide yanlış yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının
talimatıyla yapılmıştır''
Merkez Bankası’nın para basması morfin gibidir. Acıyı o anda keser
ama alışkanlık haline gelebilir. Faturayı bir-iki kişiye kesip,
ekonomik krizin sorumluluğundan kurtulamazlar. Krizin sorumlusu
hükûmettir, en başında kimin olduğu bellidir. Ekonomide yanlış
yapıldıysa, bizzat Cumhurbaşkanının talimatıyla yapılmıştır.
''Lafla olmaz bu iş''
Hukukla ilgili samimi ise, Cumhurbaşkanı hemen yargıya diyecek ki;
“Hakimler, savcılar bizden size artık talimatlar gitmeyecek.
Kararları hukuka ve vicdanınıza göre alın. Hükûmet kontrol ettiği
kanallara "Artık tamam size karışmıyoruz. Bizi eleştirebilirsiniz."
deseler yarın memleketin havası değişir ama yapamazlar. Lafla olmaz
bu iş. Taahhüt edeceksiniz ve somut adımlar atacaksınız. Yoksa
yıllardır kandırılan vatandaş neden inansın?
''Sizin hatalarınızın bedelini neden vatandaş acı
reçeteyle ödesin?''
Vatandaş diyor ki "Ben sadece oy verdim, ben bir şey yapmadım ki.”
Sizin hatalarınızın bedelini neden vatandaş acı reçeteyle ödesin?
Kötü yönetim neticesinde ülke bu duruma düştü. Sizin kötü
yönetiminizin bedelini neden vatandaş ödesin? Ekonomik sorunları
çözmenin temelinde adalet, özgürlükler, demokrasi vardır. Temeli
çürük binada tadilat yapıyorlar. Duvarın boyasının rengini
değiştiriyorlar."
''Eleştiriye açık bir döneme girecek
miyiz?''
Bu işlerin asıl sorumlusu bir kişi var. Merkez Bankası Başkanını
attım, akrabam da affını istedi affettim. Sorumluluk ne oldu?
Buharlaştı mı? Bizim söylediklerimizden kopya çekiyorlar. Peki;
STK’lar gerçekten dinlenecek mi? Eleştiriye açık bir döneme girecek
miyiz? Rasyonal ekonomi politikası izlenecek mi? Yatırımcının
tekrar güvenmesini sağlayacak adımlar atılacak mı? Herkes fiiliyata
bakar.
Kanal İstanbul
Hükûmet Kanal İstanbul’a kafayı taktı. Neden? Çünkü çok büyük rant
var. Kanal İstanbul’dan geri adım atmak bir samimiyet testidir.
Bağımsız sivil toplum kuruluşlarını ve meslek örgütlerini toplayın,
dinleyin. Bu inat niye?
Gezi Parkı davası
Bütçe açığına bakın; benim bıraktığım yılın on misli. Bütçe açığını
düşürmeye dönük bir gayret de yok. İsraftan geri dönüş görüyor
musunuz? Gezi Parkı davasında savcı, tek taraflı olarak bütün
bakanları mağdur olarak değerlendirmiş. Davacı değilim, müdahil
değilim. Daha önce açıkladım; mağdur da değilim. Hükûmetin daha
evvel yaptığı iyi şeyleri biz yaptık. Ben ve benim gibi düşünen
arkadaşlarım her zaman doğrular için mücadele ettik. Eğer bunlar
bir kişinin başarısı olsaydı, devam etmesi gerekirdi."