Akbank net karda şahlandı

Akbank’ın aynı dönemdeki brüt kârı 2 milyar 505 milyon TL, brüt kâr üzerinden ayrılan vergi karşılığı da 492 milyon TL oldu.

Geçen yıl aynı dönem net kârı, olağanüstü kalemler arındırıldıktan sonra, 1 milyar 336 milyon TL olan Akbank’ın ilk dokuz aydaki konsolide net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51 arttı.

Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, dokuz aylık sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Akbank olarak, global finansal çalkantının yaşandığı bir dönemde çok net ve tutarlı bir strateji izleyerek, Türkiye ekonomisine değer yaratmaya odaklandık. Dokuz aylık performansımız bu stratejimizin doğruluğunu kanıtlıyor. Akbank’ın dokuz aylık kârının önemli bölümü sürdürülebilir gelir kaynaklarından ve verimliliğe önem veren stratejilerimizin bir sonucu olarak operasyonel gelirlerinden kaynaklanıyor. Akbank, bundan sonraki dönemde de, risk yönetiminden ve aktif kalitesinden taviz vermeden, büyümeye ve Türkiye ekonomisine destek vermeye devam edecektir. 2010 yılında ekonomide gerçekleşmesini beklediğimiz pozitif büyüme ile sektör kredilerinde %12-%13 civarında bir artış gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz. Akbank olarak ise ekonomiye sağlayacağımız kredilerde sektörün üzerinde bir büyüme hedefliyoruz.”

Akkurt, Akbank’ın sermaye yeterlilik oranının yüzde 20.6 ile global bankalar arasında en üst sıralarda yer aldığını ve bu kuvvetin Akbank’ın büyümesindeki temel rekabet avantajı olacağını belirtti. Güçlü risk yönetimi politikaları ve alınan önlemler sonucunda Akbank’ın takipteki kredi oranının sektör ortalamasının oldukça altında kalarak, yüzde 3.9 olarak gerçekleştiğini belirten Akkurt, takipteki kredi alacakları için bu dönemde de yüzde 100 karşılık ayrılmasına devam edildiğini söyledi.

“Sektördeki öncü girişimlerimizle ekonomideki büyümeye destek vermeyi hedefledik”

Global çalkantının etkilerinin yılın üçüncü çeyreğinde yerini toparlanmaya bıraktığını söyleyen Akkurt, özellikle TL kredilerde ikinci çeyrekte başlayan artış eğiliminin yılın ikinci yarısında da sürdüğüne dikkat çekerek, Akbank’ın yılın ilk dokuz ayında krediler yoluyla ekonomiye sağladığı desteğin 43 milyar TL’ye ulaştığını belirtti.

Akbank’ın tüketici ve KOBİ kredi faizlerinde yaptığı indirimlerle sektöre liderlik ettiğini vurgulayan Akkurt, “Yılın başında “Havale ve Çek Tahsilatı 1TL” kampanyası ile bankacılık sektöründe komisyonları aşağı çektik ve ülkemizdeki ticaretin canlanmasına önemli bir destek sağladık. Ağustos ayında da konut kredisi faizlerinde ve kredi komisyonlarında sektöre liderlik ederek yaptığımız indirimlerle tüketicilere kredilerinde müşterilerimize yeni olanaklar sunduk ve bu uygulamalarımız diğer bankalar tarafından takip edilerek yaygınlaştı. Son olarak da, müşterilerimize düşük maliyetli bankacılık hizmetlerini sunma anlayışımıza paralel olarak, “Arife Tarife” kampanyamızı hayata geçirdik. Tüm bu öncü girişimlerle müşterilerimize avantajlı paketler sunarken, piyasadaki nakit akışını da hızlandırmayı ve ekonomide büyümeye destek vermeyi hedefledik” dedi.

“Ekonomik büyümenin motoru Türkiye’deki genç ve girişimci insan kaynağı olacak”

Yılın ikinci yarısından itibaren hissedilen ve giderek hızlanması beklenen ekonomik büyümenin motorunun Türkiye’deki genç ve girişimci insan kaynağı olacağını belirten Akkurt, “Bu kapsamda, Akbank olarak reel sektörün sorunlarını dinlemek üzere özellikle sanayinin yoğun olduğu illerimizi ziyaret ediyoruz. Bursa, Antalya ve Gaziantep’e yaptığımız ziyaretlerde gördük ki, Anadolu önümüzdeki yılın büyümesinde önemli bir rol oynayacak“ dedi.

