Alerjik hastalıklar artıyor

Anne sütü ile beslenmenin azalması, şehirde kapalı ortamda yaşam, izolasyon koşulları, çocukların daha az gün ışığına çıkması gibi bazı çevresel faktörlerin alerjik hastalıkları artırdığı bildirildi. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semanur Kuyucu, alerjinin kişilerin zararlı olmadığı halde bazı maddelere karşı aşırı reaksiyon göstermesi olduğunu söyledi. Alerjik reaksiyonların tek tip olmadığını, birçok yolla ortaya çıktığını belirten Kuyucu, "alerji, vücudun değişik bölümlerinde meydana gelebilir ve çeşitli şiddette olabilir" dedi. Kuyucu, her ne kadar alerji denince akla deride kaşıntı, burun akıntısı ve hapşırma gelse de etkilediği organa göre alerjik nezle, göz alerjisi, ilaç alerjileri, böcek alerjileri, besin alerjileri, halk arasında kurdeşen denilen ürtiker, atopik egzama ve alerjik egzama gibi çok sayıda türü olduğunu ifade etti. Bu hastalıkların gelişmesinde genetiğin yanı sıra çevresel faktörlerin de öneminin bulunduğunu anlatan Kuyucu, şunları kaydetti: "Son 20 yılda alerjik hastalıklar bazı ülkelerde 3 katına varan oranda artış gösterdi. Hava kirliliği, beslenme şekli, anne sütü ile beslenmenin azalması, şehirde kapalı ortamda yaşam, izolasyon koşulları, çocukların daha az güneş ışığına çıkması gibi bazı çevresel faktörler hastalıkları artırıyor." Kuyucu, alerjik hastalıklarda erken teşhisin öneminin büyük olduğunu ifade ederek, özellikle çocukların alerjik maddelerden uzak tutulması gerektiğini sözlerine ekledi.