Albay Çiçeke yeni soruşturma
Abone olİrtica Planı'nı hazırladığı iddia edilen Albay Dursun Çiçek hakkında askeri savcılık "Görevi kötüye kullanmaktan" soruşturma açtı.
Hükümetle Genelkurmay
arasında kurumsal işbirliğini güçlendirme çabaları hız kazanırken
Ankara'da gözler iki noktaya odaklandı. "Deniz Kurmay Albay Dursun
Çiçek ve Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı." Genelkurmay,
Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki aramanın bir an önce
sonuçlandırılmasını, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin imha
edilmesini isterken, hükümet kanadında da Albay Çiçek'le ilgili
hukuki sürecin askeri ayağının tamamlanması beklentisi oluştu.
ÇİÇEK'E ASKERİ SORUŞTURMA: İrticayla Mücadele
Eylem Planı'nı hazırladığı iddia edilen Kurmay Albay Dursun Çiçek
hakkında sivil savcılığın soruşturması sürerken askeri savcılığın
da Çiçek'le ilgili "görevi kötüye kullanma" iddiasıyla soruşturma
açtığı ortaya çıktı.
EMNİYET RAPORU DA DİKKAT ÇEKİCİ: İrticayla
Mücadele Eylem Planı'nın ıslak imzalı orijinalinin bulunduğu, Adli
Tıp Kurumu'nun da bu yönde rapor verdiği kamuoyuna yansımışken bu
kez Emniyet Kriminal Laboratuvarı'ndan da belgedeki imza için
"Çiçek'in eli ürünü" olabileceğini teyit eden ikinci raporun
geldiği belirtildi.
GENELKURMAY SORUŞTURUYOR: Genelkurmay'ın, "Islak
imzalı orijinal belge askeri savcılığa ulaştırılır ve belgenin
gerçekliğinden kuşku duyulmazsa, görevi kötüye kullanma suçlaması
ile dava açılacak" görüşünü bildirdiği ifade edildi.
GÜVEN SORUNU: Genelkurmay'ın özellikle emniyet ve
istihbarat kurumları arasındaki işbirliğinin yetersizliğine ve
karşılıklı güvenin eksikliğine dikkat çektiği belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre Genelkurmay, "Emniyet birimlerinin, şüpheli
buldukları askeri personeli uzun süre takip altında tuttuğu
anlaşılıyor. Bu durum kurumlararası çekişmeye dönüşüyor. Gerekli
bilgilendirme yapılsa ilgili askeri personel hakkında zaten idari
ve askeri ceza kanunu çerçevesinde işlem tesis edilir" görüşünü
hükümete iletti.
KAPIŞTIRAN DOKÜMAN
Ergenekon soruşturması kapsamında 7 Haziran 2009'da tutuklanan
avukat Serdar Öztürk'ün bürosunda yapılan aramada 4 sayfalık yeni
İrticayla Mücadele Eylem Planı başlıklı bir doküman ele
geçirilmişti. Planın altında Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3.
Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde görevli Deniz Piyade Kurmay Kıdemli
Albay Dursun Çiçek'in imzasının bulunduğu belirlenmişti. 2009'un
temmuz ayında şüphe üzerine Beşiktaş Adliyesi'ne getirilen ifadesi
alındıktan sonra tutuklanmıştı. Albay Çiçek itiraz üzerine serbest
bırakılmıştı. Bu arada belgenin orijinal olmaması, fotokopi
üzerinden yapılan imza analizinin güvenilir sonuç vermemesi nedeni
ile Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, söz konusu planı,
"hukuken kağıt parçası" olarak nitelendirmişti. Albay Çiçek'in
tutuklanıp, serbest bırakıldığı bu süreçte önemli bir başka gelişme
ise Ekim 2009'da yaşanmıştı. Belgenin ıslak imzalı orijinalinin
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaştırıldığı açıklanmış ve
Adli Tıp Kurumu'nun, belgedeki imza için Albay Çiçek'in eli ürünü
olabileceği yönünde rapor verdiği belirtilmişti.
İKİNCİ KEZ SERBEST KALDI
Kasım 2009'da da "imzasız bir ihbar mektubu" yine savcılara
gönderilmişti. 12 Kasım 2009'da Albay Dursun Çiçek'in tekrar
ifadesine başvurulmuş, 43 saat tutuklu kalan Çiçek daha sonra
avukatın itirazı üzerine yine tahliye edilmişti. İmzasız ihbar
mektubunu gönderen subayın kimliğinin belirlenmesi için İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe veren Çiçek, geçen hafta içinde
de eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun ifade
verdiği saatlerde Beşiktaş Adliyesi yakınlarında
görüntülenmişti.
ADLİYE ÖNÜNDE 'BELGE SAHTE' DEDİ
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, geçen cuma günü Beşiktaş'taki
İstanbul Adliyesi önünden geçerken gazeteciler tarafından fark
edilmişti. Çiçek, altında imzası olduğu öne sürülen belgeyi kabul
etmediğini, sahte olduğunu söylemişti. Çiçek, gazetecilerin ısrarlı
soruları üzerine şunları söylemişti: "Benim için bu soruşturma
bitmiştir. Soruşturma falan yoktur. Bir albay bir hükümeti
yıkabilir mi? Hepsi palavra, hepsi yalan. Niye belgeyi incelemeye
göndermiyorlar. Eğer korkmuyorlarsa, imzanın gerçek olduğuna
inanıyorlarsa göndersinler. Çok güveniyorlarsa göndersinler. Tek
raporla olmaz. Kurum da kabul etmiyor. Biz de kabul etmiyoruz.
Genelkurmay kaç sefer istedi niye göndermiyorlar. Suç
işliyorlar."