Aksudan Demirörene jet yanıt
Abone olBeşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in 'Siyaset seçime karıştı' iddiasına Murat Aksu'dan yanıt geldi...
Yıldırım Demirören, dün akşam Kanaltürk'te yayınlanan Telegol
programında Beşiktaş kongre süreciyle ilgili çarpıcı iddialarda
bulunmuştu. Kongre öncesi Beşiktaş başkanlık seçimine siyasetin
karıştığını iddia eden Demirören, bazı vali ve emniyet müdürlerinin
kongre üyelerini arayarak yönlendirdiğini ileri sürmüştü. Bu
iddialar üzerine Beşiktaş başkan adayı Murat Aksu bir açıklama
yaptı.
İşte o açıklama...
17 Ocak 2010 Pazar gecesi Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Sayın
Yıldırım Demirören’in katıldığı bir televizyon programında yaptığı
açıklamaları, seçim sürecinin kendisi üzerinde yarattığı
karamsarlık ve düş kırıklığının yansıması olarak gördüğümü
öncelikle bir Beşiktaş taraftarı ve Başkan Adayı olarak üzüntüyle
belirtmek isterim.
Beşiktaş JK Başkan Adayı Murat Aksu olarak şunun altını çizmeliyim
ki şahsıma gelen tekliflere rağmen hayatımda hiçbir siyasi partinin
üyesi olmadım ve şimdi de değilim.
Sayın Yıldırım Demirören seçim malzemesi olarak nedense Beşiktaş ve
siyaseti yan yana getirmeye özel bir çaba göstermektedir. Sayın
Demirören, mevcut ikinci başkanının bir siyasi partinin üst düzey
yönetiminde bulunduğunu ve aktif siyaset yaptığını ne çabuk unuttu!
Aynı partinin gençlik kollarından ve üyelerinden kendi dönemi
içinde çok sayıda kişiyi Beşiktaş Jimnastik Kulübüne üye yaptırdığı
belgelerle sabittir. Sayın Demirören öncelikle Beşiktaş Genel
Kurul’u üzerine koymaya çalıştığı bu siyasi vesayeti açıklamalıdır.
Beşiktaş’tan başka kaygısı olmayan üyelerimizin bu Genel Kurul’a
gelerek oylarını kullanmaları ve buna benzer vesayetleri kırmaları
bir kez daha önem kazanmıştır.
Bu “Beşiktaşlı” üyeler ve etraflarında ki suç çetelerinin
Beşiktaş-Denizlispor maçında, demokratik haklarını kullanarak
kendisini “küfürsüz” şekilde protesto eden taraftarlara karşı
organize bir şekilde neden şiddet uyguladıklarının açıklamasını da
yine Yıldırım Demirören’den bekliyorum.
Ayrıca Sayın Yıldırım Demirören’le 2004-2007 yılları arasında
Beşiktaş Jimnastik Kulübü yönetiminde çalıştık. O dönemde siyaset
ile ilgili yapılmayan dedikodu ve manüpilasyonların, bugün
özellikle gündeme getirilmesi, Sayın Demirören’in kamuoyuna empoze
etmeye çalıştığı ”mağduriyet” propagandasının ürünüdür.
Sayın Yıldırım Demirören Beşiktaş’ta seçim sürecine siyaset
karıştırdığını iddia ettiği Bakan, Vali ve Emniyet Müdürlerinden
söz ediyor. Ancak isim ve yer belirtemiyor. İddiasını ispatlayacak
hiçbir kanıt öne süremiyor. Bütün bunlar “çamur at izi kalsın”
mantığından başka bir anlam taşımaz ve her şeyden önce Beşiktaş
Başkanlığı makamında duran birine yakışmaz.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü, bünyesinde her siyasi görüşten, her
etnik kökenden, her dini inanıştan ve toplumun her kesiminden
insanı kucaklayan bir üst kimliktir.
Doğal olarak Beşiktaş siyaset üstü bir kurumdur. Benim tek rengim
siyah - beyaz, tek partim Beşiktaş’tır.
Üzerinde sıkça spekülasyon yapılan Del Bosque konusunda Sayın
Yıldırım Demirören’in söylemlerine istinaden bir kez daha açıklama
yapma zorunluluğu doğmuştur.
Öncelikle şunu açıkça belirtmek isterim. Del Bosque davasına bakan
Avukatlardan Ayhan Çopuroğlu Sayın Serdar Bilgili döneminden beri
Beşiktaş JK’nın avukatıdır ve Beşiktaş’a büyük katkıları olmuştur.
Ayrıca Ortega davasındaki başarısından dolayı Sayın Aziz
Yıldırım’ın Sayın Demirören’e tavsiye ettiği İtalyan Avukat Ettore
dava sürecini Ayhan Çopuroğlu ile birlikte götürmüşlerdir.
Sayın Yıldırım Demirören yönetim kurulu üyelerinin verdiği yetki
dahilinde Vincente Del Bosque ile, hukuki anlamda görüşümü almadan,
İspanya’da kontrat imzalamıştır. Kontrata bakıldığında Beşiktaş
aleyhine ağır hükümlerin olduğu açıkça görülür. Herhalde Sayın
Demirören o anki panikle doğru dürüst okumadan bu kontratı
imzalamıştır. İmza attığı bir kontratı bile okumayan biri, Beşiktaş
gibi bir kulübün başında daha bir 3 yıl kalabilir mi?
Del Bosque’nin kontratının feshi öncesi Sayın Demirören’i, olası
bir feshin sonuçları konusunda defalarca uyardım. Buna rağmen benim
yurtdışında olduğum bir dönemde İspanyol teknik adamın kontratı tek
taraflı olarak fesih edildi. Sonuçlarını düşünmeden kontrat
fesheden, sonra da telaşla sorumlu arayan biri daha bir 3 yıl
Beşiktaş’ın başında kalabilir mi?
Tüm Beşiktaş camiasının speküle edilen her konu ile ilgili doğru
bilgilendirilme hakkı var. “Birlik ve beraberlik”
spekülasyonlarıyla gerçekler örtülemez. Beşiktaş’tan başka kaygısı
olmayanlar bu gerçeklerle yüzleşmekten korkmaz. Beşiktaşlıların
Genel Kurul’da gerekeni yapacağına ve sorunların çözümü için yeni
bir dönemi başlatacaklarına inancım sonsuz.
Beşiktaşlılara doğruları söylemenin Beşiktaş’a hiçbir zararı yoktur
hatta büyük faydası vardır. Önümüzde ki günlerde Beşiktaş kamuoyunu
meşgul eden ve tartışılan diğer konularda Beşiktaş camiası ile
paylaşmaya devam edeceğim.