Akif Beki'den Binali Yıldırım ve Davutoğlu bombası
Abone olAkif Beki, AK Parti Kongresi'nde adaylığını koyacağı iddiaları Ankara gündemini sallayan Binali Yıldırım için "Davutoğlu'nun karşısına harbiden çıksa ve iki aday arasında mertçe bir çekişme yaşansa bundan kötü olmazdı. AK Parti'yi de zayıflatmaz, aksine g
Ankara kulislerinin nefeslerini tutarak takip ettiği AK
Parti Kongresi'nin ardından sular durulmadı. Parti kulisleri ve
Ankara gündeminde, özellikle kongre öncesi Binali Yıldırım'ın
adaylığını koyacağı iddialarının yer alması üzerine birbirinden
farklı senaryolar dillendirilmeye devam ediyor.
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski
danışmanlarından Hürriyet yazarı Akif Beki, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun tek aday olarak kazandığı AK Parti kongresi
sonrasında, "Binali Yıldırım, Davutoğlu'nun karşısına harbiden
çıksa ve iki aday arasında kıyasıya ama seviyeli, temiz, mertçe bir
çekişme yaşansa bundan kötü olmazdı. AK Parti'yi de zayıflatmaz,
aksine güçlendirirdi" diyerek çok konuşulacak ifadelere imza
attı.
AK PARTİ KULİSLERİ BİNALİ YILDIRIM İDDİASIYLA
ÇALKALANMIŞTI
12 Eylül'de gerçekleşen büyük AK Parti kongresi öncesi, Binali
Yıldırım'ın adaylık için AK Parti içinde temayül yoklaması yapması
parti kulislerinde deprem etkisi yaratmış; Yıldırım'ın,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devreye girmesiyle 50 kişilik MKYK
listesine girdiği öne sürülmüştü. Ancak Yıldırım, partinin MYK
listesinde yer almadı.
İşte Beki'nin o yazısından çarpıcı satırlar:
3 gündür AK Parti kongresi için konuşulanlara bakıyorum; yok reis el koydu, yok dizginleri ele aldı, yok hakimiyetini pekiştirdi, yok MKYK listesini silme kendi eliyle yazdı, yok her şeyi tek başına belirledi, yok Davutoğlu'na yakın isimleri tek tek çizdi, yok tulum çıkardı, yok Binali Yıldırım'ın adaylığını caydırıcı bir unsur olarak kullandı, yok ustalığını bir kez daha gösterdi, yok bilmem ne... Bu minvalde sürüp gidiyor tezahüratlar.
Birileri Erdoğan'a yaranmak nam ve hesabına bu
havayı yayınca, lider sultasının tahkiminden giriliyor vesayetten
çıkılıyor, emanetçilikten giriliyor vekaletçilikten çıkılıyor haklı
olarak.
"YILDIRIM VE DAVUTOĞLU ARASINDA KIYASIYA AMA SEVİYELİ
ÇEKİŞME YAŞANSAYDI..."
Binali Yıldırım, Davutoğlu'nun karşısına harbiden çıksa ve iki aday
arasında kıyasıya ama seviyeli, temiz, mertçe bir çekişme yaşansa
bundan kötü olmazdı. AK Parti'yi de zayıflatmaz, aksine
güçlendirirdi.
"KULİSLERDE DÖNEN AYAK OYUNLARI"
Fakat kulislerde dönen ayak oyunlarından, kongre öncesi
kaynatılmaya başlayan kazanlardan belliydi olayın gerçek bir
demokratik yarış gibi gelişmeyeceği.
Parti içi gerilim siyaseti yürütüldü, yıpratma ve havlu attırma
yöntemleri uygulandı, çileden çıkarmaktan canından bezdirmeye
yıldırma ve pes ettirme taktikleri izlendi, hele bir el altından
imza toplama sakilliği var ki hizipler ve kurultaylar partisi
CHP'de bile eşine az rastlanır.
"KONGRE SIRASINDA KOĞAN ÇINGAR..."
Kongre sırasında kopan çıngar ve sonrasındaki yaygara, şöyle bir AK
Parti manzarası yansıtıyor:
Seçime giderken partide çatlak görüntüsü vermemek için maruz
kaldığı ayıpları sineye çekmiş, dişini sıkıp MKYK listesinde ortayı
bulmuş, MYK'da kimle çalışacağına ise kendi karar vermiş, arabayı
devirmemek için vaziyeti idare etmeye mecbur kalmış bir Davutoğlu
profili var...
Sanki laf dinlemeyenleri hizaya getirmek üzere aday adaylığı
araçsallaştırılmış, adı sanki Demokles'in kılıcı gibi istimal
edilmiş bir Binali Yıldırım söylentisi var...
"MÜTEAHHİT LOBİSİ..."
Kongresinde toz kaldıracak kadar AK Parti'nin iç işlerine nüfuz
etmeyi başarmış bir 'müteahhit lobisi' var...
Ve cumhurbaşkanı seçtirdikten sonra 'kurucu lideri'yle ilişkilerini
yeniden tanzim edememiş bir AK Parti var. İlişkilerini yeni duruma
uygun olarak tekrar düzenlemek, sağlıklı bir zemine oturtmak şöyle
dursun son bir yıldaki 'geçiş' döneminden bile geriye götürmüş bir
AK Parti...