Aleviler zorunlu din dersini istemedi
Abone olAlevi Bektaşi Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'nca ''1. Alevi Konferansı'' düzenlendi. Alevilerin ve Alevi hareketinin sorunları ele alındı
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi'nde
düzenlenen konferansta, Alevilerin ve Alevi hareketinin sorunları
ele alındı. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Doğan,
toplantının, Alevi kimliğinin tanınması ve yurttaşlık hukukun
gelişmesi için Alevilerin sorunlarının tartışılması ve geleceğe
yönelik hareket noktalarının belirlenmesi amacıyla düzenlendiğini
bildirdi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı
Turgut Öker de, ilk kez düzenlenmesi açısından bu toplantının çok
önemli olduğunu söyledi. Öker, ''Ancak, ülkenin asli unsuru olan
bir potansiyelin 80 yıl sonra konferans yapıyor olması
düşündürücüdür'' dedi. Öker, Türkiye'de yasal çerçevede varlığı
onaylanmayan Alevilerin 17-18 yıldır Avrupa'da örgütlü olduklarını
anlattı. Avrupa'da kendilerini özgürce ifade edebildiklerini
kaydeden Öker, ancak Alevilerle ilgili yeterli araştırma
bulunmadığını söyledi. Berlin ve Hamburg şehirlerinde geçen
yıllarda okullarda Alevilik dersleri verilmeye başlandığını
belirten Öker, gelecek eğitim yılından itibaren de bunun tüm ülkede
uygulanacağını bildirdi. Zorunlu olmayacak bu dersin belirledikleri
öğretmenler ve müfredatla verileceğini belirten Öker, ''Bunu bir
tarihi kazanım olarak görüyoruz. Diğer Avrupa ülkeleri için de bir
örnek oluşturacak. Böylelikle üniversitelerde Alevilik kürsüleri de
açılabilecek'' diye konuştu. Kimliklerinin onaylanıp kabul görmesi
için verdikleri mücadelede aldıkları desteğin tamamen insani
nedenlerden kaynaklandığını ifade eden Öker, bazı çevreler
tarafından bunun yanlış yorumlandığını söyledi. Öker, ''Bu
haklarımızı inanç özgürlüğünü savunan çevrelerin verdiği destekle
elde ettik. Avrupa'daki kazanımlarımız Türk kamuoyuna çarpıtılarak
aktarılıyor'' dedi. Öker, Türkiye'de de birtakım yasal açılımlar
olduğunu, ancak henüz varlıklarının hukuki çerçeveye
oturtulmadığını söyledi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri
Atilla Erden de, bazı çevrelerin bugüne kadar Alevileri hep dinsel
ya da mezhepsel kavga içinde gösterdiklerini belirterek, Alevilerin
demokrasi ve laiklik mücadelesi içinde kendi kimliklerini korumak
amacında olduklarını söyledi. Erden, ''Dik durup kimliğimizi
korurken, laik demokratik devleti de koruyacağız'' dedi. DİSK GENEL
BAŞKANI ÇELEBİ'NİN SÖZLERİ DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de,
Alevilerin Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta en çok bedel ödeyen topluluk
olduğunu söyledi. Alevilerin, laiklik, demokrasi ve insan hakları
konularında öne çıktığını ifade eden Çelebi, kendilerinin de
Alevilerle aynı ilkeler etrafında buluştuklarını söyledi. Çelebi,
''Başta insan hakları, demokrasi, laiklik ve örgütlü toplum
yaratılmasında işbirliğine hazırız. Böylesi örgütlü yapılar artık
el ele vererek siyasete katılmalı ve bu oyunları bozmalıyız'' diye
konuştu. Eski İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr.
İbrahim Kaboğlu da, Avrupa'da dinsel yükseliş olgusunu görmezden
gelmenin mümkün olmadığını belirterek, ''Ancak, dinsel bakımdan
Anadolu Avrupa'dan daha zengindir. Bunun nasıl yaşanıp
değerlendirildiği önemli. Gerektiği gibi ortaya koyabilirsek,
Avrupa'ya dinsel çoğulculuk dersi verebiliriz'' diye konuştu.
Zorunlu din derslerinin bunun için engel olduğunu savunan Kaboğlu,
bunun Avrupa İnsan Hakları mekanizması çalıştırılarak
aşılabileceğini söyledi. Anayasa'nın 24. maddesinin din özgürlüğünü
öngördüğünü anımsatan Kaboğlu, din derslerinin seçmeli ders olması
gerektiğini belirtti. Kaboğlu, bu takdirde, öğretmenin daha özenli
ve hoşgörülü davranacağını savundu. Anayasa'nın 24. maddesinin
ötesinde, eşitlik ilkesini öngören 10. maddesiyle hak ve
özgürlükleri güvence altına alan 13. maddesinin de din derslerinin
zorunlu olmaktan çıkarılmasında göz önüne alınabileceğini anlatan
Kaboğlu, 13. maddenin, demokratik toplum düzeni, orantılılık,
hakkın özüne dokunulmaması, açıklık ve laik cumhuriyet ilkesini
öngördüğünü belirtti. Kaboğlu, ''Zorunlu din dersleri buna uygun
değil. Avrupa yolunda zorunlu din derslerini mahkum ettirebiliriz''
dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da çok tartışmalı bir konu
olduğunu kaydeden Kaboğlu, ''Yeni bir düzenleme yapılırken, kurum
daha güçlü ve yansız hale getirilecekse bunun üzerinde durulabilir.
Ama kaldırılacaksa, sakıncaları da göz önüne alınmalıdır'' diye
konuştu. KESK Başkanı Sami Evren de, Türkiye'de bugüne kadar farklı
kültürlerin bir zenginlik olarak görülmediğini savundu. Alevilerin
en çok dışlanan, marjinal topluluklar statüsüne getirildiğini
kaydeden Evren, bunun baştan beri sistemli, her şeyi açıkça ölçen
biçen, bilinçli bir tercih olduğunu söyledi. Evren, Alevilerin
tercihlerini yüksek sesle dile getirmeleri gerektiğini belirtti.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de, din derslerinin
zorunlu olmaktan çıkarılmasına yönelik bir kampanyaya destek
vereceklerini söyledi. Dinçer, ''Ancak, Anayasa'nın tümüyle
özgürlükçü bir yapıda ele alınması gerekiyor'' dedi.