Albay yanlışlıkla öldürülmüş!
Abone ol16 sanıklı JİTEM davasından ilginç detaylar gelmeye devam ediyor...
Diyarbakır, Mardin, Batman ve Şırnak'ta çeşitli
tarihlerde birden fazla adam öldürme, kundaklama ve bombalama
eylemi gerçekleştirdikleri iddiasıyla yargılanan, "Yeşil" kod adlı
Mahmut Yıldırım ve itirafçı Abdulkadir Aygan'ın da aralarında
bulunduğu 16 sanıklı "JİTEM" davasına devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar
katılmadı. Müdahil ve sanık avukatlarının hazır bulunduğu
duruşmada, başka bir suçtan dolayı İstanbul Silivri Cezaevinde 6,5
yıldır tutuklu bulunan Emrah Özdemir tanık olarak dinlendi.
Özdemir, 6 sayfalık yazılı ifadesini de mahkemeye
sundu. Özdemir, ifadesinde, babasının Ömer Lütfü Topal'ın
şöförü olduğunu, kendisinin de oto galericiliği yaptığını
söyledi.
İstanbul'da kuyumcu dükkanı bulunan "Ergenekon"
davasında tutuklu sanık Fahrettin Ertekin'in iş yerinde sanıklardan
Adil Timurtaş, İbrahim Babat ve Arif Doğan'ı tanıdığını,
Timurtaş'ı, terör örgütü PKK'nın itirafçısı değil, Jandarma Genel
Komutanlığında istihbarat elemanı olarak bildiğini öne süren
Özdemir, Timurtaş ile 2006 yılında aynı cezaevinde kaldığını, o
dönemde bir gazetede çıkan haber üzerine bu kişinin PKK itirafçısı
olduğunu öğrendiğini iddia etti.
Ertekin'in bürosunda yapılan bütün konuşmaları ve sohbetleri
ajandasına not ettiğini, Timurtaş'ın da cezaevinde yazdığı notları
kendisinin Arif Doğan, Hayrettin Ertekin ve Veli Küçük'e
gönderdiğini dile getiren Özdemir, Ertekin'in bürosuna her türlü
devlet görevlisinin geldiğini, bu kişilerin 2003-2004 yıllarında
İstanbul'da birçok yasa dışı iş yaptığını savundu.
Timurtaş'ın 2004 yılında "Yeşil" kod adlı Mahmut
Yıldırım ile yaptığı telefon konuşmasına şahit olduğunu, Ertekin'in
bürosunda tanıklık ettiği konuşmaları aktarmak istediğini belirten
Özdemir, Musa Anter'in yazılarının JİTEM'i rahatsız ettiğini, bu
nedenle Arif Doğan'ın Anter ile görüşerek kendisini "Sana
yönelik bir suikastı engelledik, dikkatli ol" diye
uyardığını duyduğunu söyledi.
Özdemir, Anter'in ölüm emrini Arif Doğan'ın verdiğini, cinayeti
Mahmut Yıldırım, Adil Timurtaş, Abdulkadir Aygan ve "Hogir" kod
adlı kişinin işlediğini ayrıca bu kişilerin Vedat Aydın, Murat
Aslan, iki İranlı ve "Harbi" kod adlı bir kişiyi de öldürdüklerini
duyduğunu bildirdi.
Timurtaş bana Özden'i yanlışlıkla vurduğunu
söyledi
Eski Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden, Tuğgeneral
Bahtiyar Aydın, eski Tunceli Jandarma Komutanı Albay Kazım Çiloğlu
ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan'ın öldürülmesiyle
ilgili bildiklerini ve duyduklarını da anlatmak istediğini ifade
eden Özdemir, şöyle dedi:
"Arif Doğan, Albay Rıdvan Özden'in kendileri ile
çalışmasını istemiş. Ancak Albay Özden bundan rahatsız olmuş ve
bazı JİTEM görevlileri hakkında soruşturma açmış. Bu durum, Veli
Paşa, Arif Doğan ve Hasan Atilla Uğur'u rahatsız etmiş. Kendisine
ilk suikast girişiminde başarısız olmuşlar, sonra Adil Timurtaş
tarafından vurulmuş ve Timurtaş bana Özden'i yanlışlıkla vurduğunu
söyledi. Olay PKK'nın üzerine atılmış. Bahtiyar Aydın, Lice'de
şehit olmuş, suikast silahı bölgede bulunmasına rağmen, karakolda
ortadan yok edilmiş.
Bu da PKK'nın üstüne atılmış ve bu gerekçe
ile Lice yakılıp yıkılmış. Söz konusu kişiler Gaffar Okan
cinayetini de Hizbullah ile işlemişler. Bunlar 'JİTEM' adı altında
uyuşturucu, silah ve altın kaçakçılığı yapmış. Hayrettin Ertekin ve
yanındakiler Tansu Çiller'in zırhlı aracını kullanıyordu. Beşiktaş
esnafında kime sorarsanız Adil Timurtaş'ı size emekli albay olarak
bildiklerini söyler. Timurtaş, bugüne kadar Ertekin'e 40-50 milyon
kazandırmıştır."
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Görevsizlik kararıyla 3. Ağır Ceza Mahkemesinden Diyarbakır 6. Ağır
Ceza Mahkemesine gönderilerek birleştirilen davada,
"Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile itirafçı
Abdulkadir Aygan'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında
"Cürüm işlemek için teşekkül oluşturma" ve
"birden fazla kişiyi öldürme" suçlarından 15 yıl
ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları
isteniyor.