Aköz'ün tarihi yanılgısı
Abone olMehmet Barlas ile Emre Aköz'ün 'kadın dırdırı' üzerinden başlattıkları polemik devam ediyor. Barlas bugünkü yazısında Emre Aköz'ün 'tarihi yanılgısı'nı gündeme getirdi.
Tamer Karadağlı'nın seks skandalı medyadaki yazarlar için
oldukça verimli bir alan olmaya devam ediyor. Aynı gazetede yazan
Emre Aköz ve Mehmet Barlas'ın uzun zamandır 'kadın dırdırı'
üzerinden yürüttükleri yumuşak polemik yeni versiyonlarıyla devam
ediyor. Mehmet Barlas, sütundaşı Aköz'ün 'tarihi yanılgısı'na
dikkat çekerek polemiği sürdürdü. Emre Aköz'ün tarihi yanılgısı
üzücüdür Anlaşılıyor ki, Emre Aköz "Kadın dırdırı"na fena halde
takılmış. "Tamer Karadağlı'yı eşi affetse de, ayrılmalı. Çünkü ömür
boyu dırdır dinlemeye mahkolacaktır" çizgisindeki yazılarından
birini daha yazmıştı dün. Oysa biraz erkek şovenizmini bırakıp,
gözünü ve kulağını dünya gerçeklerine çevirebilse, Çin işkencesine
asıl benzeyenin "Erkek dırdırı" olduğunun anlayacaktır. Bu gerçeği
Emre Aköz'den önce görebilen erkek yazarlar var. Örneğin Bernard
Shaw var. "My Fair Lady"deki Prof. Higgins, dırdırcı erkeğe en iyi
örnek değil midir mesela? Zavallı Eliza'yı kendisine benzetmek için
ne tür dırdırcılık ettiğini, tiyatroda da, filimde de görürsünüz.
Filmin (veya müzikalin) evlilikle, tiyatro oyununun (veya kitabın)
ayrılıkla sonlanması, konumuzun dışında. Shakespeare'in "Hırçın
Kız"ı da (The Taming Of The Shrew), erkek dırdırını klasikleştirmiş
bir yapıttır. Katharine'in drahomasını almak için, Petruchio en
etkili erkek silahlarından biri olan dırdırı kullanıp, kızcağızı
kuzuya döndürmez mi? Tabii ki, erkeğin de, kadının da huylusu var,
huysuzu var. Dırdırcı kadını ele alıp bir cinsiyeti tümden
damgalamak, çok açık bir ön yargılılıktır. Hiç unutmayalım. Dünya
erkeklerin dünyası. Savaşların, bunalımların, soykırımların
yaratıcıları, tarihte de bugün de erkekler. Hitler, Eva Braun'un
dırdırından bunaldığı için mi, Dünya Savaşı'nı başlattı, Yahudi
Soykırımı'nı gerçekleştirdi? Bizi topyekün yoksullaştıran Anayasa
fırlatma krizinde, Rahşan Ecevit'in veya Semra Sezer'in dırdırı mı
rol oynamıştı yani? Eğer kadını (veya erkeği) dırdıra yönlendirmek
istemiyorsanız, ona güven ve istikrar sunacaksınız. Kocası Prens
Charles, dul ve yaşlı bir kadınla ilişkiye girmeseydi, zavallı Lady
Diana çoluğunu çocuğunu ve prensesliği bırakıp, sonu feci bitecek
bir serüvene girer miydi? Aslında, aklı başında ve erkeğini seven
bir kadının "Dırdır" diye nitelenen söylemleri, ciddi uyarılardır.
Çevrenin, güncelliğin veya çeşitli dürtülerin etkisiyle, kalıcı
değerleri unutup çileden çıkan erkeği, kadın uyarır. Aile
birliğinin gereklerini, sorumluluklarını hatırlatır. Atatürk,
Latife Hanım'ın uyarılarına kulak verip, daha düzenli ve sağlıklı
bir yaşama razı olsaydı, daha çok yaşar, daha çok icraat ve reform
yapardı. Bu da hepimiz için daha iyi olmaz mıydı? Yani ne demek
istiyor Emre Aköz ve onun gibi erkek şovenistler, bunu anlamak çok
zor. Erkek canının istediği her şeyi yapacak. Kadın da "Dırdırcı"
olmamak için susacak. İstenilen bu mu yani? Ya da, "Boş ol" diye
başınızdan atıp susturacaksınız kadını. Genlerimizdeki bilgilerde,
kadını 2'nci sınıf insan diye görmeyi benimsemişiz. Erkek ağzını
açtığında bu "Konuşma" olacak. Kadın ağzını açarsa buna "Dırdır"
diyeceğiz. Kadını eve kapatacaksınız, okutmayacaksınız, emeğine
erkeğin emeğinden daha az değer vereceksiniz. Bazen dövecek, bazen
da "Törenin gereği" diye öldüreceksiniz. Yetmezmiş gibi bir de
"Dırdırcı" diyeceksiniz. Emre Aköz, kadın dırdırını Çin
İşkencesi'ne benzetmiş. Peki o Çin İşkencesi'ni de erkekler icat
edip, uygulamadılar mı? Kadın erkeğin eşidir, annesidir,
kardeşidir, kızıdır. Bir erkeğin son sığınağıdır kadın. Ona
dırdırcı demek yerine, onu anlamaya çalışmak, sevgi ve saygı
göstermek, onu erkeklerle eşit yere taşımak, sade erkekliğin değil,
insan olmanın da gereğidir. Bence Tamer Karadağlı'nın problemi,
kadın dırdırı çekmek değil, erkek akılsızlığının sonucu olan
sorunların yükünü taşımaktır.