“Yaptığımız stratejik işbirlikleri ile tüm müşterilerimize ürünleri satın aldıkları noktalarda en uygun ve avantajlı ödeme platformlarını sunmayı başardık”
Akbank’ın ödeme sistemlerindeki başarısına da değinen Akkurt, sözlerine şöyle devam etti: “Axess, FISH ve Wings markaları ile kredi kartı pazarında hizmet veren bankamız perakende alanında yaptığı işbirlikleri ile pazar payı kazanmaya devam etti. Nakit kullanımına göre daha pratik ve güvenli olan, kayıtlı ekonominin gelişimine destek veren kart pazarında Akbank, ekonominin küçüldüğü bir dönemde daha fazla müşterilerinin yanında olarak pazar payını artırmayı başardı. Bu alanda, sektörde lider konumda bulunan Perakende şirketleri ile yaptığımız stratejik işbirlikleri ile tüm müşterilerimize ürünleri satın aldıkları noktalarda en uygun ve avantajlı ödeme platformlarını sunmayı başardık” dedi.

“Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında işbirliği fırsatlarını arttırma amaçlayan Akbank Dubai ofisi Aralık ayında açılacak”

Akbank’ın Körfez ülkelerindeki fırsatları değerlendirmek, tüm Körfez Ülkeleri ve Ortadoğu’daki yatırımcıları Türkiye’ye çekmek üzere Dubai’de açacağı ofisin Aralık ayında faaliyetlerine başlayacağını söyleyen Akkurt, “Akbank Dubai ofisi, yatırım bankacılığı ve kurumsal finansman alanlarında danışmanlık, halka arz ve şirket birleşmeleri konularında aracılık ve özel bankacılık hizmetleri sunacak ve Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında işbirliği fırsatlarını arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirecek ” dedi.

“IMF Toplantılarının yıldızı Türkiye oldu”

IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantılarına bu yıl İstanbul’un evsahipliği yapmasının Türkiye’yi ve Türk ekonomisini dünya gündeminde en üst başlığa taşıdığını belirten Akkurt, “IMF Toplantılarının yıldızı Türkiye oldu. Türkiye global krizden güçlenerek çıkacak birkaç ülkeden birisi olacak. Türkiye’nin sahip olduğu genç ve dinamik nüfus yapısı ve bankacılık aktiflerinde gözlenen düşük penetrasyon seviyeleri finans sektörüne güçlü bir büyüme potansiyeli sağlamaktadır.” dedi.

“Akbank’ın başarısı IMF toplantıları sırasında bir kez daha teyit edildi”

Akbank’ın bugün Türkiye’nin en değerli şirketi ve bankası olduğunu vurgulayan Akkurt, yatırımcıların Akbank’a güveninin ardında güçlü sermaye yeterlilik rasyosunun, yaygın mevduat tabanının, şube ağının, takipteki kredi oranının sektörün altında olmasının yanı sıra bankanın uzun vadeli stratejilerine olan güvenin bulunduğunu kaydetti. IMF ve Dünya Bankası’nın Ekim ayında İstanbul’da yaptığı toplantılar sırasında dünyanın en saygın finans dergilerinden olan Global Finance tarafından verilen “Türkiye’nin En İyi Bankası” ödülünün Akbank’ın başarısını bir defa daha teyit edildiğini belirtti.

Türkiye ve bankacılık sektörünün geçmişte daha zorlu süreçlerden geçtiğini ancak Akbank’ın bu dönemlerin hepsinden daha da güçlenerek çıkmayı başardığını vurgulayan Akkurt, “Üçüncü çeyrek sonunda gördüğümüz başarılı sonuçları da sahip olduğumuz en değerli güç olan donanımlı, yetkin ve işinde uzman insan kaynağımız ve müşterilerimiz sayesinde yakaladık. Elde ettiğimiz bu başarıdan dolayı tüm çalışanlarımıza, müşterilerilerimize ve hissedarlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.