Akşam'da şiddetli deprem

Abdüllatif Şener'in Saadet Partisi'nin başına geçeceği ANKA'nın haberi olarak Serdar Turgut'un önüne düştü. Turgut, hemen Ankara Temsilcisi Nuray Başaran'ı arayarak bu işi aslının olup olmadığının araştırılmasını istedi. Ankara'da bakan ve üst düzey bürokratlarla çok iyi ilişkileri olduğunu bildiğimiz Nuray Başaran hemen Abdüllatif Şener'i aradı. Şener, tek bir kelimeyle cevap verdi:

- Yalan!

Nuray Başaran'ın yapabileceği başka bir şey yoktu. İstanbul'a Bakan'ın söylediklerini tekrarladı:

- Yalan

Nuray Başaran ve Abdüllatif Şener 'yalan' dedi ama Serdar Turgut'un kafası hala ANKA'nın haberindeydi. Daha doğrusu Turgut, Ankara Temsilcisine değil daha çok ANKA'nın haberine itibar etmişti. Akşam'ın bir gün sonraki manşetinde Abdüllatif Şener'in Saadet'in başına geçeceğini yazıyordu.

İşte bu manşet Abdüllatif Şener'i çileden çıkardığı gibi, Nuray Başaran'ı da çok zor durumda bıraktı. Nuray Başaran, "Bu benim haberim değil" dese de Şener'i inandıramamıştı. Başaran'ın yapacağı tek bir şey vardı; o da istifa etmek. Ve öyle de oldu.