AK Parti'ye yakın gazetecilerden Alp Gürkan'a ağır sözler!
Abone ol24 ekranlarında yayınlanan Günün Manşeti'nde konuşan Mustafa Karaalioğlu Soma Holding ve patronu Alp Gürkan'a çok ağır eleştiriler yöneltti.
İNTERNETHABER.COM
Soma'daki maden faciasının yaşandığı işletmenin sahibi olan
Soma Holding'in yetkili isimler ile düzenlediği
basın toplantısına AK Parti'ye yakın medyadan çok
sert bir tepki geldi. Star gazetesi ve
24 kanalının tepe ismi Mustafa
Karaalioğlu, canlı yayında Soma Holding
ve patronu Alp Gürkan'a ağır eleştiriler
yöneltti.
24 ekranlarında yayınlanan Günün Manşeti'nde konuşan Karaalioğlu ve Star yazarı Ahmet Kekeç, Alp Gürkan ve ekibini topa tuttu. Basın toplantısının merak edilen hiç bir soruya yanıt sunmadığını vurgulayan Karaalioğlu "böyle yönetilen bir şirkette facia olması zaten kaçınılmazmış" dedi.
"BÖYLE PATRONA BU FACİA KAÇINILMAZMIŞ"
"Madenin sahibine karşı bir koruma olduğu kesin. 'Ehliyetsiz
adamlarız' 'ilgilenmedik' itirafında bulundular. Tarihin en büyük
maden faciasına imza attılar ama utanmıyorlar. Eğer patron AK
Parti'ye yakın olsaydı bugün hapisteydi. Böyle patrona bu facia
kaçınılmazmış. Patron 1 numaralı suçluysa sendika da 2 numaralı
suçlu. Benzersiz bir kaza değil sadece hiçbir önlem alınmamış.
Yaşam odası alınması gereken önlemlerin sonuncusu. Sorumluluğu
patron, sendika, müfettişler ve medya paylaşacak. Adli ve idari
soruşturma acilen ciddi şekilde yürütülmeli. Böyle bir vakadan
sonra sorun kökten çözülecektir."
"DEMEK Kİ ŞİRKETİ BÖYLE
YÖNETMİŞLER"
"Tarihi bir facia, tarihi bir utanç kadar yüz karası bir basın
toplantısı izledik. Bu kadar sorumsuz, bu kadar lakayıt, konuya
hakimiyeti olmayan, böylesi olayın ciddiyetinden uzak bir kadro
bulacağımızı ben hiç beklemiyordum. Ekran karşısında bir hicap
duygusu ve bir teknik hazırlık gibi konunun ciddiyetine yakışır bir
şey olur. Demek ki şirketi böyle yönetmişler. Aklıma ilk gelen şey
şu oldu; böyle bir şirkette, böyle bir yönetimde bu facia
kaçınılmazmış! Buradan başka bir sonuç çıkmazmış. Bu adamlar
anlattıkça oradaki kurtarma çalışmalarını hangi akılla hangi
bilgiyle yaptıklarını da endişeyle düşünmeye başladım. Benim
gördüğüm şu, bu kadro böylesine kapasitesi yüksek bir şirketi
yöntebilecek bir kadro değil. Patrondan aşağıya kadar hepsi
sorumlu. Savcılar madenin boşalmasını bekliyorlardı ama bunu
izleyince herhalde saniye beklemez, bugün bu adamları çağırırlar
çünkü durum düşündüğümüzden daha vahim. Hiçbir teknik önlem
almamışlar, kazanın nasıl olduğunu anlamıyorlar ve bir tanımlamada
bulunamıyorlar. Neyin ne olduğuna dair tek bir senaryoları yok.
Nasıl teknik adam bunlar? Nasıl şirket? Nasıl bir yönetim? O patron
olacak zat, 3 yıldır madene uğramamış, '3 ay daha vaktim olsaydı
ben yaşam odalarını yapacaktım' diyor dalga geçer gibi. Bu kadar
seviyesiz bir girişim olduğunu inanın tahmin etmiyordum. "
"SUÇLUYORUZ! DOĞRUDAN SUÇLU! SUÇ ÖRGÜTÜ
ORADAYDI!"
"Basın toplantısındaki arkadaşların durumu da içler acısıydı. Bir
tanesi hele "Sizi suçlamıyoruz ama..." falan dedi. Bunu ne adına
söylüyorsun sen? Böyle birşey söyleme hakkın var mı toplum adına?
Bilakis, suçluyoruz! Doğrudan suçlu.. Yani suç örgütü oradaydı.
"
"BU ADAMA KARŞI GİZLİ BİR HİMAYE
VAR"
"Bu adama karşı bir koruma var. Bir gizli himaye var. İyi ki bugün
Star Gazetesi ve birkaç gazete devreye girdi de bazı soruları
sorabildi, gazetecilik yapılmaya başlandı. O kadar pervasız ve
bilgisizler ki her durumda birşey itiraf ediyorlar. "İhmal ettik,
anlamadık, bilmiyoruz..." bunlar nasıl kurtarma çalışmaları
yapmışlar?"
"ENERJİ BAKANI BU ADAMLARI BİR ODAYA
KAPATSIN"
"Bakan Taner Yıldız'ı tekrar tebrik ediyorum. Hem tutarlılığıyla
hem açıklamalarıyla mükemmel bir performans gösterdi. Tarihimizde
böyle kaliteli performans yoktur. Enerji Bakanı, bu adamları bir
odaya kapatsın, bunları sürecin dışında bıraksın ve bu adamlar
kendi içlerinde bir sorgulama yapsın."