Akşam'ın münafık yazarı

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Akşam yazarı Oray Eğin'in yazısı Fatma Sibel Yüksek'in ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

ı tarif ediyor Fatma...

Onların bir çok kıblesinin olduğunu, münafıkların günde on kez kıble değiştirdiğini ama yine de başlarının dönmediğini anlatıyor:

-Münafıkın kalbiyle dili ayrı şeyler söyler devamlı. Size gelip, "Ne güzel yazmışsın tebrik ederim. Tam 12'den vurmuşsun valla!" der, yazıda adı geçene gidip, "Abi okudun mu neler yazmış senin için öyle..." diye fısıldar."


Oray Eğin, Fatma'nın tarif ettiği münafıklar sınıfına girmiyor.

O, kulağa fısıldamıyor çünkü; açık açık münafıklık yapıyor!

Münafık, ara bozanlara denir.

Aslı astarı olmayanı doğruymuş gibi anlatana da münafık diyebiliriz.

Kulağa fısıldamayan ama, "Namaz kardeşliği" yazısıyla olmayanı olmuş gibi anlatmaya çalışan Oray Eğin'in yaptığı tam da böyle bir şey işte!

Gürkan Zengin'de Allah vergisi bir ses var. Yıllar önce Nahçıvan'da tanıdığımda kendi halinde başarılı bir muhabirdi. Çalışkan, girişken ve tuttuğunu koparan bir muhabir. Gürkan'ın  yıldızı Star'da parladı, o gündür bugündür istikrarlı bir şekilde işini yapıyor. Şımarmadı, havalara girmedi, "ben" demedi. Oray Eğin'in de dediği gibi, mutevazı olması, Zengin'i çok öne çıkarmadı.

İyi bir eş, iyi bir babadır Gürkan.

Benim tanıdığım Gürkan, riyakar değil!

Koltuk için namaz kılacak kadar alçalmaz.

O yapsa bile Taha Akyol buna izin vermez!

Akyol'u tanımam; ama çocukluğumdan beri yazılarını okurum. İnançlı ama bağnaz değil.  Eğin'in münafıklık yaptığı kadar, dünya ile ahiret işlerini birbirine karıştıracak biri hiç değil!

Peki Oray Eğin nereden çıkardı bu "Namaz kardeşliği"ni?

Ne bileyim!

Münafık işte!