1913'te Balkan savaşının karanlık günlerinde, Akdeniz7de tek bir Türk gemisi dünyayı ayağa kaldırdı. Rauf Orbay komutasındaki Hamidiye, 8 aya yakın bir süre boyunca düşman gemilerini vurdu. Sahillere baskınlar yaptı, vurkaç harekatıyla büyük zayiat verdirip İstanbul'a döndü. Rauf beyin Akdeniz'deki başarıları Atlantik ötesinde yankı bulmuş; The New York Times gazetesinin 13 Mart 1913 tarihli sayısında ilgili haber yer almıştı. Ruaf Orbay bir keresinde "Şüphe yok ki ben, Koca Barbaros'un bir dümen neferi dahi olamam" demişti. İtalyan çizmesinin topuğuna gelen Hamidiye, karşısına çıkan Leros isimli bir Yunan şilebini, mürettebatını aldıktan sonra mahmuzlayarak batırdı. Buradan Şinkin limanına giren gemi, adeş ederek limana yaklaştı. Gemilerin hemen hepsi isabet aldı; altısı battı. Bu baskın bütün dünyada duyuldu. Hamidiye artık tılsımlı gemiydi. Kah orada kah burada görülüyor adeta uçuyordu. Hamidiye İstanbul limanından ayrılışından tam 7 ay 24 gün sonra başkente döndü. 10 bin mil yapan gemi batıda Malta'dan doğuda Cidde'ye kadar uzandı. 7 Eylül 1913 günü İstanbul'a varışta halk sahillere akın etmiş, insanlar kayıklara doluşup denizde Hamidiye'yi selamlamıştı. Ne hazindir ki o geminin komutanı 1926'da Atatürk'e suikastle suçlanacaktır. 1933'te affedilen Orbay, görev yaptığı yurt dışında Hamidiye kahramanı olarak sevgi ve saygı gördü. Efsane gemiye gelince. O da diğerleri gibi yok olup gittti. Haliç'e terkedilen gemi 10 Eylül 1964'te hurdaya satıldı. Ardından Paşabahçe'ye çekildi ve 1966'da sökümü tamamlandı. (Kaynak: NTV Tarih dergisi)