Akbank 55 yaşında
Abone olErol Sabancı Akbank'ı büyük yapan ilkeleri anlattı.
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Erol Sabancı, sektördeki
sarsıntıların dışında kalan Akbank'ın, kriz koşullarında
gerçekleştirdiği büyük çıkışıyla, tüm sektörün üstünde yer elde
ettiğini ve ayrıcalıklı bir lider konumuna geldiğini bildirdi. Erol
Sabancı, Akbank'ın 55. kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı
açıklamada, kurumların ömürlerinde önemli dönüm noktaları
bulunduğunu, bu dönüm noktalarına uzun yatırımlar, hazırlıklar ve
belli stratejiler ışığında varıldığını anlattı. ''Akbank için 2002
yılı işte bu dönüm noktalarından biri olmuştur'' diyen Sabancı,
bankanın kurulduğu 1948 yılından itibaren vizyonunu dünya
bankacılığı olarak belirlediğini, aldığı her yönetim kararının,
savunduğu her bankacılık düzenlemesinin, çıkardığı her yeni
bankacılık ürününün bu vizyon doğrultusunda olduğunu kaydetti. Elde
ettikleri ulusal ve uluslararası başarılardan, sırf bankacılık
sektörünün içindeki değil, Türk ekonomisi içindeki lider konumundan
da büyük gurur duyduğunu dile getiren Erol Sabancı, bu gururun,
inandıkları ve asla vazgeçmedikleri bankacılık değer ve
düzenlemelerini savunmakta ne kadar haklı olduklarını bir kez daha
görmenin gururu olduğunu ifade etti. AKBANK SEKTÖRDEKİ SARSINTININ
DIŞINDA KALMAYI BAŞARDI Türk bankacılık sektörünün, 2001 ve
ardından 2002 yılında da devam eden sancılı ve ağır bir süreçten
geçtiğine dikkat çeken Sabancı, bu dönemde, sektörün esas yapısının
gözler önüne serildiğini, kriz koşullarının sektörün yapısında
olduğu kadar, banka sayısında da değişiklik olmasını zorunlu
kıldığını vurguladı. Erol Sabancı, şöyle devam etti: ''Sektördeki
sarsıntının dışında kalmayı başaran bankamız, kriz koşullarında
gerçekleştirdiği bu büyük çıkışıyla, tüm sektörün üstünde bir yer
elde etmiş, ayrıcalıklı bir lider konumuna gelmiştir. Netice olarak
tüm sektörün karlılığına eş değerde bir karlılığa kavuşmamız,
yatırımlarımıza ara vermeden devam edebilmemiz bu eşsiz sıçramanın
en büyük kanıtıdır. Bankamız yönetimi geçmiş yıllarda, gerek sektör
temsilcilerine, gerek kamu otoritelerine, usulsüz ve haksız
rekabete yol açan uygulamalarla ilgili uyarı ve hatırlatmaları
yapmış, sektörümüzün de dünya bankacılık standartlarına kavuşmasını
talep etmiştir.'' Sabancı, Akbank'ın 2001 ve 2002 yıllarının ağır
ekonomik şartlarına rağmen, ülke ekonomisine, hissedarlarına ve
müşterilerine karşı sorumluluklarını aksatmadan sürdürebilmesinin
altında, güçlü finansal yapısının, kararlı yönetimi ve profesyonel
ekibinin yanı sıra bu standart ve ilkelere sıkı sıkıya bağlılığının
yattığını vurguladı. EROL SABANCI'DAN 10 İLKE BDDK tarafından 2002
yılında sektörde uygulamaya konmuş olan standart ve ilkeleri dile
getiren ve koşullar ne olursa olsun sektörün bu uygulamalardan
vazgeçilmemesi gerektiğini belirten Sabancı, 10 maddelik ilkeleri
şöyle sıraladı: ''Bankalarda bankayı kontrol eden ortaklarda
aranacak vasıflar Batı standartlarındaki banka sahibi olma
vasıflarına uygun olmalıdır. Bankalarda yeterli sermaye
bulunmalıdır. Bankanın yönetimi ve kadrosu kaliteli, uyumlu ve
istikrarlı olmalıdır. Banka bankacılık yapmalı, sınai şirketlere
ortak olmamalıdır. Pasif yapısı istikrarlı ve uygun maliyetli
olmalıdır. Aktif kalitesi iyi olmalı, yeterli verim alınmalıdır.
Problemli kredileri çok az olmalıdır. Banka, saygın rating
şirketlerinden iyi not alabilmelidir. Banka karlı olabilmelidir.
Karları ile özkaynakları devamlı takviye edilmelidir.'' Sabancı,
2003'ün Türk bankacılık sektörünün daha da sağlıklı bir yapıya
kavuşacağı, gerçek bankacılık ortamının oluşacağı ve sektörde
taşların yerine oturacağı bir yıl olmasını ümit ettiğini dile
getirdi. 2002'DE AKBANK Akbank'ın 2002 yılında da Türkiye'nin en
karlı bankası ve Borsa'nın en karlı şirketi olmayı sürdürdüğünü
belirten Sabancı, ayrıca, geçen yıl aktif büyüklüğünde Türkiye'nin
en büyük bankası olan Akbank'ın, sadece bankacılık sektöründe değil
tüm sektörler içinde en fazla kurumlar vergisi ödeyen şirket olma
unvanını elde ettiğini bildirdi. Yılın ilk 9 aylık döneminde
bankacılık sektörünün elde ettiği karın toplamına eş değer kar elde
eden Akbank'ın, müşterilerine dünya bankacılık sektöründe de ilk
olarak kabul edilen bir dizi yeni ürün ve hizmet sunduğunu
anımsatan Erol Sabancı, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Sabit
kıymetlerimizin ve mali iştiraklerimizin aktiflerimiz içindeki
payının dünya standartlarına sahip olması, bankamızın tamamen
bankacılık faaliyetlerine odaklanmasına olanak tanımakta,
karlılığımıza olumlu katkıda bulunmakta ve likiditesi yüksek bir
mali bünyeye işaret etmektedir. 2002 yılında toplam kredilerimizde
artış sürmüş ve bankamız Türkiye'deki kredi hacmi en yüksek banka
olmuştur. Reel sektörü desteklemeyi sürdüren Akbank'ın krediler
pazar payı artmıştır. Akbank güçlü özkaynak yapısı, likiditesi
sermaye yeterlilik oranı ile kredilerdeki büyümeyi desteklemeye
devam edecektir.'' Kredilerdeki bu gelişmeye rağmen takipteki
kredilerinin toplam kredilerine oranının sektör ortalamasının çok
altında gerçekleştiğini ve tamamı için karşılık ayrıldığını
bildiren Sabancı, konut kredileri, sigorta, emeklilik fonları,
yatırım fonları, kredi kartları ve bireysel krediler gibi tüm
bireysel ürünlerde pazar payını artırmayı hedeflediklerini
duyurdu.