Akdağ domuz gribi teftişinde
Abone olSağlık Bakanı Recep Akdağ, Atatürk Havalimanı'nda domuz gribi virüsüne karşı alınan önlemleri denetledi. Akdağ, VIP salonlarına da gerekirse termal kamera konulabileceğini bildirdi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Atatürk Havalimanı'nda domuz gribi virüsüne karşı alınan önlemleri denetledi.
Termal kamerada yapılan ısı ölçümlerini yerinde gören Recep Akdağ, ayrıca, İspanya'dan gelen bir uçağın yanaştığı körükte kulaktan ateş ölçüm çalışmalarını izleyip, görevlilerden bilgi aldı.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Akdağ, termal kameraların belli bir düzeyin üzerindeki ısıyı ölçtüğünü ve 38.5 derecenin üzerinde ateşi bulunan kişiyi tanımladığını kaydetti.
Termal kameranın bir tarama cihazı olduğunu belirten Akdağ, bu çalışmaları yaparken yolcunun konforunu bozmamak gerektiğini vurguladı ve ''Toplamda bu cihazları 10'a ulaştırmayı düşünüyoruz. Şu anda 3 yerde kullanıyoruz'' dedi.
İstanbul'da 2 havalimanında ve Esenboğa Havalimanı'nda termal kamera kullanıldığını ifade eden Akdağ, İzmir, Dalaman ve Bodrum'a 1'er, Antalya'ya da 2 adet termal kamera konulacağını, ayrıca yolcu girişinin çok olduğu Atatürk Havalimanı gibi yerlere ikinci bir kameranın konulabileceğini söyledi.
Akdağ, domuz gribi virüsünün yayılmasının önlenmesi çalışmalarında Dünya Sağlık Örgütü'nün bir adım ilerisinde olunduğunu belirterek, ''Dünya Sağlık Örgütü, hastalığın yaygın olduğu yerlerden gelenler için bunu öneriyor, biz ise her yerden gelenler için bunu uyguluyoruz'' dedi.
Bir soru üzerine Akdağ, VIP salonlarına da gerekirse termal kamera konulabileceğini bildirdi.
Her ateşli hastanın domuz gribi virüsü taşıdığı anlamına gelmediğini dile getiren Akdağ, vakaların hepsinin bu hastalığı ağır geçirmesinin beklenmediğini, ölüm oranının kaç olacağının da kesin olarak bilinmediğini dile getirdi. Şu anda Türkiye'ye girmiş bir vaka olmadığını aktaran Akdağ, ancak tüm bu önlemlere rağmen domuz gribi görülebileceğini vurguladı.
Bu önlemlerin, hasta olarak ülkeye giriş yapan kişileri belirlemeyi sağlayabileceğini anlatan Akdağ, hastalığın bir de kuluçka dönemi bulunduğunu söyledi.
Bu önleyici çalışmaların, virüsün ülkeye girişini geciktirmeye ve hastalığın yaygınlaşmasını engellemeye yönelik olduğunu ifade eden Akdağ, hastalığın tedavisinin şiddetiyle ilgili olduğunu ve normal grip tedavisinden farklı olmadığını bildirdi.
Akdağ, vatandaşların virüse karşı alabileceği önlemler için de mümkün olduğunca kalabalık yerlerde bulunulmamasını, tokalaşma ve öpüşme gibi alışkanlıklardan bir süreliğine vazgeçilmesini ve ellerin sıkça yıkanmasını önerdi.
''Şu anda Türkiye'de domuz gribi yok'' diyen Akdağ, ''Vatandaşlarımızın nezle ve grip belirtileri bile olmuşsa, bir yabancı ülkeye gitmemişse, yabancı ülkeden gelen birileriyle temas etmemişse, 'acaba domuz gribi mi oldum?' diye endişe etmesine gerek yok'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Domuz çiftliklerinin kontrol altına alınması veya domuzların itlafı söz konusu mu?'' biçimindeki sorusu üzerine de Akdağ, ''Şu anda dünyada salgın yapma durumunda olan virüs artık bir domuz virüsü değil. Bu, insandan insana bulaşan bir virüs. Dolayısıyla o tür tedbirlerin bir yararı yok'' dedi.