Aköz, kimin için yazıyor
Abone olEmre Aköz'ü, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki uzmanların hazırladığı rapor çok kaygılandırıyor. Aköz, bu rapordan sonra gençlere şunu soruyor:Kimin için yazıyoruz?
Sabah gazetesi yazarlarından Emre Aköz, Milli Eğitim
Bakanlığı'nın hazırladığı 2004 Lise Giriş Sınavı'nın sonuçlarına
"Kimin için yazıyoruz?" isimli köşesinde yer veriyor. Aköz, bu
rapordan sonra adeta kendi yazarlığından şüpheye düşercesine bu
soruyu soruyor....
Haber gerçekten can sıkıcı: Milli Eğitim Bakanlığı'nın uzmanları
2004 Liseye Giriş Sınavı'nın sonuçlarını değerlendirmiş.
Sonuç vahim: Öğrencilerin yorum yapamadığı... Farklı zamanlarda ya
da farklı derslerde öğrendiklerini bir araya getiremedikleri...
Bilgilerini yeni durumlar karşısında doğru dürüst kullanamadıkları
ortaya çıkmış.
Bakanlık bünyesindeki Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nün
hazırladığı raporun ' Türkçe' bölümüne bakar mısınız:
* Çoğu öğrenci Türkçe sözcüklerin anlamlarını tam olarak
algılayamıyor.
* Bir kelimenin cümle içindeki değişik anlamlarını ayırt
edemiyor.
* Herhangi bir cümleye anlam açısından en yakın olan bir başka
cümleyi bulamıyor.
* Bir paragrafın içindeki gramer açısından 'bütünlüğü bozan
cümleyi' saptayamıyor.
* Paragrafta yer alan görüşü destekleyen ya da ona ters düşen
cümleyi bulamıyor.
* Cümlede eksik bir kelime olduğunu, bu yüzden de anlamın
belirsizleştiğini anlamıyor.
Matematik ve fende durumun kötü olduğunu zaten biliyorduk.
Coğrafyada da aynı sorun varmış:
* Birçok öğrenci Türkiye'nin dünya üzerindeki konumunu zihinlerinde
canlandıramıyor.
* Yerel saat hesaplarını yapamıyorlar.
* Dünyada niye iklim farklılıkları olduğunu kavrayamıyorlar.
Bu veriler beni iki açıdan üzüyor. Önce bu ülkenin bir vatandaşı
olarak üzülüyorum. Milyonlarca insanın bu hissi paylaştığına
eminim. Burada sözünü ettiğim bir toplumsal duyarlılık ve
sorumluluk.
Öte yandan bir 'köşe yazarı' olarak da üzülüyorum.
Niye? Çünkü işimiz 'yazmak'. Bir fikri art arda gelen cümleler
içinde ifade etmek. Böylece okurları karınca kararınca haberdar
etmek, bilgilendirmek, düşündürmek.
Heyhat! Türkçe'nin en temel noktalarını dahi kavrayamayan,
okuduğunu anlayamayan, karşılaştırma yapamayan bu genç kuşağa biz
neyi verebiliriz?
Esprileri, kara mizahı, ironiyi bir yana bıraktım... Düz cümleleri
kavramada dahi sorun varsa yandık demektir.
SABAH