Aktuğ'un sözlerini yabana atmadı

Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, ''Bugün Trabzonspor Başkanı birşeylerden yakınıyorsa; geçenlerde sayın Canaydın beyanat verdi, birşeylerden yakınıyorsa; ben Beşiktaş Başkanı olarak birşeylerden yakınıyorsam, herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım'' dedi. İTÜ Beden Eğitimi Bölümü tarafından, üniversitenin Ayazağa'daki yerleşkesinde ''Sporda Bir Asır'' konulu panele kulüp genel sekreteri Kenan Öner ile birlikte katılan Yıldırım Demireren, öğrencilerin sorularını yanıtlarken, önemli açıklamalar yaptı. Demirören, Trabzonspor Kulübü Başkanı Atay Aktuğ'un son açıklamalarının hatırlatılması üzerine, ''Bugün Trabzonspor Başkanı birşeylerden yakınıyorsa; geçenlerde sayın Canaydın beyanat verdi, birşeylerden yakınıyorsa; ben Beşiktaş Başkanı olarak birşeylerden yakınıyorsam, herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım'' diye konuştu. ''HEP BEŞİKTAŞ KÖTÜ ÇOCUK'' Statlardaki kötü tezahüratlar konusunda Beşiktaş'ın üzerine haksız biçimde gelindiğini öne süren Demirören, şöyle konuştu: ''Maalesef ne yapılırsa yapılsın, hep Beşiktaş'a maledilmeye çalışılıyor. Bugün Türkiye'nin her yerinde, her stadında, her salonunda, Türk sporunun yarası olan küfür hep var. Bunu engellemek için de hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Beşiktaş Kulübü olarak 'Küfür etme, ettirme' diye bir kampanya başlattık ve bunu başlatırken, 'Biz bunu tek başımıza yapamayız. Bütün kulüplerin de sahip çıkması lazım.' dedik. 2 hafta oldu, daha hiç kimse buna cesaret edemedi. Benim taraftarım büyüklüğünü gösterdi, 88 dakika gıkını çıkarmadı. Son 2 dakikada 5 saniye küfür etti, o 5 saniyeyi şimdi bütün kamuoyu konuşuyor. Ben bunu hazmedemiyorum. Hep Beşiktaş kötü çocuk. Ya Beşiktaş ne yaptı. Türkiye'nin en centilmen kulübü.'' ''TARAFTARIMIZA GÖSTERİLEN SİLAH, BANA GÖSTERİLMİŞ SİLAHTIR'' Basketbolda Fenerbahçe ile yaptıkları FIBA Avrupa Ligi çeyrek final serisi 3. maçında Abdi İpekçi Spor Salonu'nda, siyah-beyazlı taraftarlara silah gösterildiği iddiasında bulunan Demirören, şöyle devam etti: ''Beşiktaş taraftarlarına Abdi İpekçi Spor Salonu'nda silah gösterildi. Fenerbahçe protokol tribünündeki belli kişiler Beşiktaş taraftarına silah gösterdi. Beşiktaş taraftarına gösterilen silah, bana gösterilmiş silahtır. Bugün herkesin bunun üzerine gitmesi lazım, kimse gitmedi. Biz orada olsaydık, yine Beşiktaşlılık duruşuyla, Beşiktaşlılık efendiliğiyle cevap verirdik. Çünkü bizler yöneticiyiz, kulüp başkanıyız. Bizlerin her yapacağı hareket olayları daha da gerer. Benim arkadaşlarımın orada yapacağı hareket tüm Beşiktaş taraftarlarını sahaya indirirdi. Bu olamazdı. Ama bugün sporda şiddet konuşuluyorsa, kamuoyunun, Beşiktaşlı'sının, Fenerbahçeli'sinin, Galatasaraylı'sının, Trabzonsporlu'sunun, hepsinin bunun üzerine gitmesi lazımdır. Bu ne cesarettir ki şeref tribününde Beşiktaş taraftarına silah gösterilebiliyor. Burada Beşiktaşlı yazarlara büyük görev düşüyor, bunun üzerine gitmeleri lazım. Bizler o zaman büyük camia oluruz. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılan olay tamamen spor dışı, spor ahlak ve geleneklerine uymayan hareketlerdir ve bundan ben dahil bütün yönetim kurulumuz son derece üzüntülüyüz.'' ''BEŞİKTAŞ'I KİMSE SİLEMEZ'' Kulüp başkanı seçildiği kongre öncesinden itibaren sürekli Türkiye'de 2 takım yaratılmaya çalışıldığının altını çizdiğini anlatan Demirören, şöyle konuştu: ''Geçen sezon 11 puan farkla öndeyken şampiyonluğu kaçırmamıza hala anlam veremiyorum. Beşiktaş geçen sezon şampiyon olsaydı, 4-5 sezon daha Türkiye'de şampiyon olurdu, Avrupa'da şampiyon olurdu. Bana göre engellendi. Dün de bunu TBMM Araştırma Komisyonu'nda söyledim. 'Ben araştırdım, bir yere kadar geldim, bulamadım, tıkandım. Onun için sizden rica ediyorum. Ben bulamıyorum, siz bulun, bana yardımcı olun. Beşiktaşımızın şampiyonluğu çalındı' dedim. 'Eğer birşey araştırıyorsanız, çok ileriye gitmeyin, bunu bulun bana yeter' dedim. 'Buraya son çağrılması gereken yine Beşiktaş'tır, çünkü şampiyonlukları alınan hep Beşiktaş'tır' dedim. Beşiktaş'ın engellenmiş şampiyonluğu yalnızca geçen sezon değil. Biz 8-0'lık bir maç yaşadık. Top bir tarafa gidiyor, kaleci başka bir tarafa. Ceza sahasında voleybol oynadılar, penaltılarımız verilmedi. Hep haksızlığa uğrayan taraf Beşiktaş. Bugün yöneticilik yapmış, hatta ikinci başkanlık yapmış başka kulüplerin yazar yöneticileri, Türkiye'de 2 kulüp olması gerektiği şeklinde zaten yazı yazıyorlar. Bu, sadece bir kişi tarafından değil, birkaç kişi tarafından, kitle olarak oluşturulmaya çalışılan bir çaba. Beşiktaş camiası 20 milyonluk bir camia. Bu camiayı kimse silemez, yok sayamaz. Ama Beşiktaş bir mücadele yapacaksa, bunu tek başımıza bir cengaver olarak bizler yapamayız. Siz Beşiktaşlılarla hep beraber yapmamız lazım. 20 milyon Beşiktaşlı'nın bunun kavgasını yapması lazım. Beşiktaş'ın hakkının yenmesini engellememiz lazım.'' ''AŞI TUTMADI'' Takıma bu sezon katılan yabancı oyunculardan John Carew ve Juanfran'ın kalitelerinin belli olduğunu, ancak dünyaca ünlü İspanyol teknik adam Vicente Del Bosque'de olduğu gibi ''aşının tutmadığını'' kaydeden Demirören, şöyle konuştu: ''Uyum sorunu kolay birşey değil. Türkiye'ye Ortega da geldi, futbolculuğu tartışılmaz. Ama aşısı tutmadı. Ne değerli hocalar geldi, olmadı. Türkiye'den çok değerli oyuncular yurtdışına gitti, 2 ayda geri döndü. Bunlar oyuncunun kötülüğünden değil. Zaten transferlerde bana göre yüzde 70'i tutturursanız başarı olur.'' Transferde bu sezon ilk kez yurtdışından oyuncu arama işini 8-9 kişilik düzgün bir araştırma ekibiyle yaptıklarını anlatan Demirören, ''Ama bugün Afrika'dan isimsiz bir yeteneği getirsek, kimse tanımadığı için ilk gün bana kızacaksınız. Büyük takımların taraftarları tanınmış, büyük oyuncular bekliyor. Bunun için federasyona Rezerv Lig kurulsun da bu oyuncuları orada görelim diye başvurduk. Hocanın raporu doğrultusunda yeni sezonda muhakkak bir revizyon yapılacaktır'' dedi. Geçen sezon kaçırılan şampiyonlukta İlhan Mansız ve Ahmet Dursun'un satılmasının da etkili olduğunu kaydeden Demirören, şampiyonluk yarışında, takımda bulunan yabancı oyuncuların katkısının çok önemli olduğunu vurguladı. Bu sezon başında yapılan transferler hakkındaki bir soruyu da yanıtlayan Demirören, ''3'ü bizden önceki yönetimin anlaştığı olmak üzere toplam 13 transfer yaptık. Geçen sezonki nisan ayını konuşalım. 22 futbolcunun da gönderilmesi için hepiniz bağırıyordunuz. 