Akıllı bomba haberleri ne anlatıyor?

Amerikan gazetelerinde çıkan “Bağdat’a ilk 48 saatte yüzde 70’i ‘akıllı’ olan 3 bin füze fırlatılacak. Bu füzeler, lazer ve uydu güdümlü olduğundan insana zarar vermiyor ve köşe bile dönebiliyor” şeklindeki haberler, kartel yayın organlarının manşetlerini süslemeye başladı. Bu tarz haberlerin manşetlere taşınıp, “Köşe bile döndüğü” söylenen bombaların övülmesi, bu haberlerin kimlere köşe döndürttüğünü akla getiriyor. Hafta sonu Amerikan gazetelerinde çıkan “Bağdat’a ilk 48 saatte yüzde 70’i ‘akıllı’ olan 3 bin füze fırlatılacak. Bu füzeler, lazer ve uydu güdümlü olduğundan insana zarar vermiyor ve köşe bile dönebiliyor” şeklindeki haberler, kartel yayın organlarının manşetlerini süslemeye başladı. Muhtemel Amerikan saldırısına günler kala Türk basınında bu tarz haberlerin manşetlere taşınması Pentagon’un “para karşılığı Amerikan propagandalı haber” programını akla getirdi... “Köşe bile döndüğü” söylenen bombalarla ilgili yayınların, kimlere köşe döndürdüğü merak ediliyor. UZMANLAR NE DİYOR? Vakit’e konuşan uzmanların üzerinde birleştikleri husus, söz konusu bombaların insanlara zarar vermeyeceği varsayımının psikolojik harp taktiği gereği olduğu. Aktif savaş öncesinde devletlerin bu tarz yol ve yöntemlere başvurarak, hem güç gösterisi yapmak hem de “iyi olan tarafı temsil ettiklerini” göstermek istedikleri belirtiliyor. Ancak Amerikan basınından gelen bu haberleri hiçbir şekilde eleştirel yaklaşım sergilemeden aynı tarzla yayınlamak, akıllara başka soruları da getiriyor. KAYNAK: PSİKOLOJİK SAVAŞIN BİR PARÇASI İstihbarat uzmanı Prof. Dr. Mahir Kaynak, söz konusu yayın bombardımanını şöyle yorumladı: “Her savaştan önce mutlaka psikolojik savaş yapılır. Bunların hepsi psikolojik savaşın bir parçası. Hem kendilerini çok güçlü göstermek hem de ‘insana zarar verilmeyeceği’ varsayımıyla kamuoyu tepkilerini hafifletmek istiyorlar. Türkiye’de, sebebini bilmiyorum ama, bazı çevrelerin sonucu ne olursa olsun ABD’nin yanında savaşılmasından yana oldukları da açık.” OZANGÜÇ: BUNLARIN HEPSİ BİLDİĞİMİZ NÜKLEER BOMBA Emekli subay ve askeri stratejist Nihat Ozangüç, söz konusu silahların tipik nükleer silahlar olouğunu belirterek, “Lazer ve uydu güdümlü füzeler, atom çekirdeğinin parçalanmasıyla elde edilen nötron bombalarıdır ve hepsi nükleerdir. Bu bombaların atom bombasından farkı, birkaç kilometrekarelik sahada yaptığı büyük tahribatın ardından, bölgeye radyasyon etkisi yapmaması. Yani radyasyonu minimize edilmiş, onun yerine indirgenmiş uranyum kullanılaan nötralize bombalardır. Hiçbiri konvansiyonel değildir ve ABD’den başkası kullandığında ‘kitle imha’ silahı hüviyeti kazanır” diye konuştu. “AFGANLI ÇOCUKLARA SORUN” Ozangüç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bombaların başına ‘akıllı’ kelimesi eklenerek, bildiğimiz nötron bombalarına meşruiyet kazandırılıyor. Bu bombalar, insanların üzerine atılmayacak kadar değerlidir. O yüzden insanları yok etmek için değil, en az bir kilometrekarelik alandaki binaları temelleriyle birlikte ortadan kaldırmak için üretilmiştir. O binaların içinde ya da sığınaklarında veya bombanın etki sahasında insan yaşamadığını varsayarsak, insana zararsızdır! Böylesi bir psikolojik harp taktiğiyle belki Türkiye’de bazı insanlar kandırılabilir, ama Irak’ta, Afganistan’da bir tek çocuk bile bu saçmalıklara inanmaz. Çünkü bu ‘akıllı bombaları’ o çocuklar çok yakından tanıyorlar.” HALUK YILDIRIM: BOMBALAR, İNSAN-GAYRİMENKUL AYRIMI YAPMAZ Emekli savaş uçağı pilotu Haluk Yıldırım, “Bahsi geçen bombalar iki türlü. Birisi elektromanyetik dalga yayanlar; bunlar savaşın başlangıcında atılıyor ve ilk etapta şehrin haberleşme ve altyapı sistemlerini yok ediyor. Ayrıca bir de asıl bahsi geçen ve bütün dünyada tartışılan lazer güdümlü füzeler var ki, bunların insana zararsız olduğunu söylemek yanlıştır. Lazer güdümlü demek, bir kaynaktan hedefe lazer verilir, füze bu lazeri takip ederek hedefe ulaşır ve patlar. Patladığında insan ya da bina ayrımı yapmaz. Bunların köşe bile dönebildiğini söylemek oldukça abartılı olur” dedi. PENTAGON’UN “GRİ PROPAGANDA” PROGRAMI İŞLİYOR Kartel yayın organlarında son birkaç gündür artan “gri propaganda” türü yayınlar, dikkatleri yeniden “rüşvet karşılığında haber” tartışmalarına çevirdi. Geçtiğimiz Aralık ayında Amerikan basınında yer alan haberlere göre, dünyanın pek çok yerinde yabancı gazetecilere para karşılığında haber yaptırmak için bir fon oluşturuldu. Bu fon aracılığıyla, Amerikan propagandasını öven haber ve yorumlar karşılığında söz konusu haber ve yorumların sahiplerine para ödenmesi kararlaştırıldı. Yabancı gazetecileri ve yayın kuruluşlarını yönlendirmek için yine Pentagon bünyesinde bir birim kurulmasının kararlaştırıldığı ve rüşvet sisteminin de bu birimin bir yan kolu olarak çalışmasının öngörüldüğü vurgulanıyordu. Vakit