AKP'liler türban önergesini geri çekti
Abone olTCK Tasarısı'nda "türban" tartışmasının yaşandığı maddedeki değişiklik istemi kabul edilmedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, önergeye karşı çıktı ve gerekçelerini sıraladı.
AKP Kilis Milletvekili Hasan Kara'nın, türbanlı öğrencilere okul
yolunu açacak olan ısrarlı önergeleri Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in
karşı çıkmasının da katkısıyla reddedildi. TBMM Adalet Komisyonunun
bugünkü çalışmasında, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in girişimiyle
"cinsel yönelim" nedeniyle ayrımcılık yapılamayacağı şeklindeki
hüküm TCK tasarısından çıkartıldı. Adalet Komisyonunun sabahki
çalışmasında, TCK tasarısının 114 ve 143'ncü maddeleri kabul
edildi. Bakan Çiçek, isim vermeksizin türban konusunda geçen hafta
yaşanan tartışmaları anımsatırken, burada fikirlerin
açıklanacağını, tartışılacağını ve sonuçta ortak bir metin üzerinde
uzlaşılacağını belirtti. Çiçek, AKP'li Kara'nın önergelerine karşı
olduğunu üstü kapalı biçimde şöyle ifade etti: "Burada, bu çatı
altında herkes demokratik, laik hukuk devleti ilkesi altında hizmet
ediyoruz. Hepimiz bu kavramların korunması açısından büyük bir
hassasiyet içerisindeyiz. Ama kamuoyuna birileri bunları korumaya,
diğerleri de bunları aşma gayreti içerisindeymiş gibi göstermek
yanlış olur. İçtihatlar ve uluslararası sözleşmeler de bu hukuka
aykırılığı engeller, mevcut metin bu haliyle yeterlidir. Benim
istirhamım ne olur üslubumuza dikkat edelim. Bunu getirip rejim
tartışmasına laiklik karşıtı çerçeveye oturtmak yanlış olur."
AKP'li Kara, geçen hafta türban krizi yaşanmasına yol açan
önergelerine bugün de devam etti. "Kişinin eğitim ve öğrenim
hakkının engellenmesi", "devlet eliyle veya verilen emirle kısmen
kamu haklarından yararlanmanın engellenmesi hallerinde" ilgililere
ceza verilmesini öneren Kara, "İnanç hürriyetinin kullanılması"
başlıklı maddeye de dini kaanaatlerini "açıklamaktan, yaymaktan
veya mensubu olduğu dinin emirlerini uygulamaktan men edenlerin" de
cezalandırılması için de önerge verdi. Ancak Adalet Bakanı Çiçek'in
hükümet olarak bu önergelere karşı olduklarını açıklamasının
ardından, önegreler CHP ve bazı AKP'lilerin de oylarıyla
reddedildi. CİNSEL YÖNELİM AYRIMCILIĞINA YASAK ÇIKARILDI Öte yandan
tasarının "Ayrımcılık" başlıklı 124'ncü maddesinde de Bakan
Çiçek'in talebi üzerine değişiklik yapıldı. "Kişiler arasında
köken, cinsiyet, cinsiyet yönelim, aile durumu, örf ve adet,
siyasal düşünce, felsefi inanç, sendika, bir etnik gruba mensupluk,
ırk, din, mezhep nedeni ile ayrım" yapılamayacağını düzenleyen
maddeye etiraz eden Çiçek, burada çok ayrıntılı tanımlamalara
gidildiğini, halbuki Anayasa'nın eşitlik ilkesini düzenleyen
10/1'nci maddesinin buraya monte edilmesini önerdi. Çiçek, köken ve
etnik gruba aidiyetin aynı şey olduğunu cinsiyet ile cinsel
yönelimin de benzeri şeyleri ifade ettiğini öne sürdü. Doç.Dr. Adem
Sözüer'in de aksi görüşlerine rağmen yapılan değişiklikle,
Anayasa'nın 10/1'nci fıkrası, maddenin ilk fıkrası haline
getirildi. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan ise "Bu
değişiklikle madde öldürüldü. Olumlu ayrımcılığın hepsi güme gitti"
diyerek bu duruma tepki gösterdi. Doç.Dr. Sözüer'in tekrar söz alma
talebi ise komisyon Başkanı Köksal Toptan tarafından, "Sonraki
oylamaya geçtik" denilerek reddedildi. Tasarının, "Şerefe karşı
suçlar" bölümünün, "hakaret" başlıklı 126'ncı maddesinde öngörülen
cezalar da değiştirildi. Tasarıda bu suçu işleyenlere 3 aydan 3
yıla kadar hapis verileceği hükmü değiştirilirken, cezaların 6
aydan 2 yıla kadar belirleneceği şeklinde değişiklik yapıldı.
Ayrıca yapılan bir başka değişiklikle de hakaret suçunun; dini,
siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini
açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup
olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı veya
kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden
bahisle işlenmesi durumunda 6 aydan az ceza verilemeyeceği hükmü de
"1 yıldan az olmamak" şeklinde değiştirildi. Adalet Bakanı Çiçek,
belediyelerin şebeke suyunu kaçak olarak kullananların da hırsızlık
suçundan yargılanmasını istediğini belirterek, tasarının "nitelikli
hırsızlık" suçunu düzenleyen 143'ncü maddesine ekleme
yapılabileceği şeklindeki önerisi ise, Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi
üyesi keskin Kaylan'ın itirazları üzerine kabul edilmedi. İNSAN
ONURUNA AYKIRI ÇALIŞTIRMA SUÇ OLDU TCK tasarısının kabul edilen
119'ncu maddesiyle de kişileri rızaları ile de olsa, insan onuruna
aykırı biçimde ve koşullar altında çalıştırmak da suç haline
geldi.