AKP’yi sevmeyen ölsün!

Sivil toplum kuruluşları açıklama yapmasın, muhalefet partileri muhalefet etmesin, köşe yazarları eleştirel yazılar yazmasın, gazeteler AKP aleyhine manşet atmasın, hükümetin yaptığı hiçbir yanlış dillendirilmesin, karikatürlerde başbakan çizilmesin…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Grup toplantısında AKP’nin “demokrasiye olan aşkından” dem vuran başbakanın, TÜSİAD’ın yeni düzenlenen eğitim sistemine yaptığı eleştiriye “Sen kendi işine bak” diye cevap vermesi son derece manidardı!

Başbakanın, demokrasi dendiğinde, aklına kendine biat edilmesinden başka bir şey gelmediğine artık eminim.

Öyle olmasaydı kendisi gibi düşünmeyen insanların fikrine en azından saygı duyar, kendininkilere uymayan fikirlere karşı bu kadar sert konuşmazdı.

Üstelik konu son derece önemli, bir toplumu ayakta tutabilecek tek güç; eğitim…

Şart yani!

Onsuz ileri gidilemeyeceği gibi olduğunuz yerinizde saymanız bile mümkün değil!

Sadece olmaması değildir sorun, yanlış uygulanırsa da geri geri gider en sonunda bir yerde yıkılıp kalırsınız.

Böylesine önemli bir konuda bir sivil toplum örgütünün konuyla ilgili görüş bildirmesinden daha normal bir durum olmasa gerek.

Fakat başbakanın içinden geldiği kültür buna olanak vermiyor, eleştiriye, karşı fikre son derece tahammülsüz.

CHP grup toplantısında Kılıçdaroğlu da haklı olarak seslendi başbakana; onun hoşuna gitmeyen yazılar yazan gazetecilerin başına geleni anlatmak için “Bütün medya sana alkış tutuyor, izin ver de birkaçı da seni eleştirsin!”

Hakikaten…

Sivil toplum kuruluşları açıklama yapmasın, muhalefet partileri muhalefet etmesin, köşe yazarları eleştirel yazılar yazmasın, gazeteler AKP aleyhine manşet atmasın, hükümetin yaptığı hiçbir yanlış dillendirilmesin, karikatürlerde başbakan çizilmesin…

E o zaman…

AKP’nin yaptığı her şey alkışlansın, herkes AKP’yi sevsin, hatta AKP’yi sevmeyen ölsün!

Ha bir de; Türk Dil Kurumu'na talepte bulunalım, demokrasinin kelime manasını değiştirsin! 

twitter.com/nsrnylmz