Akif Beki'den Sırrı Süreyya Önder'e flaş mesaj

INTERNETHABER.COM

Hürriyet yazarı Akif Beki, bugünkü yazısında Başbakan Davutoğlu'nun 'Bir parti gibi davranırsa muhataplığımız devam eder" dediği HDP'yi dil ve üslup açısından eleştirdi, HDP'ye 'Siz takır takır konuşurken birinin çıkıp 'Bu biraz ağır kaçmadı mı heval?' dememesinin mümkün olmadığı mesajını verdi.

HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Davutoğlu'nun bu ifadesine karşılık "Dil, bu değildir. Başlangıçta 'Gerekirse baldıran zehri içerim' diyorlardı ama şimdi dilleri baldıran zehri saçıyor" demişti. Akif Beki, 
HDP'nin hükümete yönelik bu dil eleştirilerinin saplantıdan kaynaklandığını düşündüğünü,
HDP sözcülerinden sürekli "Ama iktidarın da dili çok sert. Bu dille olmaz, önce hükümet diline dikkat etsin..." cevabı geldiğini fakat dillerine ve üsluplarına kendilerinin de hiç dikkat etmediğini yazdı.

İşte Beki'nin o yazısından çarpıcı satırlar:

(...)

Fakat arkadaş say ki ağzını tutamıyor (hükümet) , ileri geri carcar konuşuyor. Baldıran zehri saçmak dediğin önünde sonunda laftır, çene eylemidir. Cürmünün kaldırdığı kadar karşılık verirsin sen de...
'Hükümetin söylemini sertleştirmesi mi şiddet ve terör eylemlerine bir cevaptır, yoksa şiddet ve terör eylemleri mi hükümetin çenesine cevap?' diye sormak bile abestir. Hangisinin Çözüm Süreci ni zehirlediğini tartışmak bile abesle iştigal...

(...)

Hükümetin üslup sorunlarıyla kamu , düzenini bozan asayiş sorunları eşdeğer midir?

Ya da şöyle söyleyelim: Sokak zorbalıklarını, şehir eşkıyalıklannı, yakıp yıkmaları, yağma ve talanlan meşrulaştırıp mazur kılar mı hükümetin dil özensizlikleri, dikkatsiz sözleri yahut da söyleme biçimi sorunlan?

Değilse neden her seferinde PKK kaynaklı şiddet olaylarının karşısına hükümetin üslup sertliğini koyuyor, onu haklılaştırırmış gibi bunu suçluyor HDP sözcüleri?

Çağrıları sokak şiddetini tetikledi diye HDP'yi PKK'yla bir tutmak ne ölçüde yanlış ve haksızsa...
Hükümetin çenesiyle PKK'nın şiddetini aynı terazide tartmak da en az o derece vahim bir yanlıştır.

Üstelik HDP'nin de maşallahı var, çene yarışında hükümetten aşağı kaldığı vaki değil. Sen, Allah ne verdiyse ağzına her geleni takır takır saydıracaksın, bir güne bir gün sözünü sakınmayacak, zehir zemberek lafları esirgeyip yutkunmayacaksın. Ama kimse de sana dönüp 'Biraz ağır kaçmadı mı heval' diyemeyecek, derse hedef gösterilmiş olacaksın...