Ali Ağaoğlu Diyarbakır'ı fena salladı!

Espirili kişiliği ve özel ilgi alanlarıyla olduğu kadar iş yaşamındaki başarısıyla da kendinden sık sık sözettiren Ali Ağaoğlu, geçen haftada Diyarbakır'a yapılan davete "PKK korkusu" nedeniyle katılamadığı haberleriyle gündeme geldi.

Aslında medyayı iki gün işgal eden bu konu Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Remzi Can'ın, Ağaoğlu'na medya aracılığıyla meydan okumasıyla başladı.

Diyarbakır'a yapılacak cezaevi inşaatı için işadamı Ali Ağağoğlu'nu kente davet ettiklerini ancak kendisinin PKK'dan çekindiği için "Zırhlı araç ve özel uçak" talebinde bulunduğunu söylemesi gündem yaratan polemiğin de fitilini ateşledi.

Bu polemiğe Ağaoğlu'nun yanıtı ise yine kendine has üslübuyla gecikmeden geldi ve Ağaoğlu bir gün sonra Diyarbakır'a gitti.

"Diyarbakır'a terörden korktuğu için gelemedi" denilen Ağaoğlu bu söze inat üstü açık Rolls Royce aracıyla kentin altını üstüne getirdi ve  sloganını da patlattı: "Bize her yer Trabzon"

Ağaoğlu bir medya ordusu eşliğinde Diyarbakır'da tur atarar bölgeye gitmeye korkan işadamlarına da açık açık, "Buralar da bizim toprağımız" mesajı verdi..

ARTIK YARI DİYARBAKIRLI SAYILIRIM..

Biz de İnternethaber olarak Ağaoğlu ile Diyarbakır ziyaretine yönelik güzel bir söyleşi yaptık.

Sohbet oldukça keyifliydi. Gündeme yönelik sorularımızı da yanıtlayan Ağaoğlu, Diyarbakır'da bir de ev aldığını açıkladı.
 
Hadi Özışık: Zırhlı araç söylemleri Ali Ağaoğlu'nu gaza mı getirdi yoksa Diyarbakır'a gitmek gibi bir niyeti var mıydı?

Ali Ağaoğlu: Niyetim zaten vardı ama o  lafın çıkması, benim oraya gidişimi hızlandırdı. Dicle Üniversitesi de benden konuşma yapmamı istiyor,30'un üzerinde üniversite konuşma yapmam için benden sıra bekliyor. Onlara zaman ayırıp ayda ortalama bir veya ikisine gidiyorum. Ticaret odası da bende konuşma bekliyor. Tabii bu gelişmeler benim oraya gitmemi hızlandırdı.

"BİZE HER YER TRABZON"

H.Ö: Peki oraya gitmeden önce bir endişe hakim miydi? Tepki görmekten çekindiniz mi?

A.A:  Hiçbir çekincem endişem yoktu. Bize her yer Trabzon. Ben İstanbul - Bebek'te nasıl gezdiysem, orada da öyle gezdim.

H.Ö: Havaalanına indiniz sizi orada kim karşıladı?

A.A: Havaalanına indik,bir tarihi binada sabah kahvaltısı yaptık. Orada bizi sanayi odasının temsilcileri karşıladı. Oradan vali beyi ziyaret ettik daha sonrasıdna Sanayi Odası'na geçtik. Oradan ayrıldığımızda  dört buçuk saat tarihi yerleri, kültürel yerleri, yeni inşaatlara baktık. İnşaatlar çok kaliteli.

"DİYARBAKIR'DAN BİR TANE DE DAİRE ALDIM"

H.Ö: Gelişmiş mi peki Diyarbakır?

A.A: Oldukça  gelişmiş hatta ordan bir tane de daire aldım.

H.Ö: Ne yapacaksınız daireyi? (gülerek)

A.A: Dursuunnn, Diyarbakırlıyım ben de. Aramızdaki fark onlar denizi görmemiş  biz görmüşüz o kadar bir fark var sadece.

H.Ö: Güvenlik önlemleri var mıydı peki?

A.A: Yanımda iki tane AK Parti milletvekili vardı,bize eşlik ettiler onlardan dolayı güvenlik vardı.

BDP ROZETİ OLAN BİLE SARILDI

H.Ö: Halkın ilgisi nasıldı peki?

A.A: Oldukça iyiydi. Yakasında BDP rozeti olan bile sarıldı, hoşgeldiniz dedi.

H.Ö: Halk oraya yatırım yapmanızı istiyor mu?

A.A: E tabii ki istiyorlar, yani oradaki insanların sıkıntısı o. İşi olsa aşı olsa zaten bir problem kalmaz. Bölge yeteri derecede hassas zaten.

"İŞ VE AŞ SORUNU ÇÖZÜLÜRSE TERÖR BİTER"

H.Ö: Bölgedeki iş ve aş sorunu çözülürse terör de biter mi?

A.A: Bence kesinlikle biter, tamamen bitmese de % 99 ölçüde bu iki problem çözülürse terör de biter.

H.Ö: Diğer doğu illerine de gitmeyi düşünüyor musunuz?

A.A: Zaten gidiyorum. Daha önce Malatya'daydım, daha öncesinde Kahraman Maraşta'ydım. Bingöl'e de gideceğim.

"HİDROELEKTRİK SANTRALİ YATIRIMLARIM OLACAK"

H.Ö: Bingöl'de ne yapacaksınız?

A.A: Orada hidtoelektirk yatırımlarım var, onlar için gideceğim.

H.Ö: Şırnak'ta da çalışmalarınız var, bahseder misiniz?

A.A: Orada da hidroelektirk santrelleri için arkadaşlarımız çalışmalar yapıyor.

"BEN HALK ADAMIYIM"

H.Ö: Uzaktan bakıldığında Ağaoğlu ağa ama her yerde ağa öyle mi?

A.A: Ben halk adamıyım,yatırımcıyım. Ülkenin her tarafında fırsat gördükçe her yerde yatırım yaparız.

H.Ö: Bir daha gitmeyi düşünüyor musunuz?

A.A: Kesinlikle gitmeyi düşünüyorum.

H.Ö: Güneydoğu'da Şemdinli taraflarında karışıklık var. Bayrak dikme olayları da oldu. Sizce bir Kürt Sorunu var mı?

A.A: Tabii ki bölgede bir sıkıntı var ama Kürt Sorunu yok. Bugüne kadar çok yanlışlar yapıldı ve devletin de yaptığı yanlışlar var ama çözülemeyecek sorun yoktur.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN HÜKÜMET NE YAPMALI?

H.Ö: Peki ne yapmalı? Başbakan Tayyip Erdoğan'ın atılımları ne getirdi?

A.A: Orada yapılan başta Habur olayları olmak üzere ve BDP'lilerin kucaklaşması bunlar toplumu tahrik eden hareketler. Bence asıl sorun birbirimizi dinlememek.

H.Ö: Erdoğan bunu çözer mi?

A.A: Bu sorun öyle ya da böyle çözülecek. Şimdi Diyarbakır yatırımlarda Ankara ve İstanbul'dan sonraki en büyük yatırım çeken üçüncü il.

H.Ö:  Diğer iş adamlarına bir çağrınız var mı?

A.A:  Onlara yatırım yapmalarını kesinlikle tavsiye ediyorum.

H.Ö: Son olarak eklemek isteğiğiniz bir şey var mı?

A.A : Dediğim gibi ülke, bizim ülkemiz. Oradaki insanların iş ve aş problemi çözüldüğünde sıkıntının büyük ölcüde çözüleceğine inanıyorum.