Ali Ağaoğlu'ndan çok tartışılacak sözler
Abone olAğaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Mimarlar Odası ve STK'ları hedef aldı...
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu
polemik yaratacak açıklamalarda bulundu. Deprem üzerine konuşan
Ağaoğlu, Mimarlar Odası'nı her şeye itiraz etmekle
eleştirdi.
YETKİM OLSA KAPATIRIM
Konsensüsün oluşamamasında belli sivil toplum kuruluşlarının da rolünün bulunduğunu aktaran ünlü işadamı, "Yetkim olsa mimarlar odası ve STK'ları kapatırım. Çünkü en kötü plan bile plansızlıktan iyidir. Maalesef bizde STK'lar her yapılan şeye itiraz ediyor" diye konuştu.
BİNALARIN YÜZDE 70'İNİ YIKIP YAPABİLİRİZ
İstanbul'daki binaların yüzde 70'inin teknik ömrünü
tamamladığını ve birçok binanın kendisini dahi zor taşıdığını
savundu.
Bunu teknik elemanlarının yaptığı testlere dayandıran Ağaoğlu, "Bu
sebeple binaları yıkıp yeniden inşa etmek zorundayız ve İstanbul'u
yeniden inşa etmek için birilerinin dediği gibi çok paraya değil,
sadece konsensüse ihtiyaç var. Binaların yüzde 70'ini yıkıp
yapabiliriz. Bunun için gereken tek şey, doğru düzgün bir plan."
dedi.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre konsensüsün oluşamamasında belli sivil toplum kuruluşlarının da rolünün bulunduğunu aktaran ünlü işadamı, "Yetkim olsa mimarlar odası ve STK'ları kapatırım. Çünkü en kötü plan bile plansızlıktan iyidir. Maalesef bizde STK'lar her yapılan şeye itiraz ediyor." diye konuştu.
AĞAOĞLU'NUN ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Ünlü işadamı, çözümü ise şöyle açıkladı: "İki ayrı 10'ar dairelik
birbirine yapışık binanın sahiplerine yıkıp yapalım 30 daireniz
olsun gibi 'vatandaşa rant verecek' tekliflerde bulunmak lazım.
Amaç, halkın gelir düzeyini yükseltmekse, bu ilgili bölgelere rant
vererek çözülebilir. Bunun devlet politikası haline gelmesi lazım."
dedi.
70'Lİ YILLARDA DEMİR ÇELİK KARNEYLE OLURSA
Dün gece katıldığı TRT Haber'de Ekonomi Kulübü programında konuşan
Ağaoğlu, özellikle İstanbul'da aşırı göçün yaşandığı dönemde lüks
semtlerdeki binaların dahi midye kabuğu ve balçık karıştırılmış
kumlardan yapıldığına dikkat çekti. Ağaoğlu, "70'li
yıllarda Karabük'ten demir çelik almak karneye bağlıydı.
Dolayısıyla merdivenaltı hurda demirler temin edilirdi ve işçilik
de kürekle karıştırılan betonlardan oluşurdu. Yani o dönemde kum
kötü; demir kötü, işçilik kötü. İnşaatlarımızın hepsi hemen hemen
bu şekilde yapıldı." dedi. Bu binaların gecekondu
olmadığına, Bağdat Caddesi'nde ve Etiler'de hâlâ durduğuna vurgu
yapan Ağaoğlu, "Japonya'da 9 şiddetinde deprem oldu. Zarar
tsunamiden kaynaklandı. Bizde 5 şiddetindeki depremde bile ölen
oldu.
Daha önemlisi, yakın zamanda Haiti'deki 7 şiddetinde gerçekleşen
depremde 320 bin kişi ölmüştü. Teknik heyetimi buraya gönderdim.
İnanın oradaki binaların durumu İstanbul'daki binalardan daha iyi."
açıklamasında bulundu. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ancak
1998 yılında yayımlanan yönetmelikle öğrendiğini ifade eden
Ağaoğlu, bilhassa 99 sonrasında yapılan binalarda kötü yapının
bulunmadığını söyledi. Programda hayatı hakkında da bilgi veren
Ağaoğlu, günün dörtte üçünü çalışarak geçirdiğini söyledi. Üç gün
üst üste tatil yaptığını hatırlamadığını ifade eden Ağaoğlu, tek
önemli hobisinin de arabalar olduğunu dile getirdi. Ağaoğlu,
Londra'da da 300'den fazla dairesi olan bir kule inşaatını
yürütüyor.