Akdağ hocaları YÖK'le tehdit etti
Abone olBakan Akdağ, mesai saatlerinde hiçbir öğretim üyesinin kendi muayenehanesinde olamacağını söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul'da aile hekimlerinin
atama törenine katıldı, muhalefete sert çıktı. Akdağ, üniversite
hocalanın muayenede çalışamayacağını söyleyerek "eğer tespit
edilirse YÖK'e" bildireceğim dedi.
Bakan Akdağ, Haliç Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlediği basın
toplantısında, İstanbul'da 1 Kasım 2010 tarihinde uygulanmaya
başlanacak aile hekimliği ve Tam Gün Yasası'nda Anayasa
Mahkemesinin verdiği karardan sonraki son durumu değerlendirdi.
Sağlık ocaklarının geliştirilmiş şekli olan aile hekimliğinin ilk
olarak Düzce'de pilot çalışma olarak başlatıldığını, bugün gelinen
noktada nüfusun yüzde 51'inin aile hekimliğinden
yararlandığını anlatan Akdağ, yıl sonuna kadar sistemin,
tüm Türkiye'de uygulanıyor olacağını
belirtti.
"DOLMASSA MECBURİ HİZMETLE
YERLEŞTİRİLECEK"
Akdağ, İstanbul için de son 3 gündür aile hekimi
yerleştirmelerinin yapıldığını ifade ederek, ''Şu ana kadar
İstanbul'da 2 bin 500 aile hekiminin yerleştirmesi yapıldı. Bugünün
sonunda bine yakın boş yer kalmış olacak. Bundan sonra ikinci bir
yerleştirme yapacağız. Kamudan, sonra da özel sektörden çalışanlara
imkan tanıyacağız. Kontenjan yine dolmazsa mecburi hizmetle
yerleştirme yapılacak'' dedi.
TAM GÜN YASASI
Tam Gün Yasası'nda gelinen son noktaya da değinen Bakan Akdağ,
yasanın amacının, vatandaşa sağlık hakkını tam olarak temin etmek
olduğunu belirterek, ''Bizim anlayışımıza göre, sağlık bir
insan hakkıdır ve alınıp satılamaz. Ama enteresandır, tam
güne karşı çıkanlar arasında tabip örgütleri de var. Buna karşı
çıkarken, 'sağlık haktır, satılamaz' pankartı
açıyor'' diye konuştu.
Bakan Akdağ, şunları kaydetti:
Vatandaşın sağlık hakkını öncelikle kamudan alması gerektiğine
inandıklarının altını çizen Akdağ, ''Muayenehanecilik, bize
göre devlette çalışan, devletin üniversitesinde çalışan bir hekimin
yapacağı bir iş değildir, olamaz'' dedi.
Hekimlerin muayenehane açabileceklerini, bunun anayasal olarak
çalışma özgürlüğüne girdiğine dikkati çeken Akdağ, şöyle devam
etti:
Şükürler olsun ki; bu kanunla üniversite hastanelerinin içindeki
muayenehaneler ortadan kalktı. Üniversite öğretim üyeleri, akşam
mesailerini bitirdikten sonra muayenehane açabilecek. Şu anda bu
durumda olan öğretim üyesi 900 civarındadır. Aslında bütün
gürültü bu 900 kişinin üzerinden koparılmıştır. Türkiye'de
hekimlerin sayısı 110 bin civarındadır. Hem Sağlık Bakanlığında
çalışan, hem muayenehanesi olan da 3 bin 500 civarında kişi.
Toplasak hepsi 4 bin 500 kişi yapmaktadır. Biz bu
4 bin 500 kişinin çıkarını korumak için hükümet olmuş değiliz. Biz
milletin çıkarını korumak durumundayız. Bu 4 bin 500 meslektaşım
muayene hekimliğine devam edebilirler. Ama kamuyla ilişkilerini
kesmek suretiyle.''
''KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEDİĞİ
SAMİMİYETSİZLİKTİR''
Devlet memuru olan hekimlerin, ayrıca muayenehanecilik yapmasının
önünü açan kanunun artık yürürlükte olmadığını ifade eden Akdağ,
şöyle dedi:
''Bu anlamda bütün doktor arkadaşlarımı nazikçe uyarıyorum. Türk
Tabipleri Birliği, (TTB) onları kanunsuzluğa teşvik etmektedir.
'Siz muayenehanelerinizi 30 Temmuzdan sonra açık
tutun. Hakkınızda işlem yapılıp, 657'ye göre cezalar
alacaksınız. Ama daha sonra mahkemeye vererek, bu süreci yeniden
Anayasa Mahkemesine götürebilirsiniz' demektedir.
TTB, burada hekimleri kışkırtarak, provoke ederek, onlara zarar
verecek bir yola sürüklemektedir. Ama benim değerli meslektaşlarım
bu yola gitmesinler.
Sayın Kılıçdaroğlu, 'Biz tam günden yanayız, ama anayasaya
aykırılık tespit edildi. O halde bir daha getirsinler de bunu
yeniden yapalım' diyor. Bu samimiyetsizliktir. Anayasa Mahkemesinin
kararını ben yanlış ve subjektif bir karar olarak buluyorum. Ama
hukuki bir karar olarak da uymamız gerektiğini biliyorum.
Muayenehanelerini açık tutmakta devam eden öğretim üyelerine
YÖK'ün ne tutum takınacağını, bunun hukuki boyutunu nasıl
değerlendireceğini bilmediğini de vurgulayan Akdağ, ''Ancak bundan
sonra vatandaşın sağlık hakkını almak için üniversite hastanelerine
gidip, üniversite hocasını orada bulamayıp, mesai saati
içinde onun muayenehanesine gitme gibi bir durum oluştuğunda, bunu
derhal tespit ederek YÖK'e bildireceğimden de bütün üniversite
öğretim üyelerinin haberi olsun istiyorum. Ben vatandaşın
hakkını korumaya memur bir Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanıyım''
diye konuştu.