Alev Alatlı Hollywood sinemasını yerden yere vurdu: LGBT şartı var
Abone olYazar Alev Alatlı Hollywood sinemasının tüm gerçeklerini deşifre etti. Amerikan tarihinin sinemayla yazıldığını söyleyen Alatlı yeni çekilen filmlerde de LGBT şartı olduğunu söyledi.
Akademisyen ve yazar Alev Alatlı, yeni kitabı ‘Suç Ortağı
Hollywood’da sinemanın politayla paralelliğine ve toplamlara
yaptığı tesirlere vurgu yaptı. Alatlı, Hollywood sinemasının yeni
bir şey üretmediğini savundu.
Akademisyen ve yazar Alev Alatlı, ‘Suç Ortağı Hollywood’ kitabını
okuyucuyla buluşturdu.
Alatlı, eserinde yüzlerce örnekle sinemanın günah galerisini ortaya koyuyor, politikayla olan girift münasebetine ve hepimizin hayatına yaptığı tesirlere vurgu yapıyor. Alatlı, Türkiye Gazetesi’nden Murat Öztekin ile gerçekleştirdiği söyleşide yeni kitabına ve işlediği konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Alatlı yeni kitabının ortaya çıkış sürecine ilişkin “Kitabı kaleme almaya beni iten oğlum Kaan'dı. Onunla ilişkim olmasa belki bu işe girmezdim. Ama ha benim oğlum ha sen. George Orwell "Doğruyu söylememek dolandırıcılıktır" der. Ben bunu yapmamak için kitap yazma zahmetine giriştim. Bugün Hollywood'u göklere çıkarmak, genç nesli dolandırmaktır. Çünkü Hollywood iş birlikçidir. Fakat sinema herkesin sevdiği, üzerinde konuşmaya bayıldığı bir alan. İnsanoğlu, bu alana çomak sokana kızar” dedi.
“Yeni bir şey üretmiyorlar”
Hollywood’un yeni bir içerik üretmediğini anlatan Alatlı
“Kesinlikle üretmiyor. Hollywood, tutan bir şeyi defalarca çeker.
Bir şey satıyorsa fabrikada tekrar tekrar üretirsiniz. Onun gibi.
Hollywood'a sanayi mahallesi diyebilirsiniz. Sinema sanat değil bir
endüstridir. Filmler de tüketim malı. Herhangi bir malın da
sanatsal tarafı vardır. En sıradan gördüğünüz klima bile bir
estetik barındırır. Sanattan bir şeyler alacaksın ki malı
satasınız” diye konuştu.
“Amerikan tarihi sinemada yazıldı”
Alatlı, eserinde geçen ‘Hollywood yazar ABD oynar’ sözüne dair “ABD böyle bir memlekettir. Önce yapacakları hareketi test ederler. Filmini yaparlar, milletin nabzını ölçerler. Ona göre harekete geçerler. Dahası Amerikan kendi tarihini bir sinema filmiyle kurmuştur. Adı da "The Birth of a Nation"dır. ABD, 7. asırdan Orhun Kitabeleri olan bir millet değil ki... Orada yetmiş iki buçuk milletten her biri kendi telinden çalar. Bunlara ortak bir geçmiş uydurmak gerekiyor. Bunu yapan da Hollywood'dur. ABD'de 16 milyon çocuk aç. Sen hangi Hollywood filminde bunu gördün? Amerika'da sermaye ile devlet iç içedir. Birbirinden ayrılamaz. Düşünün, ABD Dışişleri Bakanı'nın kendisine ait bir petrol şirketi olabiliyor ve ABD askerleri bunu koruyabiliyor” dedi.
“Dertleri insan hakları değil”
Oscar Akademisi Hollywood’un değişime yön veren başlıca kurumlardan
biri olarak ödül vereceği filmler için çeşitlilik kriteri getirdi.
Buna göre filmlerde LGBTİ+ gibi grupların daha çok görünmesi şart
koşulmasını değerlendiren Alatlı, “Bütün bunların başı da sonu da
ekonomi. Yollar tıkanınca, yeni konu arıyorlar. Dertleri insan
hakları olsa önce ülkelerindeki gelir dağılımını düzeltirler. Kime
ne anlatıyorsunuz. Gizli cemiyet derken korkmak da bir tuhaf.
Belirli bir grubun çıkarını koruyan şeyler bunlar. Niye olmasın? En
çok Hollywood'da olması gerekir zaten. ABD'de bugün 45 bin tarikat
vardır. O kadar fantastik geliyor ki inanmıyor millet. Bunun aksini
hiçbir zaman iddia etmem. Kendini kaptırıp Amerika'nın yoluna
girdiğiniz zaman bütün artistlerin saçını sarıya boyar, burnu
küçültür herkesi Barbie bebeğe benzetmeye çalışırsın. Sadece sinema
değil biz her şeyde Amerika'ya benzemeye çalışıyoruz. Türk sineması
görevini yapabildi mi peki? Hayır, yapamadı. Millet de yüz vermedi”
şeklinde konuştu.