’’Akan kandan Başbakan sorumlu’’
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Suriye’de akan kandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sorumlu tuttu.<...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökhan
Günaydın, Suriye’de akan kandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı
sorumlu tuttu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP Çorum Merkez İlçe
Başkanlığı tarafından düzenlenen Danışma Meclisi’ne katıldı. Burada
partililere seslenen Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Günaydın hükümetin Suriye politikasını eleştirirken,
2014 yılında yapılacak yerel seçimler öncesinde partisinden
belediye başkanı aday olmak isteyenlere de önemli uyarılarda
bulundu.
’’MÜSLÜMAN MİLLETLERİN ÖNDERİ OLMAK İSTİYORUZ’’
Başbakanın, “Biz Müslüman milletleri temsil ediyoruz”, “Biz bütün
dünyada Müslüman milletlerin önderi olmak istiyoruz” dediğini dile
getiren Günaydın, “Irak’ta Müslümanlar yaşıyor mu? Yaşıyor. 1 Mart
2003 tarihini kimse unutmasın. 1 Mart 2003 tarihinde AK Parti,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir tezkere getirdi. Tezkerenin
gerekçesi neymiş? Irak’ta bir diktatör yaşıyormuş, adı Saddam’mış.
Bu Saddam’ın kimyasal silahları varmış. Amerika Birleşik Devletleri
Türkiye’nin üzerinden Irak’a girecek, Irak’ta diktatörü devirecek,
kimyasal silahları toplayacak, Irak’a demokrasi getirecekmiş. Buna
bizim inanacağımızı düşündüler ve Meclis’e bir tezkere getirdiler.
Ben o zaman Meclis’te değildim. O gün CHP’nin Meclis’teki onurlu
milletvekilleri çıktılar, bu tezkereye ’hayır’ oyu verdiler.
Yeterli miydi, yetmezdi. Bizim oyumuz yetmezdi. O gün MHP Meclis’te
değildi. AK Parti, CHP vardı. AK Parti’nin içinden de 20 tane
vatanını, milletini seven milletvekili bizimle birlikte ’hayır’ oyu
verdi. O 20 milletvekili AK Parti’de siyaset yapıyor mu? Hayır.
Hepsinin politik hayatı bitti. Sonra ABD Irak’ı işgal etti.
Saddam’ı devirdi. Petrole el koydular. Aradılar aradılar, kimyasal
silah bulamadılar. Irak’ı bir daha bir araya gelmeyecek şekilde 5’e
böldüler. Bir de Irak’ın ne kadar doğal kaynağı varsa ona el
koyarken 1.5 milyon Iraklı’yı da katlettiler. Şimdi soruyorum,
Recep Tayyip Erdoğan 1.5 milyon insanı katleden tezkereye evet
diyen mi namuslu bir tutum alıyor, hayır diyen mi? Buna bir cevap
vermemiz gerekmiyor mu? Recep Tayyip Erdoğan şunu söyleyebilir;
2003 yılıydı, o zaman gençtik, şimdi yapmıyoruz. Devam edelim.
Libya’da, Tunus’ta aynı şekilde Arap rüzgarı diye estirdikleri
emperyalizmin oyununa destek verip de oradaki iç karışıkların
ortaya çıkmasında bu yönetimin katkı var mıdır, yok mudur?
’NATO’nun ne işi var oralarda?’ dedikten sonra NATO’ya destek
vermiş midir, vermemiş midir? Net sorular soruyorum. Lafı ne
eğiyorum ne büküyorum” ifadelerini kullandı.
’’BİZ ESED’İN AİLESİYLE TATİL YAPMADIK’’
Başbakan Erdoğan’ı 2 yıl önce birlikte tatil yaptıkları Esed’ı
devirmek için çalışmakla suçlayan Günaydın, “Onlardan hiçbiri bize
uzak veya yakın değildir. Biz bütün komşularımızın eşitlik ve
özgürlükle yönetilmesini isteriz. Biz Esed’ın ailesiyle birlikte
tatil falan yapmadık, tatil yapan sensin. Kardeşim Esed diye ortak
bakanlar kurulu toplantısı düzenleyen sensin. Değişen ne oldu? Esad
değişmedi, sen de değişmedin. Değişen ne oldu? Amerika’nın dış
politikası oldu. Bu kadar basittir. Maşaysan, taşeronsan ABD’nin
dış politikası değiştiyse senin de dış politikan buna bağlı olarak
değişmek zorundadır. Ne yaptın, Suudi Arabistan ve Katar’la
birlikte içeriye silah gönderdin. Orada iç karışıklık oluşturdun.
Katilleri kendi topraklarında besledin, lojistik destek verdin
gittin. Yani Suriye’de akan kanın sorumlusu sensin. Kimyasal silah
kullanıldığını söylüyorlar. Kimyasal silah kim kullandıysa elbette
bunun cevabı verilmelidir, müeyyidesi yapılmalıdır. Kimyasal silahı
kimin kullandığı bulunsun, ona göre bir tavır alınsın. Aynı
emparyalist oyun geçmişte Irak’ta tezgahlanmıştı, şimdi dünyanın
öbür coğrafyalarında tezgahlanmaya devam ediyor” açıklamasını
yaptı..
Yerel seçimler öncesi belediye başkan adaylarını da uyaran Yerel
Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, “Ankara’ya
gelip bizimle görüşmek isteyenlere şunu söylüyorum; genel merkez
ile ahbap çavuş ilişkisi kurmak, ağabey abla edinmek işine yaramaz.
Eğer aday olmak istiyorsan bana yakın olma, halka yakın ol. Mesele
bu kadar basit. Biz o devirleri çoktan kapattık. Birileri bir
şeyler için kaparo veriyorsa o kaparoları yakacağım. Bu parti en
doğru şekilde, en objektif şekilde aday belirleyecek. Bin 396 yerde
seçim yapacağız. 14 milyonluk İstanbul’da da seçim yapacağız,
Ardahan’ın 3 bin nüfuslu ilçesinde de. Her biri için ayrı yöntem
gerekecek. Yapacağımız tek şey halkın kimi desteklediğini
bulmaktır. Bunun anketlerden, kamuoyu yoklamasından geçer. Üye
bazında eğilim yoklamasından geçer. Şunu bilin ki genel merkezin
Çorum merkeze y ada Osmancık’a göstereceği bir tane aday yoktur.
İthal aday diye tansiyonu yükseltmeyin. Bu işleri birlikte
yapacağız” şeklinde konuştu.
(İHA)