Akşamcıların piri sandalcı Bekri Mustafa esnafın yaptırdığı son bakımda evliyalığa yükseldi
Abone olAkşamcıların piri sayılan ve fıkraları dilden dile anlatılan Bekri Mustafa, esnafın yaptırdığı son bakımla birlikte makamı evliyalığa yükseldi ve ‘Evliya Bekri Mustafa Hazretleri’ tabelası eklendi.
Bedrettin Dalan zamanında tüm Haliç kıyısında büyük bir temizlik faaliyetine girişildi. O dönem Eminönü’ndeki balıkpazarında da çalışmalar yapıldı. Meyhanelerin ortasındaki bir mezarın da kaldırılması gündeme geldi.
Mezar taşının üzerinde Mustafa Baba yazıyordu. Aynı dönemde İstanbul’un fethi sırasında savaşmış olan Şeyh Abdurraif Şamadani Hazretleri’nin sandukasının da taşınması gündeme geldi. O dönemdeki yetkililer, Tarih Vakfı’nın da bulunduğu Eminönü’nde gecekondudan bozma bir türbe inşa etti. Türbenin içine hem Abdurraif Şamadani Hazretleri, hem de Bekri Mustafa için sanduka konuldu.
Komşudan istifade hazretleri oldu
Abdurraif Şamadani Hazretleri için konulan tabelanın aynısı Bekri Mustafa için de yaptırıldı. Ayyaş anlamına gelen Bekri lakabını taşıyan sandalcı Mustafa böylece ‘hazretleri’ olarak anılmaya başladı. Eminönü’ndeki meyhaneler de kapanınca, kimse Bekri Mustafa’yı hatırlamaz oldu. Ancak türbenin ziyaretçileri hiç eksilmedi. Uğuruna inanılan türbenin yanından geçenler dualarını eksik etmemeye başladı.
Ancak üç ay önce Şeyh Abdürraif Şamadani ve Bekri Mustafa’nın mezarlarının bulunduğu türbede ilginç bir olay yaşandı. Bakımsızlıktan harabeye dönen türbe, kimliği belirsiz bir vatandaş tarafından onarıldı. Dış duvarları boyanan türbenin yan duvarına yeni tabelalar da asıldı. Türbenin girişinde ‘Bekri Mustafa Hazretleri’ yazısına dokunulmazken, yeni tabelaya ‘Evliya Bekri Mustafa Hazretleri’ yazıldı. Türbenin de içinde olduğu otoparkta çalışan görevliler, “3 ay önce adamın biri geldi. Bize görevli olduğunu söyledi. Türbeyi temizledi, boyadı. Yeni tabelalar astı. Sonra gitti” dedi.
İstanbul Vakıflar Genel Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları araştırmada onarımın bir vatandaş tarafından yapıldığını tespit etti. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait türbe için harekete geçildi. Müdürlük, önümüzdeki günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı yazarak türbenin eski haline getirilmesini talep edecek.
Folklorik bir karakter
Araştırmalarını ‘Kaybolan Tarihin Peşinde’ kitabıyla anlatan Tarihçi-Yazar Mehmet Dilbaz, Bekri Mustafa Türbesi’yle ilgili şunları söyledi: “Bilinen tarihe göre Bekri Mustafa folklorik bir halk karakteridir. Tıpkı Hacivat-Karagöz gibi vefatından sonra hakkında pek çok hikâye söylenmiş. Burada asıl sorun şu: Ülkede herkesin kafasına göre tarihi eserlere eklenti yapmayı kendinde hak görmesi. Ecdad yadigârı eserleri ve mezar taşlarını tamir edeceğim diye çimento ile sıvamak gibi. Burada da bir işgüzârlık var.”
Medrese eğitimli
Bekri Mustafa’nın kimliği konusunda rivayetler muhtelif. Hatta Bekri Mustafalar’ın sayısı da çok. Türbede yatan Mustafa’nın mezar taşında 1902 yazıyor. Bir başka Bekri Mustafa mezarı da Edirnekapı Mezarlığı’nda ve 1819 yazıyor. Bekri Mustafa, Yorgancı Ahmet Ağa’nın oğludur. Bir süre medrese eğitimi alır. Annesi ve babasının ölümü üzerine genç yaşta içkiye alışır. İri yarı biridir ve Eminönü’nde sandalcılık yapmaktadır.
(Kaynak: Eyüp Serbest/Hürriyet)