11 puan farkla liderken şampiyonluk gitmişti. Camia çökmüştü ve çok gereksiz bir zamanda olağanüstü genel kurul yapıldı. Piyasada o günün şartlarında bulunan en iyi oyuncuları almaya çalıştık ve ben inanıyorum ki doğru oyuncular aldık. Muhakkak hatalar vardır. Ama kolay değildi'' dedi. ''TARAFTAR GİBİ BEN DE GERGİNİM'' Demirören, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Beşiktaş taraftarı, Beşiktaş'ın üzerine oynanan haksız oyunlardan dolayı çok rahatsız ve gergin. Hiçbir hatayı affedemeyecek bir duruma geldi. Çünkü Beşiktaş taraftarı, kendi takımına yapılan bir hareket sonucundaki kararın, ertesi gün başka bir maçta diğer takıma aynı hareketen dolayı verilmediğini gördüğü için gergin. Ama bu gerginlik Beşiktaş taraftarına bir artı getirmiyor. Ben sizlerin gergin olduğunu kabul ediyorum, ben de gerginim. Belki ben yönetim kurulu başkanı olmasam, taraftar olarak sizlerle otursam, aynı galeyana gelebilirim. Bu haksızlıklar beni de rahatsız ediyor. Ama her küfür ve sahaya attığımız madde, kulübümüze ceza olarak dönüyor. Geçen gün Trabzonspor mavi bayrak yarışmasında ödül aldı. Bu paranın yüzde 80'ini Beşiktaş Kulübü verdi. Ödediğimiz ceza sezon başından bu yana 150 milyar lira. Bu çok büyük para. Beşiktaş taraftarı olarak örnek olalım, mücadelemizi dışarıda yapalım. Biz federasyona gittiğimiz vakit, edilen küfürlü sözler, tezahüratlar ve orada yapılan bir kavgadan dolayı elimiz zayıf gidiyoruz. Çünkü bize dönüp, 'Beşiktaş taraftarı bunu yaptı' diye önümüze getiriliyor. Biz kendi hakkımızı aramak istiyorsak, önce kendimize iğneyi batırmak zorundayız. Eğer hatanın belli bir kısmını kendimizde görmezsek, hiçbir zaman istediğimizi alamayız.'' ''SÖZ VERİYORUM, SONUNA KADAR RIZA HOCANIN ARKASINDAYIM'' Bir soru üzerine, Beşiktaş'ın borcunun 45 milyon dolar olduğunu belirten Yıldırım Demirören, BJK Fulya Projesi'nin, siyah-beyazlı kulübün istikbali olduğunu kaydetti. ''Del Bosque'yi getirdiğimizde hepiniz ayakta alkışlamıştınız'' diyen Demirören, ''Ama maalesef Türkiye'de her şey anlık, haftalık maç neticelerine bağlı olduğu için, Del Bosque gibi bir hocaya, gelen baskılar sonucunda ben bile sonuna kadar dayanamadım. Ama buradan sizlere söz veriyorum, sonuna kadar Rıza hocanın arkasında duracağım'' diye konuştu. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu hakkındaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını anlatan Demirören, basketbolda kaçan dörtlü finale çok üzüldüğünü, amatör branşlarda ise tarihi başarılarla dolu bir sezon geçirdiklerini kaydetti. Beşiktaş'ın hedefinin dünya kulübü olarak, Avrupa'da başarılı sonuçlara imza atmak olduğunu vurgulayan Demirören, BJK İnönü Stadı'nda ölümle sonuçlanan olay hakkındaki bir soruya ise şu yanıtı verdi: ''Stadımızda işlenen cinayet maalesef hepimizi yaraladı. Bu Beşiktaş'a leke olarak atılmak istendi ve işin kötüsü buna Beşiktaşlılar da dahil oldu. Beşiktaşlıların hepsi kaçtı. Hiçbir Beşiktaşlı, Beşiktaş'ın önde gelenleri, bu olay Beşiktaş'a mal edilmeye çalışılırken ortada yoktu. Yöneticiler ve ben 'katil' diye manşetlerde gezdik. Bu münferit olayı Beşiktaş'a leke yapmaya çalıştılar. Biz mücadelemizi yaptık ve bu olayın artık münferit olduğunu herkes kabul etti, İl Güvenlik Kurulu da kabul etti. Fakat Beşiktaş camiası neredeydi? Beşiktalıyız diye geçinen, önde gelenler neredeydi, niye Beşiktaş'ın hakkını savunmadılar? Niye başkan ve yönetim kurulunu yalnız bıraktılar? Benim de yaram o.'' Panel sonunda Demirören'e, Beşiktaşlı öğrencilerin yanısıra Galatasaray ve Fenerbahçeli öğrenciler de çiçek ve takımlarının atkılarını armağan etti.