AK Parti'ye kritik koalisyon formülü
Abone olAK Parti'nin oy kaybını ele alan Fehmi Koru, koalisyon formülü önerdi ve çok konuşulacak bir uyarıda bulundu.
İNTERNETHABER.COM- 7 Haziran seçim sonuçlarıyla, bir
önceki sonuçlarına bakıldığında yüzde 9'luk düşüş yaşayan AK Parti
için çeşitli 'koalisyon' senaryoları ve uyarılar sıralanıyor. Genel
olarak bakıldığında 'AK Parti'nin iç muhasebe ve sorgulama' yapması
üzerinde yoğunlaşan bu eleştiri ve uyarılara, Habertürk yazarı
Fehmi Koru'dan çok konuşulacak bir yorum daha eklendi.
"KOALİSYON FORMÜLÜ"
Koru, koalisyon için oluşturulabilecek en kolay formülün 'hala AK
Parti’nin içinde yer alacağı bir formül' olduğunun altını çzierek,
"muhalefete geçmeyi daha uygun buluyorsa, yeni hükümetin korkulu
rüyasına dönüşebilir AK Parti grubu." diyerek uyardı.
"FABRİKA AYARLARINA DÖNMELİ"
Koru, AK Parti'nin sandıktan birinci çıkmasına rağmen,
milletvekili sayısı yetmediği için hükümeti kuramayacak durumla
karşılaşmasının 'göz göre göre' yaşandığını belirttiği yazısında AK
Parti'ye çok çarpıcı 'tavsiye'lerde bulundu; AK
partinin yeniden ülke kaderinde belirleyici olabilmesi için
'fabrika ayarları'na geri dönmesi gerektiğini ileri sürdü.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
(...)
Ülkenin son 12 yılında silinmez izler bırakmış partidir AK
Parti.
Kendisini iktidara taşıyan ve her seçimde sayısı artan seçmen
kitlesinin en önemli bölümü son seçimde de ona oyunu verdi. Verdi
ve onu açık ara “1. parti” yaptı. Yeni Meclis’te en kalabalık
milletvekili AK Parti sıralarında oturuyor olacak.
Eğer koalisyonda yer almayı düşünüyorsa, en kolay formül hâlâ AK
Parti’nin içinde yer alacağı formüllerden biridir. Muhalefete
geçmeyi daha uygun buluyorsa, yeni hükümetin korkulu rüyasına
dönüşebilir AK Parti grubu.
İçerisinden çıkardığı ve Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladığı
lideri, varlığıyla, AK Parti’nin bundan böyle izleyeceği yolu
kolaylaştırabilir.
Her şeyden önce “Ne yapmalı?” sorusuna sağlam cevaplar verdikten
sonra...
"HEMEN O DÜŞMEYE BASMALI"
Bazıları “Fabrika ayarlarına dönmek” tavsiyesinde
bulunuyorlar ya, eğer öyle bir düğmesi varsa partinin, hemen o
düğmeye basılmalı. 2002 öncesinin özelliklerine kavuşmak, yeniden
kadro hareketine ve “ortak akıl” ile hareket etme kararlılığına
dönüşmek, istediğini sadece kendisi gibi olanlar için değil ülkenin
bütünü için istemek ve bunu sağlayacak biçimde ittifaklar kurmak,
ittifaklarını yenilemek...
“Fabrika ayarları” buydu AK Parti’nin...
“Avrupa Birliği perspektifinde kalmak” derken ve bu yolda kararlı
adımlar atarken, “İslam dünyasıyla bağlarını pekiştirmek ile
birlikte Batı ile de eşit düzeyde ilişkiler kurmak” üzerine oturan
dış politikasını izlerken de...
İlk ele aldığı konu olarak “özgürlükler alanını genişletme”yi seçer
ve “basın özgürlüğü” için en kapsamlı liberal bir yasayı
hazırlarken de...
“Tek akıl” nedense “1 Mart tezkeresi geçsin” sonucuna varmışken,
“ortak akıl” sayesinde Irak batağına saplanmaktan kurtulurken
de...
Bürokraside kıyım uygulamak yerine insan kazanma yöntemiyle hareket
ederken de...
Merkez Bankası’na liyakatli ve dirayetli bir yönetim kazandırıp
ekonomiyi ehil ellere bırakırken de...
Yolsuzluk ve yoksulluk ile samimi mücadele ederken de...
Hep “kendisi gibi”, “olmak istediği gibi” bir iktidar idi AK Parti
ve o sayede halkın yarısı arkasına takılabilmişti.
Diğer yarısına kendisini “dışlanmış” ve “ötekileşmiş”
hissettirmeden hem de...
Ona oy vermeyenler veya verdiği oyu başkalarından saklama ihtiyacı
duyanlar bile, AK Parti iktidarında kendilerini “güvende”
hissedegeldiler...
Tekrar öyle bir parti haline gelmek için fabrika ayarlarına
dönmek gerekiyorsa...
Zordur, ama yapılabilir.
Şimdiye kadar oyları büyük çapta geriye gitmiş, tek başına iktidarı
elde tutma özelliğini kaybetmiş partiler (CHP, AP, DYP, ANAP)
bir daha bellerini doğrultamadılar.
Başlarına geleni sağlıklı değerlendirmek bir yana, “Bu
durumdan nasıl çıkarız?” sorusuna doğru cevap
veremedikleri için... Aksine, doğru söyleyenleri yanlarından
kovmayı, etraflarını hoşlarına gideni söyleyenlerle donatmayı
marifet bildikleri için...
AK Parti zoru başarabilecek mi bakalım?