Akşam'dan kamuoyuna mektup
Abone olAkşam'da yayımlanan açık mektupta, Doğan Grubu'na bağlı gazeteler, kirli savaş yürütmekle suçlanıyor..
"Kamuoyuna ve devlete açık mektup Doğan Grubu medya organlarını
kullanarak Çukurova Grubu'na karşı bir kirli savaş yürütmektedir.
Bu savaşta her türlü hukuk ve ahlaki değer Doğan Grubu tarafından
ayaklar altına alınmıştır Gazetecilik, bu kirli, ekonomik savaşın
aracı haline dönüştürülmüştür. Hürriyet ve Milliyet Gazeteleri
kirletilmiştir. Bu basın kurumları ayaklar altına itilmiştir.
Şantaj ve korkutma aracı olarak kullanılmıştır. Kendilerini hukuk
ve yasaların yerine koyan Doğan Grubu iftira, yalan ve şantajla
devlete gözdağı vermeye kalkışmıştır. Buna dur demenin zamanı
gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Sayın TBMM
Başkanı Bülent Arınç, Sayın Başbakan Abdullah Gül, Sayın bakanlar,
Sayın milletvekilleri, Sayın bürokratlar, siyasi partiler, sivil
toplum örgütleri, okurlarımız ve Türk kamuoyunu bu iftiralara karşı
uyarıyoruz. Doğan'ın akbaba sendromu Doğan Grubu'nun amacı,
batırmaya çalıştığı Çukurova Grubu'nun şirketlerine el koymaktır.
Bu akbaba sendromudur. Savcılarımızı Doğan Grubu'nun iftiralarına
karşı göreve çağırıyoruz. Hukuk, bu kirliliği ve karanlığı mutlaka
durdurmalıdır. Bu grup edepsizce devlete, kurumlarına ve
bürokrasiye şantaj yapmaya çalışıyor. Çukurova Grubu ve
şirketlerine çamur atıyor. Söylediklerinin tamamı yalandır.
Yalanlarıyla devleti iş göremez hale getirerek yaratacakları kaos
ortamından beslenmeye çalışıyorlar. Kaos sonrası Çukurova Grubu'nun
elinden Turkcell'i, Digiturk'ü, Superonline'ı almayı umuyorlar.
Çünkü bu alanlarda arkasındaki yerli ve yabancı işbirlikçileriyle
ne yaptıysa yer alamadı, tutunamadı. Rekabet edemeyince devleti
kullanarak bu şirketlere sahip olmaya çabalıyor. Bu edepsizliği,
yağmacılığı size şikayet ediyoruz. Yatırım yapmadan, üretmeden
talan ve el koyma zihniyetiyle Çukurova Grubu'na karşı girişilen
saldırıya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Çukurova Grubu ile BDDK'nın
yaptığı görüşmeler hakkında BDDK Başkanı Engin Akçakoca'nın yaptığı
açıklama ortadadır. Ne saklanan, ne de gizlenen bir anlaşma vardır.
Şimdi Doğan Grubu her şeyi ve herkesi kirleterek anlaşma
yapılmasını engellemeye çalışıyor. Şantajlar sökmeyecek
Şantajlarınız sökmeyecek, bu kervan yürüyecek İçinde bulunduğumuz
ekonomik ve siyasi dönem, Türkiye'nin önemli dönemeçlerinden birini
oluşturuyor. Bu dönemeçte Türkiye'nin sorunlarından biri, Doğan
Grubu yayın organlarında uygulanan ikiyüzlü, şantajcı, tetikçi
yayıncılık uygulaması. Çünkü, Türkiye için en önemli gündem
maddeleri Irak, Kıbrıs ve ekonomik sorunlarken, savaş orta yerde
dururken onlar, kendi çıkarlarının kavgasını veriyorlar.
Rakiplerini batırmak için Ankara'ya, devlete saldırıyorlar.
Gazetecilik yapmaları konusunda kendilerine toplumsal
sorumluluklarını hatırlatmamıza rağmen Milliyet, Hürriyet ve diğer
Doğan Grubu gazeteleri yalanla, iftirayla gerçekleri
değiştiriyorlar. Yalanlarıyla halkı ve Ankara'yı etkilemeye,
kandırmaya çalışıyorlar. 'Biz halkın parasını savunuyoruz'
diyorlar! İyi ama halkın parasını savunmayan, halkın parasının
üzerine yatan kim? Çukurova Grubu borçları ödeyecek Çukurova Grubu,
borçlarının tamamını üstlendi. İki bankasını bunların karşılığı
olarak BDDK'ya devretti. Ayrıca elindeki karlı şirketleri de
borçlarına teminat olarak BDDK'ya sundu. Devletin 3 yıl içinde
Grup'tan alacağı kalmayacak. Bu formül sadece BDDK değil, aynı
zamanda IMF ve uluslararası finans çevrelerinin, Türk sanayiinin de
kabul ettiği çözüm. Doğan Grubu gibi, karlı şirketlerini zarar eden
şirketlerinin üzerine aktarmadı. Bu yolla vergi kaçırmadı. Küçük
yatırımcısını zarara uğratmadı. Onların başvurduğu hiçbir yönteme
başvurmadı. Tam tersi her şeyi Türkiye'nin ekonomik çıkarları
doğrultusunda ele aldı. Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda ne
isteniyorsa yerine getirmeyi kabul etti. Doğan Grubu'nun en büyük
yalanı, Türk ekonomisinin zarara gireceği söylemidir. Bu yalandır.
