Akbank'ın yarısını satabiliriz

Sabancı Holding'in basına kapalı gerçekleştirilen ve ''şirketin kayıtlı sermaye tavanının 1 katrilyon TL'den 1 katrilyon 750 trilyon TL'ye yükseltilmesi ve çıkarılmış sermayenin 1 katrilyon TL olarak belirlenmesine ilişkin ana sözleşmenin 10. maddesinin tadili konusunun'' görüşüldüğü Olağanüstü Genel Kurul toplantısının ardından soruları yanıtlayan Sabancı, Türkiye'de en büyük kayıtlı sermayenin Sabancı Holding'de olduğunu söyledi. Sabancı, ikinci sırada İş Bankası ve üçüncü sırada da Akbank'ın bulunduğunu belirterek, ''ilk üçün içinde ikisi biziz. Elin sermayelerini bir düşünün, ne büyüklüklere varmışlar. Biz hala minik oğlu miniklerde duruyoruz'' diye konuştu. Sabancı, bir basın mensubunun ''yılın 6 ayında 1 katrilyon lira kar açıkladınız, beklentileriniz nedir'' sorusu üzerine, ''programlar vardı. Altı aylar için beklentiler vardı. Bunların üstünde gerçekleşmeler oldu. Bu, umut veriyor. Bu umut, inşallah kalıcı olsun'' dedi. Sabancı, Akbank'ın yabancı ortaklık düşünüp düşünmediğine ilişkin soru üzerine de, devlet ve özel sektörde aynı pazarda çalışılmasına karşın Akbank'ın başka bir yere geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''1-2 sene zamandan bak. Ülkeye olan güven güçlü bir hale gelmeden yola çıkıp da bir yabancı ortağa (evlenelim seninle) dersek malımız ucuza gider. Daha iyi bir ortam beklemeliyiz. Yoksa Sabancı Topluluğu'nun karakter olarak yabancılarla ortaklığı vardır. Nasıl böyle devlerle yüzde 50-50 yapmış bu alışkanlığı yapan biz bu istisnayı niye Akbank ile yapmayalım. Getireceği öncelikle ülkemize sonra camiamıza hayırdır. Büyüklerle beraber olmak fayda getirecektir,zamanını bekliyoruz.'' ''TEKEL ile ilgileniyor musunuz?'' sorusu üzerine Sabancı, Philip Morris Marlboro ve diğer markaları ile pazarda bir yere geldiğini belirterek, ''özelleştirmede devlet nasıl karar verecek? Parçalı mı yoksa toptan mı verecek, verirse Rekabet Kurulu bu işe ne diyecek? Bizde tavrımızı ona göre koyacağız. Prensip itibariyle biz bu işte varız'' dedi. -''GİDİŞAT MÜSPET''- Sabancı Holding CEO'su Celal Metin de, kurların yapısının ithalat ve ihracat dengelerini değiştirdiğinin kesin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Önemli olan hepimizin maliyetlerimize bakması. Bu maliyet yapılarımızla rekabet eder konumlara gelmemiz lazım. Aksi taktirde sadece kurlardaki farklılıktan dolayı ihracat yapıyor veya yapamıyor hale gelirsek o zaman olayın başında kaybetmiş hale geliyoruz. Hepimizin kapasite kullanımları verimlilikleri ve maliyetlerimizi bir yere çekmesi gerekiyor. İthal ikamesini yaratalım. Ucuz ithalat girdilerine, mallarına karşı rekabet edelim. Onlar satacakları yerlerde burada ürettiklerimizi satalım. Ama herşeyin başında (artık pazar dünyadır) demeye başlamamız lazım.'' Metin, reel faizlerin de son derece yüksek olduğunu ve bu ülkenin en büyük meselelerinden bir tanesinin de bu konu olduğunu vurguladı.Metin, ''çok daha iyi bir 2003 bekliyoruz. İnançlarımız kuvvetli. Planlarımızı devamlı değişen dünya ekonomisi ve Türkiye şartlarında revize ediyoruz. Gidişat müspet bir gidişattır. Gerek tüketicinin inançlarında gerekse davranışlarında müspet hareketler görüyoruz. Bunun da bilançomuza, kar-zarar tablomuza müspet yansıyacağını bekliyoruz'' dedi. Bir basın mensubunun beklentilerine ilişkin sorusu üzerine de Metin, ''şu andaki rakam planlarımızın yüzde 36'lık daha ötesinde'' dedi. Celal Metin, yıl sonunda enflasyonun yüzde 20'lerin altına düşeceğini, kurların 1 milyon 550 bin noktasına erişeceğini ve büyümenin de yüzde 5'in yukarısında olmasını beklediklerini kaydetti.