Aktif siyaset pahalı
Abone olTamer, kadınların siyasete girmelerini engelleyen önemli bir nedenih altını çiziyor. İşte o neden?
Sağ partilere oy veren kadınlar, siyasete girmeye neden daha
istekli? TESEV'in araştırması, sol partileri bu konu üzerine
düşünmeye davet ediyor Sabancı Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ersin
Kalaycıoğlu ve Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Binnaz Toprak
tarafından yürütülen "Türkiye'de kadınların siyaset, üst yönetim ve
iş hayatına katılımı araştırmasının ilk sonuçları, çarpıcı
gerçekleri bir kez daha yüzümüze vuruyor. Yerel seçimlerin
yaklaştığı, 8 Mart Kadınlar Günü'nün kutlandığı şu günlerde, belki
üzerinde yeniden düşünürsünüz. Prof. Kalaycıoğlu, dikkatlerimize
sunuyor: Sağ partilere oy veren kadınlar siyasete girmeye daha
istekli. Sol partilere oy verenler kadınlarda bu yönde bir istek
yok. Zaten sol partilerin de, kadınların siyasette rol oynaması
gerekiyormuş gibi bir izlenim verdikleri de yok. Buna karşılık
özellikle Refah Partisi döneminde kadınlar başörtüsünden dolayı
belki milletvekili olamadılar, ama aktif siyaset yapabildiler.
Parti çalışmaları nedeniyle eve geç gidebiliyorlardı,böylelikle
belki de ilk kez kendilerini birey gibi hissettiler. RP buna çok
önem verdi. AKP de belli ölçüde önem veriyor. Aktif siyaset pahalı
Türkiye Ekonomik Ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) adına yapılan,
Açık Toplum Enstitüsü'nün desteğindeki araştırma sonuçları,
Türkiye'de aslında kadınların da erkeklerin aktif siyasetle fazla
ilgilenmediklerini gösteriyor. Görüşlerine başvurulan kadınlardan %
52'si, "Aktif siyasetle ilgilenmiyorum" derken, erkeklerde bu oran
% 37. Prof. Kalaycıoğlu, kadınların siyasete girmelerini engelleyen
önemli bir neden daha bulunduğuna dikkat çekiyor: "Siyasete girmek
ucuz bir şey değil. Tam tersine çok pahalı. Kadınların gelirleri de
mal varlığı da yetmez o boyutta bir harcamayı yapmaya." CHP'linin
malvarlığı Prof. Kalaycıoğlu'nun bu sözleri bana, Hürriyet'in 1
Mart tarihli Seçim ekinde okuduğum CHP Adana adayı Şükrü Bülent
Özülkü'nün akıl almaz malvarlığını anımsattı: "35 lüks daire, 100'e
yakın dükkan, 2 hastane, İstanbul Sarıyer'de 30 bin metrekare
imarlı arsa, Adana Yenice Beldesi'nde 10 bin metrekare alana kurulu
kimya fabrikası, Antalya Kemer'de Opalin Motel, bankalarda 2
trilyon lira nakit, kasada 900 bin dolar nakit, Mercedes CLK
(spor), Lincoln jip, BMW M3 (spor), 7 adet şirket aracı, 2 adet
minibüs, yaklaşık 9 kilo altın ziynet eşyası." Türkiye'de siyaset
yapma biçimi değişmedikçe hangi kadın aday, böylesi bir parasal güç
karşısında durabilir ki? Zaten duramıyor! Oranlar içler acısı İl,
ilçe, köy ve belde toplamı olarak kadının siyasette şu andaki
temsil oranı içler acısı: 34 044 belediye meclis üyesinden 540'ı
kadın. Temsil oranı % 1.6 3215 belediye başkanından 20'si kadın:
Temsil oranı % 0.6. İl düzeyinde sadece Hatay (CHP'li İris
Şentürk). 3122 il genel meclisi üyesinden 21'i kadın. Temsil oranı
% 0.7 TBMM'de kadın milletvekillerinin oranı geçen dönem % 3.8'di,
son seçimlerde % 4.4'e çıktı. En kötü siyasette Prof. Binnaz
Toprak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü'nün (UNDP) son İnsani
Gelişim Raporu'ndaki bazı kategorilerde Türkiye'nin çok alt
sıralarda yer almasını, kadınların siyasetten uzak tutulmasına
bağlıyor. Örneğin Türkiye'nin çok aşağılarda yer aldığı Kadınları
Güçlendirme Endeksi: Prof. Toprak, "İdari ve teknik alanlarda fena
değiliz. Kadın mühendislerimizin, avukatlarımızın v.s. oranı fena
değil. Üst yönetimde kötüyüz. Ancak endekste Türkiye'yi aşağı
çeken, Parlamento'daki kadın sayısının azlığı. 70 ülke arasında
66'ıncıyız. Bizden geride Mısır, Bangladeş ve Yemen var sadece,"
diyor. Kadının siyasete girmesi için Avrupa Birliği fonlarından
destek sağlanabileceğini hatırlatan Prof. Toprak, Dünya Bankası'nın
1992'de kadın istihdamı için Türkiye'ye verdiği önemli miktardaki
paranın akıbetini de merak ediyor.