Akşener'den Erdoğan'a: Azıcık evinde otur dinlen
Abone olİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum; arkadaş azıcık sus. Birazcık ailene zaman ayır, birazcık evinde otur, her konuda konuşmak mecburiyetinde değilsin, her seferinde şu parmağını sallamak zorunda değilsin. Azıcık evinde otur dinlen, nefes al, biz de nefes alalım, Türkiye'de nefes alsın" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin kadın
üyeleriyle bir araya geldi. Akşener İYİ Parti İstanbul İl
Başkanlığı'ndaki toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Meral Akşener, "Çölleşen fikir dünyamız, Türkçesi yetersiz siyasilerimiz, fikri alanları bomboş, kupkuru siyasi önderler bunun neticesinde seviyesi düşen, dili bozulan, hakaret, sövgü gibi alanın dışına çıkamayan bir siyasi atmosfer... Bunu değiştirecek olan kadındır. Sizsiniz. Onun için İYİ Parti bir kadın hareketidir. Hem cesurlar, hem de bir kadın hareketidir. Ben uzun yıllar kadın konusunda çalışmış bir hoca olarak inanıyorum, uzun yıllar siyasette kadın hakları konusunda çeşitli gruplarla mesai harcamamız bir siyasetçi olarak kadının gücünü, kadın isterse neleri hayata geçirebileceğini yaşamış bir insanım. Siyasi alanda problemlerin de ne olduğunu yaşayarak öğrenmiş bir kişiyim. Onun için pergelimizin ucunu elbette kadınların üzerine koyduk" dedi.
Akşener, "Kadınların uzunca bir süredir birbirileri karşısına
dikilmeye yönelik siyasetçilerin ortaya koyduğu tavırlar. Başörtülü
kadınlar, başı açık kadının karşı karşıya getirilmesi. Başörtülü
kadınla, başı açık kadının birbirinden korkmasının sağlanması.
Başörtülü kadınla, başı açık kadının birbiriyle konuşmasının,
anlaşmasının önüne geçilmesi. Bakarsanız, erkeklerin kendi
arasındaki mücadelelerini her zaman kadının cinsiyeti üzerinden
gerçekleştirdiğini görürsünüz. İlk bu başörtüsü, başı açık
kavgalarının çıktığı dönemde ısrarla bir şey söylemiştim, bundan 20
yıl önce. Erkeklerin kadınların üzerinden ellerini çekmesi. Siz
çekin elinizi, üniversitede başı açık, başı kapalı kızlar arasında
bir sorun yok, komşuluk ilişkilerinde yok, başı açık, başı kapalı
kızların aynı ailede, aynı evde yaşadığı Türkiye'de bu tür
ayrımcılıklar kadınlar arasında yok. Ama erkekler bunu
derinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar" şeklinde
konuştu.
Akşener, bugün durumun tersine döndüğünü belirterek, "Yeniden ayrıştırmanın, yeniden düşmanlaştırmanın, dünün mağduru diye kabul ettiğimiz bugünün mağrurları tarafından zulme varan bir dille gerçekleştirdiğini görüyoruz" dedi.
Meral Akşener, bir araştırma yaptıklarına dikkat çekerek, "Çalışan
kadınların en büyük şikayeti, evlerine giderken sokak lambalarının
az yanması nedeniyle karanlıkta korkmaları ve genellikle de bir
şekilde taciz, şiddet veya tecavüze maruz kalmaları. Bunlara maruz
kalmadıkları ve arzu ettiklerinde çalışabildikleri, canları
istediğinde çalışmadıkları ama çalışmak istediklerinde üretimin
içinde yer alabildikleri, çocuklarını gönüllerine göre
yetiştirebildikleri ve bir kadının ne yiyeceği, ne giyeceği, nasıl
yaşayacağı, ne konuşacağı, nasıl konuşacağının dikte
ettirilmeyeceği, parmak sallanmadığı, tecavüzün istismar adı
altında hafifletilmediği, kadına tecavüz etmiş, şiddet uygulamış
bir şahsın iyi hal indirimine uğramadığı bir Türkiye istediğimizden
ağır başlılığımız. Yoksa başta ben olmak üzere hiçbirinizin, hiç
kimseden korkmadığını biliyorum. Kadınlarla ilgili mevzuyu
gazetelerden öğrenen, 'kadın erkek eşit değildir' diyen, kadını bir
yerde, erkeği bir yerde gören Sayın Erdoğan'ın empati hislerinden
yoksun olduğunu ve bu empatiyi kurmayacağı için de kadına dair,
dezavantajlı gruplara dair, çocuklara dair hiçbir problemi
çözmeyeceğine, çözmeyeceğine olan inancımızdandır" diye
konuştu.
