AKP başkanlık sisteminden vazgeçmeli
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın “2014’te 3 sandık olabilir” açıklamasıyla ilgili, “AKP’nin başkanlık sisteminden ...
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın
“2014’te 3 sandık olabilir” açıklamasıyla ilgili, “AKP’nin
başkanlık sisteminden vazgeçmesi gerekir. Belki yeterince kapsamlı
olmayabilir ama reform paketi üstünde çalışma yürütülebilir”
dedi.
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Demirtaş, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın ”2014’te 3 sandık olabilir” sözlerini
değerlendirdi. Demirtaş, “Sayın Başbakan’ın Amerika’dan gündemi
değiştirme hamlesi nedeniyle Türkiye kaç sandık olacağını
tartışıyor. Yaklaşık 1.5 yıldır anayasa uzlaşma komisyonu 4
partinin önerilerini biraraya getiriyor. Ortaklaşılan maddeler
havuza toplanıyordu. Dört partinin uzlaştığı madde yüzde 25’i” diye
konuştu.
BDP’nin kendi anayasasını kamuoyunun sunduğunu belirten Demirtaş,
“Bakın 3 partide AKP, CHP, MHP sanki uzlaşmayan diğer partiler gibi
buradan uzlaşma çıkmaz havası yaratıyorlar. Darbe anayasasının
ruhundan kopmadan bir anayasaya olmayacaksa biz neyi tartışıyoruz.
Zaten Kenan Evren en mükemmelini yapmış. Çok seviyorsanız onu halk
onayına sunun. Tek kopuş anayasası BDP’nin anayasası. Biri
teklikten vazgeçmeyiz diyor. Türkiye’nin farklı kesimlerini inkar
eden tek potada eritip geri kalan dilleri eleyen anayasa. Biz neyi
değiştirmeyi tartışıyoruz. Bunda ısrarcı olacaksanız Anayasa
Uzlaşma Komisyonuna niye girdiniz? Darbe anayasasını alın meydan
meydan dolaşın. Uzlaşma Komisyonunda neyin uzlaşmasını arıyorsunuz?
Dayatmadan vazgeçilmesi lazım. Türkiye toplumu tek ırktan, dilden
oluşan toplum değildir. Anayasal reform ve yeni değişiklik
tartışması olacaksa biz bundan kaçmayacağız” diye konuştu.
"Reforma devam et"
AK Parti’nin başkanlık sisteminden vazgeçmesini isteyen Demirtaş,
“Belki yeterince kapsamlı olmayabilir ama reform paketi üstünde
çalışma yürütülebilir” dedi. Anayasa için referanduma sıcak
baktığını söyleyen Demirtaş, “Anayasal reform paketini partiler
gündemine alabilir. Biz BDP olarak buna hayır demeyeceğiz. Anayasal
reform paketini yapmak için bile yol temizleme ihtiyacımız var.
Anayasal reform paketinden önce demokrasi paketine ihtiyaç var”
ifadelerini kullandı. Seçimden korkmadıklarını belirten Demirtaş,
şunları söyledi:
“Hiçbir siyasetçi sandıktan korkmaz. İstiyorsanız sabah öğlen akşam
seçim yapalım. Bu ay önümüzdeki ay ne zaman istiyorsanız seçime
hazırız. Ama seçim için demokratik ortam şarttır. Biz engelleri
aşarak buraya geldik. Yüzde 10 seçim barajı dururken aday belirleme
sisteminde her şeyin parti genel başkanının iki dudağı arasında
rehin tutuluyorken bu sistemin demokratik yarışa dönüşmeye imkanı
yoktur. Bizim seçmenimizin verdiği vergiler AKP, CHP ve MHP’nin
kasasına gidiyor. Bunun adı demokratik seçim oluyor. Kendileri para
içinde yüzerken bloğumuz binbir güçlükle seçim faaliyeti yürütüyor.
Seçimi tartışacaksak önce seçim sisteminin masaya yatırılması
lazım. Çözüm sürecine de aykırıdır. PKK sınır dışına çıkıyor
Türkiye savaştan aranıyorsa elinde bahanesi yok artık. Demokrasi
için daha ne bekliyorsunuz? Hükümet muhalefetin üstüne şart
koşuyor. Toplumun her kesimi barış sürecinden heyecanla bahsederken
şimdi geçiçi barışı kalıcı barışa dönüştürmenin demokratikleşme
olduğunu bilmiyor mu hükümet? Hükümet süreci heba ederse ne olur
diyorlar. Bunu hükümetin düşünmesi gerekir. Elimizdeki imkanlarla
mücadelemizi en üst noktaya taşıyabiliriz. Bir hükümet karşısında
boynu bükük değiliz. Doğru örgütlenirsek gerisini hükümet düşünsün.
Nasıl yaygara kopacağını hükümet görecektir. Hükümet tedbir almak
isteyecektir. Hükümet reform sürecini başlatmalıdır. Barış dilini
bile konuşamadılar. Bu onların sorundur. Kendileri bilir.
Türkiye’de halklar kazanacaktır. AKP bu süreçten kazançlı çıkmak
istiyorsa kendileri karar verecektir. Türkiye’nin geleceğini
tartışıyoruz. Hükümet ketum davranacaksa kendi kaybeder.”
"Bu kadar öğretmen açığı var..."
Demirtaş, stadyumlarda ve üniversitelerde güvenliğin sağlanmasına
ilişkin 10 bin koruma memurunun alınmasını eleştirerek,
“Üniversitelerde sorun öğrenci değil rektörlüklerdir, üniversite
yönetimidir. Onları değiştirin bu kadar güvenlik önlemi almaya da
gerek yok kendi öğrencisini polise ihbar eden dövdüren üniversite
yönetimleri ile uğraşın. Bu kadar öğretmen, doktor açığı var
beyefendiler koruma memuru alacakmış. İçişleri Bakanı’na güvenlikte
çare aramak yerine rektörlükte çareyi aramasını, bu baskıcı
yönetimleri değiştirmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
(İHA)