Akşam ve RTÜK savaşı sürüyor
Abone olAkşam Gazetesi'nin RTÜK savaşçısı Burhan Ayeri'ye olumlu ve olumsuz tepkiler yağıyor. Ayeri, bugün de sansürden dert yandı.
Son günlerde patlak veren Akşam ve RTÜK arasındaki amansız
savaş, devam ediyor. Bu savaşta bazı köşe yazarları RTÜK'ten yana
tavır alırken bazıları da Akşam'ın safına geçti. Akşam'ın medya
eleştirmeni Burhan Ayeri, kalemşörlüğe soyundu. RTÜK'e karşı
mücadele veren Ayeri, "Bizim fikrimiz belli"
diyerek bombalarını patlattı.
Demek ki bizim ekranlara en az bir beş yıl daha çıkmamamız gerekli
imiş. Teke Tek'teki kısa sayılacak konuşmamıza, olumlu ya da
olumsuz, tepkilere şaşırdık. Hemen her yerden ses geldi. Görüntü,
fırtınanın kısa süreli olmayacağını da gösteriyor. Elgiz Özkan,
Yaşar Usluer, Ramazan Aydın, Ali Nail Çetiner gibi RTÜK Başkanı'nı
destekleyenler var. Hatta işi daha ileri götürüp, 'Realty
Showlar'ın yasaklanması için uğraş veren 'Güçbirliği Grubu'
oluşturduklarını yazanlar var. Onlara da saygılıyız. Herhalde bizi
yakın gördüklerinden 'İsteyen, istediğini seyreder, bu yüzden
sansüre hayır' diyenlerin sayısı da hayli fazla. 'Dispute 1tr' ise
okuma özürlülüğünü ortaya koyup, terbiyesizleşmekte.
Bu konuda gerçek fikrimizi tekrarlayıp işi noktalamak arzusundayız.
Söz konusu programlar ve özellikle bunlarla bağlantısı
kesilenlerin, sonradan katıldıkları bazı yapımlardaki olaylarını
onaylamamız mümkün değil. Endişemiz, sırf bu yüzden müdahalenin
sansüre dönüşmesi. Gördüğümüz kadarıyla, herkes 'Tehlike sinyali'ni
aldı. Bu mutluluk verici. Tek çözüm 'Oto kontrol'. O da tıkır tıkır
çalışmaya başladı.
'Show TV başarılıdır' şeklindeki yazımızla ilgili de mesajlar
aldık. Muzaffer Alacaoğulları'nın 'Tahran'dan izleme güçlüğü
çekiyoruz' şeklindeki şikayetini gerekli yerlere ilettik. Ayça
Erman, Abidin Dinçer, Ahmet Sıddık'ın eleştirilerinin bir kısmına
katılmamak mümkün değil. Belirttikleri, hemen her kanal için
geçerli.
Tevfik Yamantürk'ün 'Devletin korunması'yla ilgili satırlarına
teşekkürler. Volkan Anar'ın atv ile değerlendirmelerini saygıyla
karşılamaktayız. Bülent Özdemir'in, arkadaşımız Yalçın Pekşen'e
mesajı yerine ulaştı. Pekşen'e de acil şifa dileklerimizi
yolluyoruz. Asuman Aydoğmuş, 'Kadın İsterse'yi sevmeyen ender
kişilerden. Sanırız, çok geç izlemeye başladı. Latent'in 'Kuvay-ı
Milliye Ruhu'nu diriltme çabaları'nı destekliyoruz. Ömer F. Sakarya
yeni mailiyle 23 Şubat'ta yolladığı 'ÖTV zamlarının getireceği
tehlikeleri işaret eden' yazısına değinmekte. Gerçekten de, sahte
içkilerin yol açtığı ölümleri çok önceden haber vermişti.
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'la ilgili yazımız inanılmaz şekilde
olumlu yankı buldu. Övgüler yağmakta. Hoca da bizi arayarak
teşekkür etmek inceliğinde bulundu. Saygılarımızı
tekrarlıyoruz.
Sedat Göksu, ilginç bir tespitini dile getirmekte. 'Eti Uygarlığı'
reklamlarıyla ilgili mesajını, bir yanlışı yakalama anlamında
buraya alacağız:
'Sayın Ayeri, gazetenizin ve köşenizin müdavimiyim. Eti ürünleri
reklamlarından birine değinmek istiyorum. 'Eti Uygarlığı' başlıklı
olanda, hem de bir öğretmenin ağzından hata yapılmakta. Anadolu'da
buğdayın ilk defa Hititler tarafından bilinip, kullanıldığı
söyleniyor. Oysa Anadolu'da tarıma geçiş, yani neolitik çağın
başlangıcı ve buğdayın ekilmesi M.Ö. 9 binlere kadar gitmekte.
Hititler ise Anadolu'ya M.Ö. 1750 yıllarında geliyor. Arada
binlerce yıl var'.
Göksu'nun tespitleri bunlar. Biz de üşenmeyip, doğruladık. Demek
ki, 'Ben yaptım oldu' denilerek, reklam filmi hazırlamak mümkün
değil. Herkese uyarı olması dileğiyle...
YAZI:Burhan AYERİ
AKŞAM