Akmandan televizyonlara eleştiri
Abone olRTÜK Başkanı Zahid Akman, Ulus patlamasına ilişkin verdikleri haberler nedeniyle televizyonları eleştirdi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman,
Ankara'daki patlamaya ilişkin verdikleri haberler nedeniyle TV
kanallarını eleştirerek, ''Üzülerek ifade ediyorum ki,
vatandaşlarımızı hiç de hoşnut bırakmayacak tarzda habercilik
yaptılar'' dedi.
Akman, Televizyon Yayıncıları Derneği'nin Hyatt Regency Otel'de
düzenlenen 8. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 2 gün önce
Ankara Ulus'ta yaşanan menfur terör olayı sonrası acılı anlar
yaşandığını dile getirdi. Farklı mekanlarda olmanın acıları
paylaşmayı ortadan kaldırmadığını dile getiren Akman, şunları
kaydetti:
''Ankara'da çok üzücü bir olay yaşadık. Olayın hemen ardından
devlet erkanı olay mahalline geldiler, konuyla ilgili
yaklaşımlarını dile getirdiler. Olay saat 18.45'te ulusal TV'lerin
haber bültenlerine başladığı dakikalarda gerçekleşti. Büyük yarış
içinde herkes, bu menfur saldırıyla ilgili meraklı izleyicilerinin
merakını gidermek ve bilgilendirmek amacıyla yayına geçti. Ancak
üzülerek ifade ediyorum ki; yılların duayeni olan haberciler dahil
bütün habercilerimiz, olayın şokundan mı yoksa aralarındaki
acımasız rekabetin sonucu mu diyeceğim çok bilmiyorum ama hiç yüz
ağartan, bizleri mutlu edecek, olay mahallinde olmayan, fakat olayı
merak eden Türkiye'nin dört bir tarafındaki vatandaşlarımızı hiç de
hoşnut bırakmayacak tarzda habercilik yaptılar. Bazı TV kanallarını
bunun dışında tutmak istiyorum.
Bilinçli olarak tercihte bulunup o görüntüleri ekranlarına
taşımadılar. Onları da tebrik etmek istiyorum. Fakat 2 gündür
yaşadığımız bu olay, RTÜK olarak bizi son derece etkiledi, son
derece üzdü.'' Kurulun dün bir toplantı yaptığını ve 22-23 Mayıs'ta
gerek olay anında bültenlerde yapılan ihlalleri, gerekse mahkeme
kararı sonrasında yapılan ihlalleri değerlendirdiğini anlatan
Akman, ''Bazı kararlar aldık. Müeyyideler uyguladık'' dedi.
''İNANILMAZ HATALAR''
Zahid Akman, olay sırasında yapılan haberlerde inanılmaz hatalar
yapıldığına da dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Öyle inanılmaz
hatalar yaptılar ki, bu hataları genç fakülte mezunları yapsa
anlayabilir, kabul edebiliriz. Ancak yaşı çok ileri gelmiş,
Türkiye'de haberci dendiğinde ilklerin içine girecek kişiler dahi,
hiç akla gelmeyen, kabul edilemeyecek yanlışlıklar yaptılar.
Bunu şunun için ifade etmek istiyorum: Bizler o kişilere göre daha
genç ve tecrübesiz insanlar olmamız nedeniyle, bu insanlara ne
demeliyiz, dün kurulda konuştuk. Türkiye'de haberciliğin gelişmesi
noktasında büyük emekler vermiş, gerçekten haberci sıfatını
kazanmış TV yayıncılığı ve TV haberciliği duayeni konumuna gelmiş
bu kişilerin sırf diğer kanaldan daha öncelik alıp, izleyiciyi
ekran başında tutacağım diye cinayet derecesinde büyük hatalar
işliyor olmasını kabul edemedik. Çok üzüldük. Bu kişiler dahi bu
hataları yapabilirse, biz bu sektörü nasıl düzenleriz, nasıl
denetleriz sorusunu kendimize uzun uzun sorduk.''
Akman, yayıncıların içinde bulundukları olumsuzlukları giderecek
bir mekanizmayı geliştirmesi gerektiğini de vurgulayarak, ''Bu
mekanizmayı geliştirmezsek, aramızdaki sırf bu acımasız rekabeti
bahane ederek, hala kamuoyunun istemediği görüntüleri ekranlara
taşıma alışkanlığından vazgeçmezsek, ilerisi için çok iyi şeyler
söylemek mümkün değil. Söyleyebiliriz, ama benim şu anda içimden
gelmiyor'' diye konuştu.
TERÖR VE TERÖRİSTLERİN AMAÇLARI
RTÜK Başkanı Akman, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Terörün ve
teröristlerin amaçları belli. Böyle bir amacın gerçekleşmesi için
seçilen yerler, zamanlama, kişiler, bölgeler hepsi planlı,
programlı bir şekilde hazırlanıyor. Böyle hedefler söz konusu iken,
sırf bu hedeflerin gerçekleşmesi için bu eylemler yapılıyor iken,
bizim bu hedeflerin gerçekleşmesine katkı sağlayacak bir
sorumsuzluk içinde olmamızın izahı nasıl yapılacak? Şu anda
Ankara'da bir noktada gerçekleşen bu olay, bütün Türkiye'de
Sinop'tan Mersin'e, Edirne'den Siirt'e, İzmir'den Ağrı'ya kadar
herkesin kapısının önünde olmuş gibi bir etki yarattıysa, bu
etkilerin oluşmasında en büyük sorumluluk yayıncılık sıfatı taşıyan
bizlerin omuzlarındadır. Ben, bu ve benzer konularda hepimizi daha
sorumlu olmaya davet ediyorum.''