Akaryakıt kaçakçılığı için çözüm
Abone olKaçak petrol, Hazine'ye büyük bir darbe vuruyor. Meclis, kaçağın önüne geçmek için elinden geleni yapmaya hazır. Petrol devleri, çözüm için meclisi tetikliyor.
Petrol devleri akaryakıt kaçakçılığı- nın önlenmesi konusunda
harekete geçti. Meclis komisyonuna sunulan raporda her şey var. En
çarpıcı tespit ise devletin 10 yıllık zararı.
Petrol dağıtım şirketleri, akaryakıt kaçakçılığının nasıl
yapıldığını araştırdı. Kaçak akaryakıtın ülkeye girişi, satılması
ve çözüm önerileri bir rapor halinde Meclis’te konuyla ilgili
kurulan komisyona sunuldu. Raporda kaçakçılıkta başvurulan ilginç
yöntemler ayrıntısıyla anlatılıyor. Buna göre akaryakıt, ağırlıklı
olarak deniz ve gümrük yolu ile yurda sokuluyor. Irak’a vergisiz
ihraç edilen petrol ürünleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde
boşaltılıp, tankerler su doldurularak Irak’a gönderiliyor. Deniz
taşıtlarına verilen ve Özel Tüketim Vergisi’nden muaf tutulan yakıt
iç pazara sunuluyor. Denetimlerin yetersiz olması ve yüksek
vergiler sebebiyle artış gösteren akaryakıt kaçakçılığı, geçen yıl
2 milyar dolar Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi kaybına
sebep oldu. Son 10 yılın bilançosu ise 20 milyar dolar.
Zaman’ın 20 Nisan’da manşetten gündeme getirdiği akaryakıt
kaçakçılığına karşı hükümet mücadele ederken, sektör de içindeki
‘ayrık otları’nı temizlemek için harekete geçti. Petrol Ofisi,
Shell, BP, Mobil, Total, Turcas, Delta Petrol’ün üye olduğu ve
pazarın yüzde 80’ine hitap eden Petrol Sanayii Derneği, konuyla
ilgili bir rapor hazırladı. Rapora göre, benzin, motorin gibi
ürünlerde yıllık kaçak miktarı 2 ile 3 milyon ton arasında. Dernek
Genel Sekreteri Erol Metin, tek çözümün etkin denetim olduğunu
belirterek, bunun için yeni ve bağımsız bir sistemin kurulmasını
istiyor. Meclis’e sunulan raporda söz konusu çözüm önerilerine yer
verilirken, akaryakıt ürünlerindeki fiyatın yüzde 90’a yakınını
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Katma Değer Vergisi (KDV) ve rafineri
ücretinin oluşturduğu vurgulanıyor.
Bu durumun yüksek orandaki kaçağı körüklediğine işaret ediliyor.
Vergi oranlarının düşürülmesinin istendiği raporda, verilen
cezaların düşüklüğünden de yakınılıyor. Çok uzun vadeli ve
iskontolu satışların izlemeye alınması önerilirken, mücadelede
etkisiz kalınmasının önüne geçilebilmesi için devlet birimleri
arasında koordinasyon sağlanması gerektiğinin altı çiziliyor. Bir
diğer önlem ise dağıtım şirketleriyle ilgili. Sattıkları ürün
üzerinden çok ciddi vergi toplayan dağıtım şirketlerinin
kurulmasının zorlaştırılması gerektiği belirtilirken şöyle
deniliyor: “Dağıtım şirketlerinin atık yağ, geri kazanım
faaliyetleri yapan işletmeler, oto (sıvılaştırılmış petrol gazı)
LPG-dökme LPG satışı yapan işletmelerin stok-satış ve mali yapıları
yakından izlenmeli ve denetlenmeli. Bu çerçevede Enerji Üst Kurulu
denetimlerine hemen başlamalı.”
Raporda dikkat çekilen hususlar arasında, akaryakıt üzerinden
alınan ÖTV miktarının yüksek olması da yer alıyor. Konuyla ilgili
şu öneriler gündeme getiriliyor: “Benzinde fiyatın yüzde 70,
motorinde ise yüzde 60'ı ÖTV ve KDV'den oluşuyor. Kaçakçılığı
teşvik eden bu oranlar düşürülmeli; ayrıca oto LPG ile tüplü LPG
farkından kaynaklanan Özel Tüketim Vergisi farkı ortadan
kaldırılarak vergiler eşitlenmeli. Bu kullanımdan doğacak vergi
kaybı, ‘otogaz kullanım taşıt pulu' ile telafi edilebilir. Gümrük,
sınır ve Boğaz geçişlerinde denetim ve kontrollerin artırılması
gerekiyor. Kaçakçılıkla ilgili hukuki sürecin de acilen
etkinleştirilmesi şart.”
