Akdağ'dan Kılıçdaroğlu'na zehir sözler
Abone olSağlık Bakanı Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye liderlik yapamadığını iddia etti
Sağlık Bakanı Akdağ'ın Kılıçdaroğlu'na
yönelik suçlamaları sürüyor. Kılıçdaroğlu'nun lider olamadığını
iddia eden Akdağ, CHP ve MHP'nin koalisyon hesapları yaptığını
söyleyerek bunun hayalden öteye gidemeyeceğini iddia
etti.
Bakan Akdağ, Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan'ı
ziyaretinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''12
Haziran'' sendromuna yakalandığını öne sürdü.
Kılıçdaroğlu'nun stres kontrolü işini iyi bilen bir psikologa
başvurmasını samimiyetle önerdiğini ifade eden Akdağ, şöyle
konuştu:
''Kendisi gerçek bir lider değil. Bir tesadüfün ya da bir talihsiz
durumun sonucunda genel başkanlığa geldi. Ben Kılıçdaroğlu'nun
genel başkanlığa gelişini veya getirilişini bir toplum
mühendisliği, özel bir proje olarak değerlendiriyorum. Bu
proje baştan biraz tutar gibi oldu. Fakat Sayın Kılıçdaroğlu bu işe
hazırlıksız olduğu için bürokratlık, genel müdürlüğü ağır bastığı
için her çıktığı meydanda bir falso verdi. Bu bir donanım
meselesi. Bu donanımın Sayın Genel Başkanda olmadığını
açıkça görüyoruz. Doğrusu ben bundan çok mutlu değilim. Türk
demokrasisi adına Türkiye'nin ana muhalefet partisinin başında
gerçek bir lider olsaydı daha mutlu olurdum.''
''MİLLETİN VİCDANINDAN ÖZÜR
DİLEMELİDİR''
Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir miting
meydanında konuşurken ''yüce yaratıcıya'' yanlış bir ifade ile
yaklaştığını, daha sonra pişman olacağına, tövbe edeceğine, özür
dileyeceğine işi pişkinliğe vurduğunu savundu.
Akdağ, şöyle konuştu:
''Malum bir miting meydanında konuşurken yüce yaratıcımıza yanlış
bir ifade ile yaklaşmış oldu. Daha sonra da pişman olacağına, tövbe
edeceğine, özür dileyeceğine işi pişkinliğe vurdu. Sayın
Başbakanımızın ifade ettiği 'Allah'ın kuruşu' ifadesini kendi
talihsiz ve densiz ifadesiyle benzeterek işin içinde çıkmaya
çalıştı. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği iki kelimeyi
ben ifade bile edemiyorum. Biz 'Allah'ın 10 pulu' deriz,
'Allah'ın kuruşu' deriz, 'Allah'ın adamı' deriz, 'Allah'ın
aslanı' deriz, yanlış bir iş yapanlara 'Allah'ın salağı' deriz.
Çünkü mülk Allah'ındır.
Milletten, milletin vicdanından özür dilemelidir. Tövbe etmelidir.
Türkiye'nin siyasi tarihinde hiçbir politikacının bu kadar saygısız
bir ifade kullandığına ben şahit olmadım. Kılıçdaroğlu'na
sesleniyorum: Yol yakınken bu ifadesinden dolayı sağa sola çark
etmeden kamuoyuna açıkça ifade etmelidir. Aksi taktirde bunun
peşini ben bırakmayacağım. Türk milletinin de bunun peşini
bırakacağını hiç zannetmiyorum.''
''KOALİSYON HAYAL''
Bakan Akdağ, koalisyon hükümeti kurmayı düşünenlerin bunu ancak
''hayal'' olarak bilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de şu anda ana muhalefet partisi CHP ve hemen onu takip
eden MHP'nin ''koalisyon olur muyuz?'' diye bir
hayali olduğunu dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:
''Bunun olmayacağını biliyoruz, ama velev ki olsaydı
memleket için çok kötü olurdu. Geçmişte bunun örneklerini
yaşadık. Rahmetlik Ecevit'e nasıl davranıldığını, nasıl bir takım
oyunlarla devre dışı bırakılmaya çalışıldığını yakınları
anlatıyor.
Üzerinde şaibe olan bir tıbbi yaklaşımın o günkü takip edicisi olan
zat, şu anda bir davadan dolayı tutuklu. Ve ne gariptir ki ana
muhalefet partisinin genel başkanı Kılıçdaroğlu, o kişiyi
dokunulmazlık zırhına bürümek için enteresan biçimde aday yapıyor.
Ve sanki Bülent Ecevit'in hatırası ile alay edercesine onun siyasi
şehri diyebileceğimiz Zonguldak'tan aday yapıyor. Yine ne gariptir
ki bu adaylığı 80 yaşındaki politikacı Süleyman Demirel
destekleyerek bu işin referansı haline geliyor. Enteresan bir
çelişkiler yumağı.''