AKİL İNSANLAR TOPLANTISINDA ’’SENDİKACILAR’’ KAVGA ETTİ
Abone olSinop’taki Akil İnsanlar toplantısında KESK ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı. <br/>Çözüm sürecine katkı sağlama...
Sinop’taki Akil İnsanlar toplantısında KESK ve Türkiye Kamu-Sen
üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı.
Çözüm sürecine katkı sağlamaları amacıyla Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın imzasıyla kurulan ’Akil İnsanlar’ın Karadeniz Heyeti’
Sinop’ta STK temsilcileri ve kentin önde gelen isimleri ile bir
araya geldi. Akil İnsanlar Heyeti’nin konuşmaları ardından Türkiye
Kamu-Sen Şube Başkanı Metin Süren, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı
Turgay Şen başta olmak üzere bazı isimler sürece karşı sert
tavırlarıyla dikkat çekti. Konuşmacıların bazıları heyet üyelerini
‘vatana ihanetle’ suçladı. Daha sonra söz alan KESK Üyesi Musa
Uzun’un süreci destekleyen konuşmasına Türk Eğitim-Sen Sinop Şubesi
Başkanı Turgay Şen, "Bu kadar savunuyorsan sen de o tarafa geçte
konuş" deyince iki grup arasında tartışma çıktı. İki grubu Heyetin
Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez sakinleştirmeye çalıştı.
Toplantı bitiminde Akil İnsanlar’ın geçeceği yol güzergahında
toplanan bir grup heyeti protesto etmek istedi.
Vira Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Akil İnsanlar Karadeniz
Heyeti Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, üyeler Bendevi
Palandöken, Oral Çalışlar, Yıldıray Ogur ve Fatma Benli, Kürşat
Bumin ve raportör Erkan Şen katıldı. Sanatçı Orhan Gencebay’ın
sağlık sorunları nedeniyle heyetteki yerini alamadığı
öğrenildi.
Programın açılış konuşmasını yapan Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti
Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, konuşmadan hiçbir sorunun
çözülemeyeceğini söyledi. Hakyemez, "Türkiye’deki sorunları
konuşmamız gerekiyor. Konuşmadan sorunları çözemeyiz. Biz sizden
süreci değerlendirirken süreçle ilgili sizin duyduğunuz endişeleri
ve önerilerinizi dinleyeceğiz. Biz süreci anlatmaktan ziyade
sizlerin düşüncülerini dinlemek için de buradayız. Hepimiz bu
sorunun çözülmesini istiyoruz” dedi.
TESK Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Üyesi Bendevi
Palandöken de konuşmasında sürece bayanların da katkısını
beklediklerini kaydetti. Palandöken şunları söyledi: “Ülkemizde
uzunca bir süredir sıkıntılı günler geçirdik. Yapılan bütün
tedbirlere rağmen bütün yolların denemesine rağmen, bu sıkıntıları
önleyemedik. ‘Bir de bu yolu deneyelim’ dedik. Biz siyasi
partilerin temsilcileri değiliz. Ülkedeki kamu ve kuruluşların
üyeleriyiz. Sinoplular gerçekten her şeyin iyisine sahip ve güler
yüzlü. Ben sizlerin bu meseleyi çok iyi bir şekilde
değerlendirebileceğinizi çok medeni bir şekilde katkıda
bulunabileceğimizi düşünüyorum. Kadınlarımızın daha az katılımını
görüyorum. Ben bu programdan sonra çarşıya inip esnafların
düşüncelerini dinleyeceğim düşünceleriniz bizim için çok
önemli."
Heyet Üyesi Kürşat Bumin, toplumun süreç konusunda konuşmasının ve
fikir üretmesinin önemli olduğunu belirtti. Bumin, "Bu konu
hakkında sizden farklı bir bilgimiz yok. ‘Neden katıldık’ derseniz;
Türkiye’de çok büyük bir sorun var. Hepimiz farkındayız ki bir
sorun var. Bu sorun böyle devam edemez. Aslında biz bir moderatör
gibi toplumun söz alması toplumun düşüncelerini dinleme süreci
şeklinde olmasını istiyoruz. Devlet bu işi kendisi yürütmeye
çalıştı ama bir çözüm bulamadığı göründü. O yüzden bu konularda
toplumun konuşması çok önemli. Biz toplumun düşüncelerini
karşılıklı konuşma şeklinde çözmek için buradayız" diye
konuştu.
Yapılan protestolar konusuna değinen heyet üyesi Oral Çalışlar ise
sorunların kavga ederek çözülemeyeceğini söyledi. Çalışlar
sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben protesto konusuna değinmek
istiyorum. Protestolar tabii ki demokrasinin gereği. Herkes şiddete
başvurmadan düşüncelerini söyleyebilir. Ama Türkiye’nin en büyük
sorununu kavga ederek, şiddetle değil, konuşarak çözmeye
çalışıyoruz. Yıllarca bu sorunu çözmek için nice hükümetler geldi
geçti, askeri güç devreye girdi ama 30 yıl sonra bile sonuç aynı.
Bunun için biz konuşalım halkın görüşünü alalım diye bu yola
çıktık. Maalesef sokakta ‘biz Türk’üz diye bağırmakla bu sorun
çözülmüyor. Bu konuyu konuşurken kendi siyasi görüşümüzü arka
plana, ikinci plana atmamız gerekiyor. Sizinle konuşmaya gelen
insanları niye yuhalıyorsunuz? Protesto edince elinize ne geçiyor?
Konuşup çözemez miyiz problemleri? Bu olay şiddetle çözülseydi
buyurun çözelim ama çözülmüyor. Oturup konuşmaktan başka bir çözüm
yok."
Heyet üyesi Yıldıray Oğur, 23 Nisan Çocuk Bayramı’na vurgu yaparak,
“Bu olaylar yüzünden çocuk yaşta çok insan öldü. Sırf bunun için
bile oturup konuşmalıyız. Artık Türkiye de çocuk yaşta insanlar
ölmesin. Bunun için burada konuşuyoruz. Sorunu farklı bir şekilde
çözmeye çalışıyoruz. ‘Bu kadar gergin zamanlarda kötü şeyler
yaşadığımızda, bölünmeyen bir ülke olarak böyle uzlaşma sürecinde
bölünmeyelim’ diyoruz. Endişelerimiz var tabi. Biz bu 30 yılda çok
şey verdik. Bundan fazla ne verebiliriz daha büyük bir şey
veremeyiz. Yüzde 50 oy almış bir partinin dünyanın hiçbir yerinde
ülkeyi böldüğü görülmemiştir. Bunun için sakin olmamız gerekiyor.
Endişeye kapılmaya gerek yok bunu artık bitirmemiz gerekiyor.
Türkiye’ye bu sorun yakışmıyor" şeklinde konuştu.
Fatma Benli ise sürece ilişkin şunları söyledi: “Sahip olduğumuz bu
muhteşem varlıkları gelecek nesillere aktarmak, kaygı, sorun şüphe
aktarmamak istiyoruz. Şu an en azından bir ümidimiz var.
Korkularımız var, kaygılarımız var ama bizim görevimizde bu
kaygıları raporlara aktarmak. Bu kaygıları en aza indirgeyip çözüm
süreci oluşturmak. Nasıl Türkiye’de binlerce akil varsa Sinop’ta da
bir sürü akil var."
(İHA)