Akbank endişeli değil

Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, kurun, müdahaleye gerek olacak bir noktaya hiçbir zaman gelmeyeceğini düşündüklerini kaydetti.

Kurtul, Akbank'ın konut kredilerinde tüm ürün ve hizmetlerinin toplandığı ''Büyük Kırmızı Ev'' uygulamasının tanıtıldığı basın toplantısının ardından, gazetecilerin piyasalardaki dalgalanmalara ilişkin sorularını yanıtladı.

Global anlamda bir faiz artışı trendinin söz konusu olduğunu belirten Kurtul, Türkiye'de son zamanlarda yaşanan dalgalanmaların daha çok dış etkenlerden kaynaklandığını söyledi.

Yurt dışında da gelişen piyasaların borsalarında ve kurlarda önemli kayıplar olduğuna değinen Kurtul, Türkiye'de son 2-3 yıla bakıldığında Türk Lirası'nda ve Borsa'da bir değerleme yaşandığını, kar realizasyonu ile bazı yabancıların portföylerini sattığını kaydetti.

Dalgalanmalarda Türkiye'deki iç politikanın etkisinin az olduğunu düşündüğünü ve geleceğe umutla baktıklarını ifade eden Kurtul, kurla ilgili sorular üzerine de, kurun bu seviyelerde stabilize olacağını beklediklerini belirtti.

Kurtul, ''Bir müdahale olacağını beklemiyoruz. Ben şu seviyelerde de bir müdahaleye gerek olduğunu düşünmüyorum. Enflasyonun yüzde 5-6'larda beklendiği, yapısal reformların bu kadar ilerlediği ve yabancı yatırımcıların bu kadar ilgi gösterdiği bir ortamda kurun müdahaleye gerek olacak bir noktaya hiçbir zaman gelmeyeceğini düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.

''HÜKÜMET, EKSTRA VERGİ YÜKÜ GETİRMEZ''

''Piyasa kendi müdahalesini yapar mı?'' sorusuna evet yanıtını veren Kurtul, ''Gördük ki dalgalı kur, çok iyi çalışan bir mekanizma''dedi. Kurtul, dalgalı kurun, yabancı yatırımcıların satış yaptığı yani sıcak paranın çıkışı sırasında daha maliyetli olması nedeniyle de çok iyi bir sistem olduğunu söyledi.

Akbank Genel Müdürü Kurtul, Türkiye'deki yapısal durumu çok iyi gördüklerini, son 3-4 yılda ekonomik ve siyasi istikrarda çok önemli adımlar atıldığını ve mali disiplinin sağlandığını vurgulayarak, ''Türkiye'nin geleceğine baktığımızda son derece olumlu olduğunu düşünüyoruz'' dedi.

Zafer Kurtul, ''IMF'nin kemer sıkma politikası uygulanması yönündeki uyarılarının, tüketici kredilerine ve konut kredilerine nasıl yansıyacağını düşünüyorsunuz?'' sorusuna ise hükümetin bu durumda ekstra bir vergi yükü getireceğini zannetmediğini ifade etti.

Konut kredilerinde, ülkede istikrar ve düşük enflasyonun en kritik faktörleri oluşturduğuna dikkati çeken Kurtul, bu yıl da enflasyonun yüzde 5-6 seviyelerinde gerçekleşmesi halinde konut kredilerindeki potansiyelin artacağını düşündüklerini, şu anda GSMH'nin yüzde 3'ü düzeyinde olan konut kredilerinin 2010 yılında GSMH'nin yüzde 10'una ulaşabileceğini kaydetti.