Türk ekonomisi için Çukurova Grubu'nun yaşaması elzemdir. Doğan
Grubu'nun istekleri yerine gelse ve Çukurova'nın bankaları
batırılıp Turkcell, Digiturk, Superonline elden çıkarılsa, asıl o
zaman Türk ekonomisi içinden çıkılmaz bir krize sürüklenir.
İkiyüzlülüğünüzü halk biliyor Türkiye ile kendi çıkarları için
oynuyorlar. Kendilerinin zenginliği için insanların işsiz,
şirketlerin sahipsiz kalmasını arzuluyorlar. Bu yolla Türkiye'de
yeniden medya tekeli olmayı düşlüyorlar. Ama artık bunların
hiçbirini yapamayacaklar. Bu sefer sert kayaya çarptılar. Ankara
onları iyi tanıyor, halk onların ne kadar ikiyüzlü ve samimiyetsiz
olduğunu biliyor. Çukurova Grubu ile BDDK arasında yürütülen
görüşmeler sonuca yaklaşınca, umduklarını bulamayan Doğan Grubu
yayıncıları, yalanlarına başladılar. Çünkü Çukurova Grubu ile
ilgili ekonomik sorunların ortaya çıkmasında da aynı grup etkindi.
Ankara'da gazetecileri ile Çukurova'nın batırılması çalışmalarını
bizzat yönettiler. Arkalarında yerli ve yabancı işbirlikçileri
vardı. Şimdi Çukurova Grubu'nun yarattığı varlıklar olan Turkcell,
Superonline, Digiturk'ü entrikaları sonucu elde edemeyeceklerini,
bu varlıkların Çukurova'da kaldığını anlayınca, anlaşmayı
yaptırmamak için yalanlarla, iftiralarla bağırıyorlar. Güya iş
dünyası bu anlaşmaya karşıymış. Ama o işadamlarının adlarını
açıklamıyorlar. O 'Herkes batsın' kafası değişmedi Hodri meydan!
Buyrun onların adlarını açıklayın. TÜSİAD üyesi gazeteciniz
Ertuğrul Özkök olmasın o işadamları ? Ya da Doğan soyadlı aile
fertleri ? Bakın biz 'Bu anlaşma doğrudur' diyenleri açıklıyoruz.
Siz de aynısını yapın. Halkı yanıltmayın. O sözler size ait. Bu
vatanı seven, iş dünyasını bilen hiç kimse bu anlaşmaya karşı
çıkmaz. Siz değil miydiniz İstanbul Yaklaşımı'nı alkışlayan!
Doğan'ın ortakları bundan yararlanınca iyi, başkası oldu mu kötü.
Ne oldu şimdi? O 'Herkes batsın' kafası sizsiniz. Yalanlarınız sizi
kurtaramayacak. Nafile çırpınıyorsunuz. Tekrarlıyoruz: Medyada
yeniden tekel olmayacak. Turkcell, Digiturk, Superonline size
kalmayacak. Bu kervan size rağmen hedefine mutlaka varacak. Doğan
Grubu'na bir yalanlama da Coşkun'dan Doğan Grubu gazetelerine
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'den sonra bir yalanlama da
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'dan geldi. Bakan Ali Coşkun,
Ankara Sanayi Odası Meclisi'nde yaptığı konuşmada, Hürriyet ve
Milliyet'te çıkan haberlerin aksine, Çukurova Grubu, Pamukbank ve
Yapı Kredi Bankası hakkında tek kelime sarfetmediğini açıkladı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bu konuda şunları söyledi:
'Ankara Sanayi Odası Meclisi'nde yaptığım konuşma, BDDK'nın kuruluş
dönemiyle ilgilidir. Geçmiş hükümet dönemindeki banka bataklarını
ve kamu bankalarının görev zararlarını kastettim. Benim konuşmam
Pamukbank ve Yapı Kredi ile ilgili değildir. Ben bankalar batmadan
önce TBMM'de yaptığım gündem dışı konuşma ile bankacılık sektörünün
sorunlarını yansıtmış ve gelecekte neler olacağını belirtmiştim.
Konuşmamda, Çukurova Grubu'nu hedef alan tek bir kelime dahi
yoktur. Çukurova Grubu ile BDDK arasında yapılan anlaşma ile ilgili
söyleyeceğim şudur: BDDK bağımsız özerk bir kuruluştur. Hükümetin
güdümünde değildir. Kendi takdirleridir.' "