'Ak Parti'ye geçişler kirli transferdir'
Abone olErkan Mumcu'nun gündeme getirdiği ihale iddialarına Baykal destek çıktı. AKP'ye transfer olan milletvekillerine ihale verildiğini belirten Baykal, 'transferler kirlidir'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ANAP Genel Başkanı Erkan
Mumcu'nun CHP'den ayrılan iki milletvekilinin AK Parti'ye
geçmeleriyle ilgili olarak gündeme getirdiği iddiaları
değerlendirirken, ''Siyasi transfer için birilerinin hakları ihlal
edilmiş ve birilerine ihale verilmiştir. Bunun inkar edilecek bir
tarafı yoktur'' dedi. İstifaların ertesi günü ''Bu bir kirli
transfer'' açıklaması yaptığını anımsatan Baykal, ''O zaman kimse
duymadı. Bu olayın o dönemdeki Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi
tarafından, şimdi dahi olsa dile getirilmesinin elbette bir önemi
vardır. Bunun temiz bir transfer olduğunu düşünüyorsa Sayın
Başbakan çıkıp anlatmalıdır. Kirli bir transfer olduğunu bilen o
günkü Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi varsa o çıkıp söylemelidir.
Susarak olmaz'' diye konuştu. Baykal, partisinin TBMM grup
toplantısında isim vermeden ANAP Genel Başkan Erkan Mumcu'nun
partisinin kongresinde yaptığı konuşmaya değinerek, şunları
söyledi: ''Siyasal hayatımızda yeni sorumluluk üstlenmiş bir parti
genel başkanı, parti kongresinde yolsuzluk olayını gündeme
getirerek Başbakan'a, 'CHP'den ayrılan 2 milletvekilinin niçin
AKP'ye geçtiğini sen mi söyleyeceksin ben mi söyleyeyim?' diye
sordu. Başbakan'dan cevap yok. Bu çağrıyı yapan siyaset adamından
cevap yok. Şimdi ben her ikisine de söylüyorum. Sen de söyle, sen
de söyle... Ne biliyorsanız söyleyin. Sakın ha, saklamayın.,
Sakladığınız yeter. Hiç olmazsa artık saklamayın. Türkiye sanki
CHP'den ayrılan o milletvekillerinin AKP'ye niçin geçtiğini hiç
duymamış. Bu kürsüden o istifaların ertesi günü çıkıp 'bu bir kirli
transfer' dedim. O zaman kimse bunu duymadı, takip etmedi? O gün
belliydi. Bu olayın o dönemdeki bir Bakanlar Kurulu üyesi
tarafından şimdi dahi olsa dile getiriliyor olmasının elbette bir
önemi vardır. Hiç olmazsa şimdi bu konuda herkes ne biliyorsa
söylesin. Bunun temiz bir transfer olduğunu düşünüyorsa Sayın
Başbakan çıkıp anlatmalıdır. Kirli bir transfer olduğunu bilen o
günkü Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi varsa o çıkıp söylemelidir.
Susarak olmaz. Konuşacaksınız, işinize gelse de gelmese de kendi
adamınız da olsa karşınızda da olsa konuşacaksınız. O zaman da
konuşacaksınız, daha sonra da konuşacaksınız.'' ''İHALEYİ KİM
VERMİŞ?'' Baykal, yolsuzluğu kim yaparsa yapsın üzerine gidilmesi
gerektiğini belirterek, ''Birisi ihale almış... Kim vermiş ihaleyi,
ne için vermiş, hangi pazarlıkla vermiş? Bunlar önemli değil mi?''
diye sordu. Deniz Baykal, ''Siyasi transfer sağlamak için
birilerinin hakları ihlal edilmiş ve birilerine ihale verilmiştir.
İhaleyle sonuç alınmaya çalışılmıştır. Bunun inkar edilecek bir
tarafı yoktur. Olay ortada'' dedi. Yolsuzlukların her dönemde
olabileceğini ancak karşısında takınılan tavrın önemli olduğunu
kaydeden Baykal, iktidarın, yöneticilerin, siyasetin, toplumun hep
birlikte tavır koyması durumunda bu olayların önlenebileceğini
söyledi. Türkiye'de bu konudaki manzaranın ''ıstırap verici''
olduğunu belirten Baykal, ''Pek çok önemli yerde, yolsuzluklar
karşısında vurdumduymaz tavır sergileyen, yolsuzlukları görmemeyi
uygun sayan pek çok insan var. İktidarın tavrı açık, yolsuzluk
işine geliyorsa örtbas etmek bu iktidarın çok doğal bir refleksi
haline gelmiştir'' diye konuştu. ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARINA
ELEŞTİRİ Türkiye'nin özelleştirme yapmak üzere büyük masraflar
yaptığını, en büyük KİT'i oluşturduğunu kaydeden Baykal, bunun
sonucunda elde edilen nemanın ''Devede kulak'' olduğunu savundu.
Baykal, en başarılı, en verimli, rekabet kabiliyeti en yüksek
kuruluşların gözü kapalı bir şekilde elden çıkartılmak üzere
olduğunu ifade ederek, bu kuruluşların satışı ile Türkiye'nin
pazardaki payından da vazgeçeceğini bildirdi. TEKEL'in Alkollü
İçkiler Genel Müdürü'nü emekli olduktan sonra alkollü içkiler
bölümünü devralan özel şirketin başına geçtiğini anlatan Baykal,
asgari üç yıl geçmeden böyle bir görevlendirme yapılmaması
gerektiğini kaydetti. TOKİ ile ilgili bazı iddiaları incelemeye
aldıklarını da ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Hazine'nin
bir uygulaması var. Kamu kuruluşları ellerindeki parayı Merkez
Bankası'na yatırırlar, yoksa Ziraat Bankası'na ya da Vakıflar
Bankası'na ya da bakanın izniyle bir başka bankaya yatırırlar.
Türkiye'de TOKİ diye bir kuruluş var. Burada toplanmış olan çok
önemli bir kaynak var. Bu kaynakların Merkez Bankası'na, Ziraat
Bankası'na yatırılması gerekirken özel bir finans kurumuna
yatırılıyor, bankaya da değil. Maliye Bakanı'nın bir açıklama
yapmasını bekliyorum. Bu doğru mu değil mi? Kendisi TOKİ'nin
parasını bir özel finans kurumuna yatırılması için izin vermiş
midir vermemiş midir? Bu hangi kuruluştur? Sayın Maliye Bakanı
siyasete girmeden önce hangi özel finans kuruluşunda görev
yapmıştır.''