Albay Çiçek neden tahliye edildi?
Abone ol“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” hazırlamakla suçlanan Çiçek ikinci kez neden tahliye edildi? Cevabı için..
“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” altında ıslak
imzası bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun
Çiçek ve Deniz Kurmay Yarbay Mehmet Emre Sezenler tahliye edildi.
Çiçek, kaçma şüphesi olmaması ve sabit adresi olması nedeniyle
tahliye edildi. Dursun Çiçek tahliye kararının ardından tutuklu
bulunduğu cezaevinden çıktı.
İrtica ile Mücadele Eylem Planı adlı belgenin altında ıslak imzası
bulunan, terör örgütü üyesi olmak ve darbe girişiminde bulunmak
suçlaması ile tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, 45 saat
sonra 'delil durumu' ve 'sabit
adres', 'Kaçma şüphesinin bulunmaması'
nedeniyle serbest kaldı. Çarşamba günü, İstanbul Adliyesi'nin
Beşiktaş'taki binasına gelen Dursun Çiçek, saat 21.15'te
tutuklanmıştı.
OYBİRLİĞİ İLE KARAR VERDİLER
Tutuklama kararı veren Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin asıl
üyesi İdris Hasan, itiraz değerlendirmesine, tutuklama kararını
verdiği için katılmadı. Ancak bu mahkemenin yedek üyesi yoktu. Bu
nedenle Hakim İdris Hasan'ın yerine 12. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi
Oktay Kuban görev aldı. Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, üyeler Tuncay
Arslan, Oktay Kuban oybirliği ile tahliye kararı aldı.Mahkeme karar
verirken Albay Çiçek ve Yarbay Sezenler'in kaçma şüphesinin
bulunmamasını da dikkate aldı.
AVUKATLAR BELGEYE VE İMZAYA İTİRAZ ETTİKLERİNİ
AÇIKLADILAR
Karardan hemen sonra avukatı Mustafa Çevik, Dursun Çiçek için
tutuklama kararı veren İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne
itiraz dilekçesi verdi. Mahkeme dilekçeyi bugün değerlendirmeye
aldı. Akşam saatlerinde de Dursun Çiçek hakkında tahliye kararı
verdi.
CEZAEVİNDEN ÇIKTI
Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, avukatının itirazı üzerine verilen
tahliye kararının ardından saat 20.00 sıralarında Hastal Askeri
Cezaevi'nden çıktı. Beyaz bir minibüsle cezaevinden çıkan Çiçek'i
takip etmemeleri için basın mensuplarının önü askerler tarafından
kesildi. Eyüp üzerinden Şişli'ye giden minibüs daha sonra Harbiye
Orduevi'ne girdi. Minibüsten inen Dursun Çiçek'in yaklaşık 15
dakika sonra sivil bir otomobille orduevinden ayrıldığı
belirtildi.
İLKİNDE 18 SAAT SONRA TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Belgenin fotokosipinin bir gazete yayınlanmasından sonra açılan
soruşturma kapsamında 30 Haziran 2009’da İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na ifade veren Dursun Çiçek, sevk edildiği İstanbul
Nöbetçi 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından aynı suçtan
tutuklanmıştı. Dursun Çiçek, avukatının tutuklama kararına itiraz
etmesi üzerine çek, 18 saat sonra 1 Temmuz 2009'da tahliye
edilmişti.
ELDİVENLE DOKUNDU
Dursun Çicek 11 Kasım Perşembe günü saat 10.15'de beyaz bir minibüs
ile Ergenekon Soruşturması'nın yürütüldüğü İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın Beşiktaş'taki adliye binasına getirildi. Dursun
Çiçek hakim ve savcılar tarafından kullanılan kapıdan adliye
binasına alındı. Dursun Çiçek'i Ergenekon Soruşturması'nı yürüten
Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen sorguladı.
ELDİVENLE GELDİ
İddiaya göre Çiçek, kendisinin hazırladığı ve imzaladığı iddia
olunan AKP ve Gülen’i bitirme belgesi ile ilgili olarak, "Bu
belgeyi ben hazırlamadım ve bu imzayı ben atmadım. Siz bu belgeyi
askeri savcılığa ve referans labratuvarına göndermediniz. Çünkü o
durumda belgenin sahteliği ortaya çıkacaktı. Bu nedenle
göndermediniz. Ben imzalamadım. Dolayısıyla benim izim orada
bulunamaz. Burada benim el, parmak izimi alabilirsiniz. Kimyasal
izler bulaştırabilirsiniz, o belgeye. Size güvenmiyorum. O nedenle
eldivenle geldim" dedi.
Dursun Çiçek’in, kendisine ve avukatına ıslak imzalı, orijinal
olduğu iddia edilen belge gösterildi. Çiçek, eldiven takarak
belgeye dokundu. Ve parmak izi bırakmamaya gayret etti.
Dursun Çiçek saat 15.30 İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne
sevk edildi. Dursun Çiçek'in mahkeme sorgusu saat 18.15'de başladı.
Mahkeme saat 21.15'te tutuklama kararı verdi.
ÖNCE FOTOKOPİSİ ELE GEÇİRİLDİ
Ergenekon Soruşturması'nda örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile
tutuklanan Avukat Serdar Öztürk'ün bürosunda 4 Haziran 2009 günü
yapılan aramada İrtica ile Mücadele Eylem Planı başlıklı belgenin
fotokopisi bulundu. Taraf gazetesi belgeden yola çıkarak haber
yaptı. Bu fotokopi belgenin altında Dursun Çiçek'in imzasının
bulunduğu öne sürüldü. İmza üzerinde jandarma kriminal laboratuarı,
emniyet kriminal laboratuarı ve Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan
inceleme sonucunda fotokopideki imza ile Dursun Çiçek'in ıslak
imzalarının benzediği öne sürüldü. Ancak belgenin fotokopi olması
nedeniyle imzanın Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunun
söylenmeyeceği belirtildi.
BELGEYİ İLK KEZ BASINDA GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ
Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz,
Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafından sorgulanan
Dursun Çiçek, 30 Haziran 2009'da verdiği 15 sayfalık ifadesinde
belgeyi ilk kez basında gördüğünü söyledi. Dursun Çiçek, ayrıca,
belgenin içerik, şekil, kullanılan terimler, imza blokları ve diğer
hususlar açısından TSK'nın yazışma kurallarına uymadığını
belirtti.
ISLAK İMZALI BELGE İHBAR MEKTUBU İLE GELDİ
Dursun Çiçek'in itiraz üzerine tahliye edilmesinden 4,5 ay sonra 15
Ekim 2009'da bir subay tarafından yazıldığı öne sürülen isimsiz
ihbar mektubu Ergenekon Soruşturması'nı yürüten savcılara ulaştı.
Mektuptan altında Dursun Çiçek'in ıslak imzasının bulunduğu iddia
edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı çıktı. Adli Tıp Kurumu'nun
raporunda imzanın Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunun
belirtildi.