Akıl senin olsun, bize bir söz ver!
Fatih Altaylı'nın elbette kimsenin aklına
ihtiyacı yok. Kaldı ki, kimse kimseye akıl vermiyor.
Hem şunun şurasında birkaç ay kaldı; Altaylı'nın ne
kadar akıllı olduğunu hep birlikte göreceğiz
zaten!..
Bakın, ben Ciner'in gazetesi çıkmaz ya
da tutmaz demedim hiçbir zaman. Fatih Altaylı yönetimindeki bir
gazetenin tutmayacağını söyledim.
Nedenini de
anlattım!..
Şu an, Ciner'in gazetesine yüksek maaşlarla transfer edilen
arkadaşların hepsi diken üstünde. Hiçbiri Fatih Altaylı'ya
güvenmiyor çünkü.
O'nu vefasız buluyorlar...
Ki öyle!
Bülent Çöltekin, Aslı Aydıntaşbaş ve
Metehan Demir'e yapılanlar ortada... Emin
Çölaşan'a yapılan saygısızlığı da hiç hesaba
katmıyorum.
Tamam, aklını kendine saklasın
Fatih Altaylı... Ama diken üstündeki insanları
rahatlatması gerekiyor...
Nasıl?
İşte Gazeteciler.com'un Altaylı için
yazdığı reçete:
BİR - Gazete çıktıktan üç ay sonra başarı ya da
başarısızlık durumunda işe alınanların, yüzde ellisini kapının
önüne koymayacağına,
İKİ- İşe aldığı muhabir, editör ve haber
müdürlerine anlaştıkları maaşları vereceğine,
ÜÇ- Daha önce sarı basın kartı olan ve 212 sayılı
yasaya göre çalışan muhabir, editör ve haber müdürlerinin
kadrolarını söz konusu kanun üzerinden ve uzatmadan yapacağına,
DÖRT- İdari ve Mali Koordinatör Albay Osman Aka
Gündüz ve Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ'a çalışanlarını
ezdirmeyeceğine,
BEŞ- Hükümeti, yönetimi ve bürokrasiyi zora sokan
haberlerde muhabir, editör ve müdürlerini ortaya atmayıp
sorumluluğu üzerine alacağına,
ALTI- Tüm bunları gerçekleştiremediği durumlarda,
çalışanlarına "sözlerimi yerine getiremedim" diyerek istifa
edeceğine, Fatih Altaylı söz vermelidir.
Sevgili Fatih böyle bir söz verebilir misin?