AKP siyaseti maskeli baloya çevirdi
Abone olAK Parti'nin demokrasiye zarar verdiğini söyleyen Ağar, "siyaseti maskeli baloya çevirdiler" dedi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, siyaseti bahşiş dağıtma aracı
haline getirenlerin, demokrasiye en büyük zararı veren insanlar
olarak tarihe geçeceklerini söyledi. Ağar, AKP Türk Siyaset
sahnesini "Maskeli Balo"ya çevirdi dedi. DYP Genel Başkan Danışmanı
Aydın Menderes, Demokrat Parti'nin (DP)kuruluşunun 58. yıldönümü
nedeniyle parti genel merkezinde konferans verdi. DP'nin kuruluş ve
iktidara geliş sürecini anlatan Menderes, AK Parti'nin geçmişinin
ve siyasi kimliğinin olmadığını ileri sürdü. AK Parti Milletvekili
Hüsrev Kutlu ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in sözlerini
anımsatan Menderes, ''Küp, içindekini sızdırır'' sözüne atıfta
ulunarak, ''AKP'nin, Türk siyaset sahnesini maskeli baloya
çevirdiğini'' öne sürdü. Menderes, mart ayında yapılacak yerel
seçimlerin başka bir anlam kazandığını ifade ederek, ''Milletimiz,
bu gidişe bir dur diyecek. Denetim dışı bir AKP'nin Türkiye'yi
nereye götüreceğini hiçbirimiz bilemeyiz'' dedi. -''ÇIKAR
YAPILARI''- DYP Genel Başkanı Ağar da, Adnan Menderes'i ilk olarak
1960'ta Adana'da gördüğünü, o günkü kalabalığın, şimdiye kadar
tanık olduğu en büyük siyasi kalabalık olduğunu söyledi. DP
kadrolarında, bugün siyaseti rahatsız eden özelliklerin
hiçbirisinin bulunmadığını ifade eden Ağar, ''Biz de o terbiye ile
büyüdük. Toplumun içinde kafamızı yere eğdirecek hiçbir nakisemiz
yoktur'' diye konuştu. Ağar, dün siyasete atılanların servet
beyanlarının sayfalara sığmadığını belirterek, siyaset yoluyla
olağanüstü imkanlara kavuşma yolunu artık Türkiye'nin kapatması
gerektiğini söyledi. Bunun dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini
kaydeden Ağar, ''Çıkar yapılarını dağıtmak, bizim temel işimizdir''
dedi. ''Uluslararası kuruluşların kimi Afrika ülkelerinde yaptığı
gibi, Türkiye'de de yiyecek dağıtarak siyaset yapanların seçimde
gerekli dersi alacaklarını'' ifade eden Ağar, milletin iş, üretim
ve kalkınma beklediğini söyledi. Ağar, şöyle devam etti: ''Siyaset,
adaletsizlik karşısında harap duruma düşmüş insanların haklarını
koruyanların işidir. Bu, 1950'li yıllarda da böyleydi. O dönemlerde
iktidara gelenler, ülkeyi geliştirdiler, kalkındırdılar, zenginliği
tabana yaydılar. Kimseyi ianeye layık görmediler. O günün devlet
dairelerinden tekme-tokat, jandarma dipçiği, polis tokadıyla kenara
atılmayla, bugün şehir varoşlarında evlerin içine yiyecek paketi
atılması arasında bir fark yoktur. Siyaseti bahşiş dağıtma aracı
haline getirenler, demokrasiye en büyük zararı veren insanlar
olarak tarihe geçeceklerdir.''