AKP yanlısı eski Taraf’çılarla devrim mi olur?
Abone olTaraf yazarı Namık Çınar, Türkiye'ye transfer olan eski Taraf yazarlarını yerden yere vurduğu yazısında "bu bir devrim değil operasyon" dedi.
Taraf sindeki depremle yaşanan ayrışmada
Taraf cephesinde kalan isimlerden Namık
Çınar günün en sert medya eleştirilerinden biriyle dikkat
çekti.
BU OPERASYON BİR DEVRİM GİBİ SUNULUYOR
Taraf'tan ayrılan bazı yazarların
Türkiye gazetesine transferini köşesinde
yorumlayan Çınar "bu operasyonu hep bir ağızdan “devrim”
imiş gibi göstermeye kalkmaları karşısında susmak, artık mümkün
olamazdı." dedi.
TARAF'IN MUHALİF KİMLİĞİNİ AMBALAJ YAPIP
PAZARLADILAR
Taraf'tan ayrılan Alper Görmüş, Melih Altınok, Yıldıray Oğıur gibi
isimlerin hiç bir şekilde muhalif olmadıklarını ancak bir muhalefet
simülasyonu ürettiklerini yazan Namık Çınar "Taraf’ın
bilinen “muhaliflik imgesi”ni, kraldan fazla kralcılaşmış o
yazarlara ambalaj yaparak pazarlamaya kalkmak, hangi ahlâka sığar,
söyler misiniz?" diye sordu.
İşte Çınar'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Aralarından birinin, daha bismillah ilk yazısında Taraf’ı
kastederek “tabu kırıcı çok sesli eski gazetemden geriye tek sesli
ve çok tanıdık sıkıcı bir gazete kalıverdi” diye lâf sokuşturmasına
rağmen, bu yazıyı kaleme almayacaktım gene de.
Tâ ki, âdetâ bir projenin parçası imiş gibi ekip olarak monte
edildikleri gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olsun, Erdoğan
medyasının müttefik komuta karargâhının diğer kalemşorları olsun,
bu operasyonu hep bir ağızdan “devrim” imiş gibi göstermeye
kalkmaları karşısında susmak, artık mümkün olamazdı.
Zira, estirilen yalan rüzgârına bakılırsa gazetelerine sözde farklı
düşünen o yazarları almak suretiyle putlar kırılmakta, giderek tüm
Erdoğan medyasına sirayet edecek çok sesli bir devrim
yapılmaktaydı.
İyi, güzel de... Daha üç beş ay önce, “balıkçı ağına düşercesine”
gazeteyi adım adım AKP’nin emrine tahsis etmekte oldukları sezilip
engel olunan; foyaları belli olunca da çıkardıkları patırtıyla çoğu
o taraklarda bezi olmayan bir sürü değerli yazarı da peşlerinden
sürükleyerek Taraf’tan ayrılmak zorunda bırakan bu operasyon
kadrosunun, Erdoğan’a muhalif olduklarını da nereden
çıkartıyorsunuz?
Taraf’ın bilinen “muhaliflik imgesi”ni, kraldan fazla kralcılaşmış
o yazarlara ambalaj yaparak pazarlamaya kalkmak, hangi ahlâka
sığar, söyler misiniz?
Gazetelerinden uzaklaştırılan gerçek muhaliflerin hiçbir televizyon
kanalına çağrılmadığı ya da gitgide seyrekleştiği bir ortamda,
sahtelerinin her gün kamuoyu önüne çıkarılarak kendilerine sunulan
havucun bedelini ödemek üzere Erdoğan’a övgüler düzdükleri bu
yaranmacı modelin, kulaçladıkça derinleşen dinsel bir faşizme doğru
evrildiği görülmüyor mu sanıyorsunuz?
Hem söyler misiniz, “patron karışıyor, editoryal bağımsızlığımız
elden gidiyor” diyerek kıyameti koparmamış mıydınız siz, ayrılırken
Taraf’tan?
E pekiyi, şimdiki Genel Yayın Yönetmeninizin verdiği bir
röportajda, “patronun kendisini çağırdığını, birkaç ismin dışında
kalanları çıkarmasını ve yepyeni bir gazete yapmasını istediğini;
Taraf’tan ayrılanlardan oluşan bu ekibin gazeteye montajının her
safhasını da takip ettiğini” anlatmasına ne diyecek, nasıl bir kulp
bulacaksınız?
Taraf’ın patronu oyununuzu bozunca halel geliyor da, yeni
gazetenizin patronu karışınca olmuyor mu bir şey?