Akdoğan'dan tutanak eleştirilerine cevap
Abone olİmralı notlarını hükümetin mutabakat metni gibi sunulmasına itiraz eden Yalçın Akdoğan, eleştirilere cevap verdi.
AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, eleştirilere
"Bugün iletişim ve demokrasi öylesine gelişmiştir ki, ne
gizli kapaklı bir şey yapılabilir, ne de halkın kabullenmeyeceği
bir adım atılabilir" diye yanıt verdi.
Süreci iyi iyi bilenlenden ve aynı zamanda Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı. Yalçın Akdoğan'dan bahsediyoruz. İmralı tutanaklarının basına sızdırılamısın ardından notların yok hükmünde olduğunu ilan eden Akdoğan, bugünkü hükümete yönelik eleştiririlere karşılık verdi.
TERÖRİSTBAŞI, SAPKIN İDEOLOJİ
"Bunların ne hükümet tarafından normal karşılanması mümkündür, ne de bunlar çözüm sürecinin bir parçasıdır" diyen Akdoğan, Öcalan'ı ve ona bağlı hareketi bu sözlerle anlatıyor:
"Öcalan’ın hezeyanlarının yeterince eleştirilmemesine alınan
bazı dostlar da sitem ediyorlar. Sanki Öcalan yıllardan bu yana
hükümeti övüyordu da bugün kendilerine zehir kusmaya başladı.
Öcalan’ın terörist başı olduğu zaten malum. Öcalan’ın silahlı
mücadele yöntemi de, etnik milliyetçi sapkın ideolojisi de, kişisel
hezeyanları da yıllardan beri biliniyor ve reddedilerek buna karşı
amansız bir mücadele yürütülüyor. Bunları tekrar etmek elbette
mümkün, içimizi soğutacak laflar edebilir, karşılıklı atışlar
yapılabilir. Peki bu durum bize bir çıkış sağlar mı? Zaten işin zor
gelen, tahammül edilmesi gereken yanı burası... Yoksa devletin,
hükümetin taviz anlamına gelecek şeyleri kabullenmesi mümkün değil.
"
Devletin alternatif çıkış yolu olarak gördüğünden süreci başlattığını yazan Akdoğan, hükümet yerine Öcalan'a itibar edilmesine sitem ediyor. Cengiz Çandar'a Markar Esayan aracılığıyla böyle cevap veriyor:
ZIRVALAMALARIN BULUNDUĞU SOHBET
"Bir kısım sağcı marjinal gazetelerin neredeyse bizi hain ilan etmedikleri kaldı. Bir de tam karşı cepheden gelen atışlar var. Onlar da bizi bilinç altında ırkçı olmakla suçluyorlar. En hafifiyle , “Kürtleri eşit görmeyen ve Türk sorunu üreten” bir yaklaşımla eleştiriyor. Aslında Çandar’a en güzel cevabı Markar Esayan vermiş: “İçinde bir sürü zırvalamaların da bulunduğu sohbeti ‘yok hükmünde’ saymanın Kürtlerin eşitliğini içine sindirememe olarak görülmesini anlayamadım. Öcalan’ın kendisi bile o sohbette söylediği ırkçı hedef göstermeleri toplum içinde açıkça savunamaz. Bu metin mi Kürtlerin eşitliğini savunan yol haritası?”
Öcalan’a zerre miskal güvenmeyen bazı yazarların Öcalan’la BDP’liler arasındaki sohbeti, devletin mutabakat metni gibi kabullenmesi, bunun üzerinden hükümeti topa tutması çok yazıktır. MHP’nin ‘ihanet ve yıkım projesi’ söylemlerini andırır şekilde milletin büyük desteğine mazhar meşru hükümete değil de terörist başına atfedilen sözlere inananlar, hükümeti milleti kandırmakla suçlayanlar çok ayıp ediyorlar.
Devlet bugüne kadar birçok yolu ve yöntemi denemiş, gelinen noktada alternatif bir çıkış yolu olarak gördüğünden bu süreci başlatmıştır. Bugün iletişim ve demokrasi öylesine gelişmiştir ki, ne gizli kapaklı bir şey yapılabilir, ne de halkın kabullenmeyeceği bir adım atılabilir. O halde birbirimizi hırpalamak yerine netice almaya yönelik iyi niyetli bir çaba sergilemeliyiz."