Bu arada, Meclis de akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele için büyük
bir çalışma yürütüyor. Kaçakçılığın ekonomiye, insan ve çevre
sağlığına verdiği zararı araştırmak ve gereken tedbirleri
belirlemek amacıyla kurulan Meclis araştırma komisyonu,
çalışmalarında son aşamaya geldi. Komisyon, hafta sonuna kadar
hazırladığı raporu Meclis Başkanlığı'na sunacak. Rapor ayrıca bütün
ilgili kurumlara gönderilecek. Komisyon Başkanı AK Parti
Milletvekili Vahit Kiler, yaklaşık dört aydır sürdürülen
çalışmalarda sona geldiklerini belirtiyor. “Kaçakçılık, nerede,
nasıl yapılıyor? Konu, ilgili kurumlar, tedbirler, verdiği zararlar
gibi bütün boyutları ile raporda yer alacak.” diyen Kiler, birçok
bölgede inceleme yaptıklarına işaret ediyor. Raporda hangi kurumun
ne yapması gerektiğine de yer verilecek. İlk bakıldığında sadece
Enerji Bakanlığı'nı ilgilendiren bir konu olarak algılanan
akaryakıt kaçakçılığı; Maliye, İçişleri, Sağlık, Çevre, Ulaştırma
başta olmak üzere birçok bakanlık ve kurumu yakından
ilgilendiriyor. Vahit Kiler, mücadelede bu kurumların da yer alması
gerektiğini vurguluyor: “Denetimde eksiklik olduğunu biz de tespit
ettik. Kaçak akaryakıt için 3 milyon ton gibi bir rakamdan
bahsediliyor. Denetimler dört dörtlük yapılsaydı bu rakamlar
olmayacaktı. Raporda denetime vurgu yapacağız. Sivil toplum
kuruluşlarına da değineceğiz. Bunlar da üzerine düşeni yapmalı. Biz
raporda sadece tavsiyemizi yazmayacağız. Gereken tedbirler ve çözüm
konusunda ilgili bütün kamu ve özel kurumların ne yapmaları
gerektiğini yazıp göndereceğiz.”
KAÇAKÇILARDA YÖNTEM BİTMİYOR
Vergi yükü az olan solvent ve benzeri ürünler ithal edilerek
akaryakıta karıştırılıyor. Yılda 3 bine yakın kuruluş bu
maddelerden ithal ediyor. Türkiye'de bu kadar solvente ihtiyaç
yok.
Rafineriden alınan yakıt farklı limanlara boşaltılıyor. Örneğin,
Aliağa'dan Mersin'e götürülmek üzere alınan yakıt, Antalya'da başka
bir bölgeye
bırakılıyor. Aynı gemi, açık denizde kaçak yakıt doldurarak Mersin
Limanı'na normal boşaltma yapıyor.
Karadeniz üzerinden Rusya, Bulgaristan, Romanya gibi
ülkelerden alınan benzin, motorin gibi ürünler geceleyin kaçak
olarak karaya veya küçük teknelere aktarılıyor.
Oto, dökme ve tüplü LPG'deki Özel Tüketim Vergisi farkı ton başına
190 dolar. Ürünün otogaz mı, tüplü mü satılacağı dağıtım şirketinin
inisiyatifine bağlı. Bu sebeple
tüplü diye alınan gaz, oto LPG olarak satılıyor.
Türkiye karasularında yılda 800 bin ton vergisiz-transit deniz
yakıtı
işlem görüyor. Bu yakıtın önemli bir kısmı yurtdışına giden yabancı
gemilere yüklenmiş gibi işlem görmesine karşılık Türkiye
karasularında çalışan küçük tekne, motor ve diğer deniz taşıtlarına
satılıyor.
Geri kazanım için toplanan atık yağların bir bölümü, motorine
karıştırılarak tekrar piyasaya sunuluyor.
Sınır kapılarında TIR ve otobüsler Türkiye geçişlerini çok az
yakıtla yaparken, dönüşte depolarını tamamıyla dolduruyor.
Suriye sınırına yakın olan bir dere yatağına boru döşeniyor. Bu
boru kanalizasyona aktarılıyor ve oradan da bir çırçır fabrikasına
geliyor. Yaklaşık 8'de bir fiyata mal olan yakıt piyasaya
veriliyor.
Suriye Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan sınır ticaret yoluyla günde
ortalama bin metreküp yakıt geliyor. Bu ürünler sanayi sitelerinde
bidonlarla satıldığı gibi, firmalardan alınan siparişler
çerçevesinde adrese teslim yapılıyor.
KAÇAK YAKIT YARI FİYATA SATILIYOR
Şehir Kaçak yakıt* Yasal yakıt* Satış farkı**
Şanlıurfa 1,6 1,95 18
Diyarbakır 1,6 1,97 19
Batman 1,2 1,92 38
Van 0,8 2,01 60
Gaziantep 1,6 1,92 17
(*) YTL/litre, (**) Yüzde
İsmail Altunsoy