"ARKADAŞ AZICIK SUS"
Meral Akşener, "Kadınlar üzerinden politika yapmaya, onlar
üzerinden oy devşirmeye, onları itibarsızlaştırarak, meta haline
getirerek yol yürüyenlere sizler adına ve arkadaşlarım adına, 'bu
yolda size dur diyeceğiz, bundan sonra yürüyemeyeceksiniz. Ve kadın
ayağa kalktığında nelerin olduğunu dünya biliyor ama bu ağabeyler
bilmiyorlar çünkü tarih okumuyorlar. Coğrafya da okumamışlar, böyle
bir problemleri var. Ama biz kadınlar öğreteceğiz inşallah. Ben
buradan Sayın Erdoğan'a seslenmek istiyorum; arkadaş azıcık sus.
Birazcık ailene zaman ayır, birazcık evinde otur, her konuda
konuşmak mecburiyetinde değilsin, her seferinde şu parmağını
sallamak zorunda değilsin. Azıcık evinde otur dinlen, nefes al, biz
de nefes alalım, Türkiye'de nefes alsın. Kadına şiddette iyi hal
indirimi verenleri bizim iktidarımızda, sizi iyi hal indirimi
uygulamayacaklar" dedi.
"İNCİRLİK VE KÜRECİK'İ KAPATMAYI DÜŞÜNÜYOR
MUSUNUZ?"
Akşener, "Önce Amerika 'heyt Amerika' oldu, Osmanlı tokadı atıldı.
Sonra Dışişleri Bakanı Tillerson geldi, gizli saklı konuşuldu.
Ertesi gün 14 şeker fabrikası satışa çıkarıldı. O soruyu devamlı
soruyoruz. Fakat enteresan bir şey oldu, Pentagon'dan bir açıklama
geldi, Dışişleri Bakanlığı 'sert açıklama' dedi. Saçmalamış. Bu
Amerika Dışişleri Bakanı ile konuşurken, ikinci bir şans
verdiğinizi ilan ederken, bu saçmalamaya yönelik konuyu kendisine
sordunuz mu? Sayın Erdoğan'a bir sorum var; 'Amerika 20 yıldır
Türkiye'de operasyon yapıyor' deniliyor, çok uzun bir süre, bu
operasyonla ilgili muhatap olduğunuz Dışişleri Bakanına soru
sordunuz mu? Bunun sert tepki neticesinde bir Osmanlı tokadı atmayı
düşünüyor musunuz? Bu Osmanlı tokadının karşılığı olarak İncirlik
ve Kürecik'i kapatmayı düşünüyor musunuz? Bu soruların cevaplarını
alıncaya kadar devam edeceğiz. Şeker fabrikalarının da satışının
durdurulmasına kadar bu mücadelemiz devam edecek" şeklinde
konuştu.
Meral Akşener, "Saray koalisyonun küçük ortağı da bir soru sordu, 'bu sapıklar ne zaman ortaya çıktı?' diye. Biz bu sorunun muhatabı değiliz. Bu sapıkların ortaya çıkış hali ve birden çoğalma halleri sorusunun cevabı bizde yok. Ama koalisyonun büyük ortağına bu soruyu sormayı düşündünüz mü, düşünüyor musunuz? Kendisine bu soruyu sormaya devam edeceğiz" dedi.
Akşener konuşmasının sonunda bir salı vaazlarının olduğunu belirterek, bundan sonra her salı bunu devam ettireceklerini belirtti.