Türkiye'nin en derin kırılma noktasında ve proje olarak
kurulan İYİ Parti 27 Nisan’da yapılan olağanüstü
kurultayında “ebedi ve ezeli genel başkan” Akşener
nihayet misyonunu tamamladığına inanarak partisine veda etti
mi?
Bu veda kanaati bende oluşmadı. Hatta delegelerde de…
Stressiz ve görevi tamamlamanın verdiği duruşla kürsüdeydi.
Verilen görevi icra etmenin gönül rahatlığıyla aldı mikrofonu
eline.
Hatalarından,
Zikzaklı çizgisinden,
Partiye verdiği zarardan,
Gençlerin umudunu gömdüğü siyasi kararlardan hiç
bahsetmedi.
İYİ Parti içinde muhafazakâr-milliyetçi bloku yok
ettiğinden,
"seküler milliyetçilerin" CHP'ne gitmesini planlı bir
şekilde yaptığından.
Hiç bahsetmedi.
Planlanan planlar başarıya ulaştı.
Akşener’in, parti tabanında o kadar hataya rağmen hâlâ güçlü bir
karşılığı var. O nedenle "Söylediklerinin ve yaptıklarının bir
gün daha iyi anlaşılacağını" ifade etti.
Bu talimat, bu plan iç ve dış güç merkezlerinin ortak
projesidir. Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ı Siyaset sahnesinden silmek için
yapılan kirli operasyonlar, kalkışmalar, terör saldırıları ve yargı
darbeleri …
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı siyaset sahnesinden yok etme
çabalarına karşılık gelemedi. Kanlı saldırılar, kalkışmalar 15
Temmuz darbe ve işgal girişimi, PKK'nın hendek vahşeti, DEAŞ'ın
bombaları art arda geldi.
Tam bu kaos içinde DYP'li, eski Başbakan Tansu Çiller’in
danışmanı ve eski MHP'li Meral Akşener,
çevresine topladığı milliyetçi siyasi aktörlerle, MHP
içindekilerden daha da milli bir siyaset yolculuğuna çıktığını
duyurdu.
Sonra siyasi rota şaştı, "merkez
sağa" çevrildi. Oda olmadı.
Muhafazakâr milliyetçi bloktan bir kısım aktörün CHP'ne
ilişmesini sağladılar. Başardılar da.
Akşener, seçim meydanlarında "İktidar, İYİ parti
seçmenini terörist ilan ediyor" derken,
İYİ
Partili Aytunç Çıray ise "HDP kriminalize
ediliyor" diye yüksek sesle haykırıyordu.
HDP'li Ebru Günay'ın Meclis'te söylediği, "Bu
koltuklarda bizim oylarımızla oturuyorsunuz" diyerek son
noktayı koyuyordu.
Akşener; seküler milliyetçileri, endişeli ve telaşlı
muhafazakârları DEM Parti'yle açık açık ittifak yapan CHP'sine
montajladı. Hipnoz etti.
İYİ Parti'nin 5. Olağanüstü Kurultayına, seçim yenilgisi damga
vurmuştu.
Ortamda, şaşkınlık, heyecan ve coşkudan yoksunluk hakimdi.
Dervişoğlu, İYİ Parti'nin "özü başına
yerel seçime katılma" kararını birlikte aldıklarını fakat
birlikte uygulayamadıklarını söyledi.
Koray Aydın, yılların siyasi tecrübesiyle
kurultaya seslendi.
Sandık depremine dikkat çekti.
Siyasal gerçekçilik doğrultusunda delegeye seslendi.
"Doğru bir değerlendirme yapmaz, acil bir müdahalede
bulunmazsak bu kötü tablo kronik hale gelecek"
dedi.
Özetle:
Milliyetçi,
Laik ve Atatürkçü,
“Şehirli modern” kadın ve gençleri,
Aynı çatı altında toplamayı iddia eden merkez sağ partisi yoğun
bakımdan çıkamamıştır.
Mevcudu tutma çabası, sonrasında küskünleri toparlama ve büyüme
planı Koray Aydın’la olabilirdi.
Akşener bu kurultayda delegeleri önceden aratıp safına
çekerek bir anlamda yeni işbirlikçisinide seçmiştir.
Sonuçlardan sonra pek çok kişi İYİ Parti üyeliğinden
istifa etmiştir. Bu tepki kesinlikle Dervişoğlu’na değil Akşener’in
içten pazarlıklı tavrınadır.
Akşener’in bu tercihi genel başkanlığından vaz
geçemediğinin, partiden kopamadığının ve İYİ Partiyi hızla erime
dönemine taşıyacağının göstergesidir.